Sizlerden gelen “iyi insan-kötü insan” tanımlarıdır efendim...

Buyrun.

Haberin Devamı

 

Belki birbirimize bir faydamız olur...

 

Amin.

 

Yonca

“İyimser”

 

***

 

Dürbün olayı...

 

Benim için dünyayı kurtaracak kadar iyiler de, dünyayı batıracak kadar kötüler de yok.

Dürbünümü kullanmaya özen gösteriyorum. Uzaktan gördüğüm kirin beni rahatsız edeceğine karar verirsem, kendimi sakınmaya çalışıyorum.

Kir ve pasa dayanacağım kanısı ağır basıyorsa, sonuçlarına katlanmaya da karar veriyorum.

Her iki halde de acı çekiyorum; ama hiç değilse bilerek çekiyorum. Süleyman A.

Haberin Devamı

 

*** 

 

Al benden de o kadar...

 

“Kızım manyak mısın, beş para etmez bu adam, çıkarcının teki aldanma!” diyenlere, “Siz bilmiyorsunuz” diyorum.

 

Haklı çıkıyorlar; ama ben kabul etmek de istemiyorum.

 

Maddi kazıklanmalar çok koymuyor da, gönül yaralarımı kapatamıyorum.

Hayatta en çok güvendiğim insandan en büyük kazıkları yedim. Selda K.

 

***

 

Affetme sakın!

 

Kötüler olmasa iyi insanların kıymeti nereden bilinir? Bizim gibi dünya görüşü olan insanlar iyiliği karşılıksız yaparlar.

 

Affetme, affedersen bir daha yapar. Saf kal, dürüst kal. Utanmazlar zaten utanmaz.

 

İyi insanlar birbirini buluyor. Cem T.

 

***

 

Nasıl insan olunur?

Haberin Devamı

 

Bana zamanında "Hakedene iyilik yap" diyenlere, "Bunun adı iyilik değil, çıkarcılık olur" diye kafa tutmuştum.

  

Bir bilgeye "Nasıl insan oluruz?" diye sormuşlar.

"Üç adım atlama ile" gibi bir cevap vermiş bilge kişi:

Önce sana kötülük yapanlara kötülük düşünmemen gelir,

İnsanlığa attığın ilk adım budur...

Sana kötülük yapanlara iyilik yapabildiğin an ise ikinci büyük adımı atar ve hakiki insan olmaya başlarsın.

Nihayet, sana iyilik yapanla kötülük yapan arasında bir fark hissetmeyecek hale geldiğin zaman insan olursun.”

 

Ben de bana daha önce kötülük yapmış insanlar yüzünden, haketmeyenlere önyargılı olmamaya çalışıyorum.

 

Ve dediğiniz gibi “affetmek”, kötülük yapan insana verebileceğiniz en büyük cezaymış.Özlem B.

Haberin Devamı

 

***

 

En büyük kazık eşimden geldi...

 

Şu an 42 yaşındayım, acaba ne zaman insan sarrafı olacağım diye hala düşünüyorum. 

 

Eşimle severek evlendim. Allah' a hep "Ben ondan önce öleyim" diye dua ederdim. Ona kendimden daha çok güvenirdim.

 

Ama en büyük kazığı da ondan yedim. Ülkü Ü.

 

*** 

 

Hayır demeyi bileceksin...

 

Şu anda 43 yaşındayım, insan sarrafı olmayı 38 yaşında anca becerebildim. Artık kendim için yaşıyorum.

 

“Hayır” demeyi öğrendiğin gün ve her önüne gelene maddi-manevi iyilik yapmadığın gün kazıklanmaktan, enayi yerine konmaktan kurtulduğun gündür.

   

Her dediğini kabul eden insanlar çok tehlikelidir.

 

İngilize sormuşlar:

“Düşmanın var mı?”

“Kimseye iyilik yapmadım ki olsun!” demiş... Firdevs K.

Haberin Devamı

 

***

 

Gözler...

 

Allah insanın ruhunu gözlerine ayna yapmıştır.

 

Ben balık burcu olduğum için sezgilerim çok güçlü. Bir kişiyi sevmedim mi öldürsen sevemem. Mesela herkesin tanıdığı Başbakan’ ın daha ilk seçildiğinde insanlara samimi gelen bakışlarının arkasındaki hain yüzünü çoktan gördüm. Hele Cumhurbaşkanı’ nın yüzündeki o "Ben size sorarım. Siz beni nasıl Cumhur seçmezsiniz?" bakışını ve "Alın işte! Ne oldu? Yine cumhurum size hanyayı konyayı göstereceğim" bakışlarını çok iyi tahlil edebiliyorum. Bülent

 

***

 

Aynalar...

