Türbanın “simgesel özgür iradesi” üzerine bir çeşit annesel yaklaşım

“Hmmm bu ne karışık bir başlık! Bu kadın ne demek istemiş?”

Diyerek geldiyseniz, hoş geldiniz!

Haberin Devamı

Durum bu:

 

Karışık!

 

Ne demek istediğime gelince;

 

Türban “çevresel psikoloji” ile açıklanabilir. “Politik psikoloji” ile yaygınlaştırılabilir.

 

Demek ki:

 

Türban bir çeşit “çevresel politik psikoloji” ürünüdür.

 

Yani,

 

Kızlarımıza, kadınlarımıza çaktırmadan göz aşinalığı ile dayatılmış bir şeydir.

 

Haberin Devamı

Politika da bunun bulaşıcılığından yola çıkarak ilerlemektedir.

 

Kimse “kendi irademle karar verdim” diye çok emin olmasın, belki değildir.

 

Olmaz olmaz demeyin. Olabilir.

 

Olan ve görünen her zaman TETRİS olmaz!

 

Gerçekler bazen acıdır, bazen acıtır.

 

Önce olayı tanımlayacağım.

 

Sonra size basit örneklerle açıklayacağım.

 

Yine hoşa gitmeyecek; çünkü yarayı kaşıyacağım...

 

Yine de düşünmek ve tartışmak iyidir.

 

Tartışacağım.

 

J

 

Yonca

“Uyuz”

 

***

 

Çevresel psikoloji, psikolojinin çevre ve insan davranışı arasındaki ilişkiyi inceleyen alt alanıdır.

 

Hem çevre koşullarının insan davranışlarına etkisini, hem de insanların çeşitli eylemlerinin sosyal ve fiziksel çevreye etkisini inceler.

Haberin Devamı

 

Söz konusu olan çevre;

 

Bir mahalle, ev, ofis, fabrika, okul, çocuk parkı ya da bir sokak olabilir.

 

Birey için diğer bir önemli çevresel etmen, içinde bulunduğu ailenin niteliğidir.

 

***

 

Örnek 1:

 

Ben jölemsi sallangaç şeylere pek bakamam, yiyemem. (hatta şu anda yazarken bile fena oluyorum)

 

Çocuklarım da, benim tepkimden bir şekilde etkilenmişler ki; kendi iradeleriyle jölemsi gıdalara karşı tepki duyuyorlar.

 

Örnek 2:

 

Ben yüksek sesle müzik dinlerim.

 

Avaz avaz!

 

Çocuklarım da öyle dinler oldu.

 

Ben onlara müzik böyle dinlenir demedim.  

 

Kendi iradeleri ile müziği yüksek sesle dinlemeye başladılar.

 

Örnek 3:

 

Ben emniyet kemerimi daha arabaya oturur oturmaz takarım.

Haberin Devamı

 

Çocuklarımda da aynı refleks oldu.

 

Taksiye de biner binmez kendi iradeleriyle kemer takıyorlar.

 

Örnek 4:

 

Uçak korkusu olan bir yakınımız var.

 

Çocukları uçaktan açıkça korkmuyor; ama o kadar etkilendiler ki annelerinden, binmeseler daha iyi oluyor.

 

Anne, çocukları bu korkusundan etkilenmesin diye çok uğraştı.

 

Onlara “Uçağa binmeyin!” demedi. “Korkmayın çocuklar, siz binin!” dedi.

 

Ama sözleri değil, daha çok hareketleri çocukların bilinçaltında yer etti.

 

Çocuklar kendi iradeleri ile uçak yerine, otobüse veya trene binmeyi tercih etti.

 

Örnek 5:

 

En yakın arkadaşımın da başı benim gibi açık.

 

Türban takmıyor.

 

Gece yatmadan önce dua etmeyi asla aksatmaz.

Haberin Devamı

 

Kızı da aynı onun gibi!

 

Türban takmıyor.

 

Başı açık ve her gece dua ediyor.

 

Aksatmıyor.

 

Kendi özgür iradesi ile, ne gördüyse aynen onu yapıyor.

 

***

 

Anne ne ektiyse onu biçiyor.

 

Olay ailede başlıyor.

 

Oradan mahalleye, ülkeye sıçrıyor.

 

Ben, KADIN çok önemli diye yırtınıyorum burada.

 

Herkes KADINın önemini biliyor...

 

Ondan, her şey kadında bitiyor.

 

Pardon,

 

HER ŞEY KADINDA BAŞLIYOR!

 

Yonca

“çEVREci”

Yazarın Tüm Yazıları