Su fakirliği

1 milyardan fazla kişinin temiz suya erişimi yok.
Dünya nüfusunun yüzde 10’u atık suyla yetişmiş gıdalar tüketmek zorunda. İnsan bunu okuyunca “ıyyy” diyor ama demeyin.
Gerçek bu.
2030’da, dünya nüfusunun üçte ikisi su stresi yaşayacak.
100 milyonluk nüfusuyla Türkiye ‘su fakiri’ ülke adayı.
2050’de, çok ciddi bir su krizi bizi bekliyor. 2050’yi bekleme, bu sene bizi su krizi bekliyor!
Pekiii dikkatli okuyun şimdi lütfen:
Çamaşır yıkarken her ön yıkama yaptığınızda 17 litre su atıldığını biliyor musunuz?
Sıkı durun şimdi:
Türkiye’deki tüm anneler ön yıkama yapmayı bırakırsa, her yıl yaklaşık 1.5 milyon çocuğun yıllık su ihtiyacını tasarruf edebiliyorlar.
Türkiye’deki tüm anneler sadece kısa program kullanırsa, her yıl 1 milyon 345 bin çocuğun yıllık su ihtiyacını tasarruf edebilirler.
Türkiye’deki tüm anneler bir yıl boyunca çamaşır makinalarını tam doldurarak çalıştırırsa yaklaşık 700 bin çocuğun yıllık su ihtiyacını tasarruf edebilirler.

Ev kadınlarına ve annelere teşekkür
Hepinizi saygıyla kucaklıyorum.
ÇÜNKÜ;
Türkiye’de yapılan su ayak izi ile ilgili kampanyalar ve ürün iyileştirmeleri sayesinde ön yıkama oranı yüzde 44’ten yüzde 29’a gerilemiş!
Bu ne demek biliyor musunuz?
Kadınlarımız tam iki adet Ömerli Barajı’nı dolduracak kadar su tasarrufu yapmışlar.
Ayrıca, Türk ev kadını, çevreci ve su tasarrufçu tutuma Avrupalılardan çok daha hızlı ayak uydurmuş. Dahası Avrupalı tüketicinin dönüşüm hızını sollamış geçmiş.
Bilinçli tüketiciye gel de teşekkür etme!

Kurtarma planı
20 milyon hanemiz var. Hanelerin yüzde 30’u ön yıkama yapıyor. Yani 6 milyon hanede çamaşırlar ön yıkamalı yıkanıyor.
Bu 6 milyon hane, hep beraber ön yıkamayı kestiği anda, yıllık 36 milyon litre su kurtarıyor.
Yani sırf ön yıkamayı kesince bile, bu sene sonunu su sorunu yaşamadan getirebiliyoruz.
Üreticilerin uyarılarını dikkate alıp şu püf noktalarına uyduk mu; suyu, yani hayatımızı kurtarıyoruz.
1- Ön yıkamaya gerek yok. Kısa program süper temizlik için yeterli.
2- 90 derecede çamaşır yıkamak diye bir şey kalmadı. 30 derecede de bütün kirler, mikroplar, lekeler uçuyor arkadaşlar. Hiç boşuna çamaşır haşlayarak gereksiz su ve enerji tüketmiyoruz.
3- Bizde bir leke takıntısı var. Bence çim lekesi leke değildir. Ayol kimyasal mı bu! Çim. Ben leke çıkaracağım diye kafayı yemeyen cinsim. Ama işte kafayı takanlara doğru tavsiye şu: “Damlat sür yıka” deterjan uygulaması.
4- Makinayı boş çalıştırmıyoruz. Tam doldurup çalıştırıyoruz.
5- Konsantre ürün kullanıyoruz. Koca koca paketleri taşıması, evde yer bulması filan da zor zaten.
6- Toz yerine, sıvı deterjan tercih ediyoruz.
Böylece;
Çocuklarımızın geleceğine sular serpiyoruz!
Yonca “su küçüğün”