Paylaş
Bugünkü yazımda sizlere kesinlikle Amerika’daki seçim sonuçlarından bahsetmeyeceğim, çünkü maşallah herkes ondan bahsediyor.
Bugünkü yazımda sizlere kesinlikle siyaset ve siyasetçiden ve de üslupsuzluklarından nasıl utandığımdan da bahsetmeyeceğim; e çünkü çok utanıyorum da ondan!
Bugünkü yazımda sizlere, çarpık İNŞAATlaşma sapıklığından da bahsetmeyeceğim; çünkü dibine kadar karşıyım da ondan!
Bugünkü yazımda size kötü haberler de vermeyeceğim; çünkü ben iyi şeylere kitleneli beri hep iyi haberler alıyorum sağdan soldan ve bunun devam etmesini istiyorum, ondan.
Nitekim, bugün sizlere;
1- Neden bir tek Türklerin “Fanatik Fanle Giyiciler” (FFG) olduğunu,
2- Neden bizlerin en büyük travmasının, terlediğimiz anda önümüze-arkamıza havlu sokuşturarak sanki kasları pörtlek He-Manvari şeylere benzeten büyüklerle olduğundan bahsedeceğim,
Nokta
Eminim bu satırları okuyan sizlerin de hayatının bir döneminde fanleyle sınavı olmuştur.
Kiminiz geçtiniiiz, kiminiz kaldınız o noktada.
Kiminiz kim bilir belki hala fanleli ve hatta havlu sokuşturma hali devam ediyordur arada...
Hatta belki bazılarınız illa çocuğuna fanle giydirip havlu sokuşturuyor terleyince filan, hala... E damarlarınızda fanleli kan akıyor, kolay değil öyle aniden ayrılmak ondan ne de olsa.
Ama size iyi bir haberim var;
Fanlesiz havlusuz yaşam mümkün!
Ben terlediği için hasta olan bi bizi tanıyorum.
Yeminle öyle.
Yoksa terlemek çok kıymetli bir becerimiz!
Terlemesek yanarız yahu!
Mesela bir sürü hayvan terleyemediği için bizim kadar uzun yol koşamıyor haberiniz var mı?
Vallahi öyle billahi öyle! İsteyen araştırsın.
Benim annanemin şöyle bi inancı vardı;
Koşturarak oynarsan terlersin, terlersen fanleni değiştirmek kanundur. Olmadı mendil, havlu fark etmez, illa terli bölgeye bir bez sıkıştırıp abuk bi engebeli arazi görüntüsü ile dolaşmaya mahkum edilmen lazımdır, yoksa verem filan olabilirsin sanki...
Nitekim kaç kere kendimi soğutup hiç terlememiş gibi görünmeye çalışarak eve döndüm hatırlamıyorum.
Ama bunu çakan Annanem, bu sefer de balkondan pencereden beni takibe başladı ve yakaladı mı direk mahalleyi “Koşma çocuuum terlersin, bak çok terledin gel buraya çabuk arkana havlu koycam!” diye inletmeye başladı.
Allah’ım kabus gibiydi diyeceğim, değildi.
Çünkü bu mahallenin ortak kabusuydu.
Annanem biter, karşı komşu başlar, o biter öteki başlar “arkana bez koyucaaam!” diye bağırmaya.
Sanki koymazsan kıyamet kopacak!
Yıllarca altındaki bezi attırmak için uğraşılar, o biter sırtına göğsüne koymak için uğraşırlar.
Mahallede, havlulanma saatimiz aynı anda gelirdi.
Duymamazlıktan geldin mi, kafana terlik yerdin hani.
Şakası yoktu fanle ve havlu olayının.
Ciddiydi!
Neyse, bunu paylaşırken arkadaşımla o da yakın zamanda başına gelen olayı anlattı, sinirlerimiz iyice bozuldu.
Bayramda gittikleri bir Teyze ziyaretinde, bu terleme-fanle-havlu Bermuda Üçgeni konusu açılıp da, arkadaşım kendisine bu uygulamanın hiç yapılmadığını ve hala hayatta olduğunu dile getirince yaşlı Teyze şoka girip yerinden fırlamış ve:“Ahhh evladımmm, senin arkana kimse havlu koymadı mııı? Vah vah vah kıyamam ben sanaaa!” çığlığı atarak çok acımış kendisine!
Yani o Teyze, arkadaşımın annesinin veya sülalesinden birinin arkasına havlu koymamış olmasına o kadar üzülmüş ki, arkadaşımın dili tutulmuş, Teyze’nin yaşadığı travma karşısında!
Hani neredeyse “Teyze Allah aşkına arkama bi havlu koy, sen rahat ben rahat!” diyecek yani!
Sevgili Terlemesi Fanle veya Havlu ile engellenmeye çalışılmış Okur,
İnanın bana, bir kere bile çocuğuma “Koşma terlersin!” demedim.
Dubai gibi sürekli sıcak-soğuk terle-don ortamında bile, bir kere havlu uygulamadım.
Keza fanleye karşı büyük bir antipatim ve gıcığım ve sinirim var, giydirmem.
Giydirmedim.
Ama dün gece çok düşündüm; çocuklarım bu geleneksel terle-fanle-havlu üçgeninden bi-haber yaşamasınlar diye,Haftaya bi ara koşup terlediklerinde arkalarından bağırıp elimde havlu ile koşturup mutlaka tarihi bi uygulamada bulunacağım.
Yonca
“Fanlesizgil”
“terlemek güzeldir” vesaire vesaire..
VAN'A KOŞUYORUM!
Bu Pazar 11 Kasım’da, Vodafone Avrasya Maratonu'nda koşarak
Van'daki çocuklarımızın eğitimine destek olmak için TEGV'e bağışlarınızı bekliyorum.
1 çocuğun 1 yıllık eğitimi için gereken miktar 80TL!
TEGV bağışınızı nasıl yapacaksınız?
Şimdiye kadar bağış yapanlara ulaşamadığım için bağış sertifikalarını gönderemedim.
Lütfen,
Daha önceden benim adıma TEGV'e bağış yapmış ve sertifikasını alMAmış olanlar ve Avrasya'da bağışlarıyla destek olmak isteyenler şu linke tıklayıp http://www.tegv.org/iletisim
Adınızı, e-mail adresinizi yazıp mesajınızı da "Yonca" olarak yollarsanız, sertifikalarınız TEGV tarafından mailinize gönderilecek.
Her zaman destek olduğunuz için, en önemlisi çocuklarıMızın hayatını değiştirerek, Türkiye'nin geleceğine beraberce katkı sağlamama yardımcı olduğunuz için çok teşekkür ederim.
Yonca
"Eğitim gönüllüsü"
TEGV Bağış Bilgileri
BANKA ADI :YAPI KREDİ BANKASI (TL) ( 0067 )
ALICI ADI :TÜRKİYE EĞİTİM GÖNÜLLÜLERİ VAKFI
ŞUBE :BEYOĞLU ÖZEL BANKACILIK MERKEZİ (410)
HESAP NO :1000000
IBAN : TR74 0006 7010 0000 0001 0000 00, SWIFT KOD: YAPITRIS
TEGV Paypal Hesabı
http://www.tegv.org/aapaypalv
Paylaş