 

İyi mi, kötü mü?

Hin mi, saf mı?

Bilmiyorum; ama karşına çıkıyorsa öğreneceklerin var.

Aynalar çıkıyor karşına.

Kabullenebilmek, affedebilmek, en derinden kendini affedebilmek hele de kurban olmadan affetmek çok zor. Zelda E.

Haberin Devamı

 

***

 

Aynalar yalan söyler.

 

Aynalara sakın inanmayın, onlar yalan söylerler. Bu yüzden gördüğünüz insanlar her gün kendinize baktığınız ayna gibidir.

 

Aynalara nasıl bakarsanız, insanları da öyle görürsünüz. Aynalara bakmadan kendizi tahmin edebiliyorsanız, o zaman insanların da nasıl olduğunu tahmin edebilirsiniz. Esha A.

 

***

 

Reçete...

 

Çenesi dümdüz ve içe doğru olan insanlara asla güvenme. Akrep burcu insanlarına hiç güvenme. Kova burcuna da dikkat et. Sal.

 

***

 

Beter olma durumu...

 

Affetim ama... Affetmenin cezası daha da büyükmüş. Gülşen K.

 

***

 

Yok öyle bir ayrım...

 

İyi ve kötüleri yemek tarifi değil ki; 3 bardak su, 2 kaşık prinç ve bir tutam tuz ve karabiber diye tarif edelim.

 

İyi veya kötü insan diye birşey yoktur.

 

Bazen yapılan bir kötülük, zamanla, yapılmış en büyük iyiliğe de dönüşebiliyor. Bu durumda o insana hala kötü demek, haksız bir yargı oluyor. Armağan M.

 

***

 

Ya Tutarsa?

 

Bir okurun olarak seni tanıdığım kadarıyla, yine de insanları sevip güveneceksin. Her kazık yediğimizde, ne kadar acı çekersek çekelim, sorgusuz sualsiz bir daha güveneceğiz.

 

Boşver tanımlamaları biz yine güvenelim insanlara.

 

Tamam güveninin boşa çıkması acı; ama güvensiz hayatta pek bir tatsız olur bence.

 

Hem ya haklıysak güvenmekte? Ya tutarsa? Fadime Ş.

 

***

 

Seçim meselesi...

 

İyi olmak en büyük külfet, kötü olmak bir anlık gaflet.

 

İnsan; insandır hata yapar elbet.

Her iyi de bir kötü yan, her kötü de bir iyi yan vardır bence.

  

Allah, insanı çamurdan yaratmış ve içine ruhundan üflemiş. Çamur ya da Tanrı ruhundan olmayı insana bırakmış. Barış Ö.

 

***

 

Dikkat meselesi...

 

Yıllarca koyun koyuna yattığı hayat arkadaşına, öz babasına, kardeşine kazık atan yine “insan” denilen o iki ayaklı şeytan değil mi?

 

Her şeye rağmen insanlardan sevgini esirgemeyeceksin, yakın ilişki içerisinde olduğunda da, ne yazık ki dikkatli olacaksın. Rıza B.

 

***

 

Denge meselesi...

 

İnsanoğlu çift kişiliklidir; aşikar ve gizli.

 

Bence ayırdetmeye kalkmayın, rahatsız olursunuz. Olduğu gibi kabul edin rahat edersiniz. Hayatın dengesi budur. A. Fahrettin U.

 

***

 

Genelleme meselesi...

 

Geçen hafta bizim fabrikada bir bayan arkadaş araba kazası yaptı ve komalık oldu. Bir hafta sonra öldüğünü duydum. Üzerimden araba geçmiş gibi oldu.

 

Daha da beteri, Türklerin "Bir Almana niye bu kadar üzülüyorsun?" sözleri oldu.

 

Türklerin dünyası hep mi böyledir?

 

“Türk’ ün Türk’ ten başka dostu yok” sözü galiba, Türk’ ün başkasına dost olmasına da engeldir. Fırat U.

 

***

 

Vicdan meselesi...

 

Annem bizi büyütürken hep "Karşındaki sana taş atsa da sen ekmek at." dedi. Rahmetli annannem de annemleri bu şekilde büyütmüş;

 

Kötülük duygusundan uzak, yardımsever, yufkayürekli ve senin dediğin gibi affetmeyi bilen olarak.

 

Bazen anneme “bizi keşke böyle büyütmeseydin, baksana herkese güveniyorum, hep de zarar görüyorum” derdim.

 

Annem “Vicdanın rahatsa sorun yok” derdi. Şimdi anlıyorum...

 

Affetmek insanı hafifletiyor.

 

Herkes yaptığının karşılığını alıyor. Boşver! Biz insanlara, insan oldukları için güvenmeye devam edelim. Elmir.

 

***

 

Niyet meselesi...

İyi niyetli ve kötü niyetli insan var bence.

İyi niyetlileri; genelde daha olumlu, daha az dedikoducu, eleştirilerini bile yumuşatarak yapan, gerçekten gerekmedikçe tartışmalara girmeyen, affetmeyi bilen, kolay duygulanan kişiler olarak özetleyebiliriz. Deniz G.

***

Affedersem enayiyim...

Ben kazık atmayı bilmem. Onun için de kazık yiyormuyum bilemem; ama biri yamukluk yaparsa, yeltenirse geç de olsa çakarım davayı ve o kişi benim için ebediyete kadar biter.

Affedemiyorum. Çünkü işte o zaman kendimi enayi gibi hissediyorum. Bilgen G.

***

Tanım mı? Al sana!

 

Bence iyi insan; çocukları seven ve zarar vermeyen, borcunu ödeyen, gelecek nesilleri de düşünüp dünyayı kirletmeyen, verdiği sözü tutan, kimsenin hakkını yemeyen, kendi çıkarları (siyasi, dinî, maddi, manevi) için yalan söyleyip başkalarını kullanmayan,

 

Kötü insan da; bunları yapandır. Sakine U.

***

Herşey sende gizli...

Can Yücel' in dizeleri; hayatı, insanları öyle güzel analiz etmiş ki;

 

Sevdiklerin kadar iyisin

Nefret ettiklerin kadar kötü...

 

Dilerim sevdiklerimizin çokluğundan, nefret etmeye vakit bulamayız. Hatice S.

 

*** 

 

Yüzde meselesi...

 

Ben insanlara ilk tanıştığımda %100 güvenmem. Ya 0 noktasından başlarım ya da en iyi ihtimalle 50' den. Çünkü güven artık zamanla kazanılması gereken bir durum haline geldi. En baştan güvenmedin diye kimse yeni yargılayamaz.

 

Başlarken dikkatli olmak sonradan üzülmekten çok daha iyidir. İpek Ü.

 

***

 

Gerçekçi olmak meselesi...

 

Bana bir adım atan herkesi kucaklayan yanım yüzünden, çok yaralar almış, çok aldatılmış, çok kazık yemiş bir insanım.

 

Kötü insanlar kendi içlerinde; yalancı, ikiyüzlü, sahtekar, işini bilen, yalaka gibi sınıflara bölünebiliyorlar.

 

Yaşımın getirdiği olgunluk ve düşüncelerimdeki düzenlemeden sonra ben artık herkese ederi kadar değer vermeyi öğrendim sanırım.

 

Kimseye fazla prim yok bu hayatta benden. Kötü olmaya niyetim yok; ama biraz gerçekçi olmak da sanırım bu hayatta tutunabilmenin en geçerli yolu.

 

Her şeye rağmen yine de yaşasın iyilik, yaşasın iyiler... Özlem A.

 

***

 

Film meselesi...

 

47 yaşındayım. 35 yaşıma kadar kötü insanları filmlerde olur sanıyordum. Çünkü benim için herkes iyi.

 

Ama bazı insanlar bana, insanların filmlerdekinden bile kötü olabileceğini gösterdi. Öyle şaşırdım ki, inanamadım!

 

İnsanlar bana kötü olduklarını ispatlamak zorunda. Tersini düşünürsem sanki psikolojim bozulur, insanlara inancım kalmaz.

 

Sonunda üzülsem de, razıyım ben. Birkaç kişi üzsün beni. Kötü insanların azınlıkta olduklarını düşünmek istiyorum. Böyle mutlu oluyorum. Göksen

 

***

 

Mesafe meselesi...

 

Tanıyana, ısınana, anlayana, güvenene kadar mesafe önemli... Sonunda zaten olan olacak. Hiç olmazsa kayıp az hasarlı olsun. İlker

Yazarın Tüm Yazıları