Sizden gelen rahatlatıcı cümleler ve 1 baba…

Dün çocuklarla kafayı yediğim bir gündü, yazdım.

Haberin Devamı

Yazdım dememeliyim, içimi döktüm.

Amanın aman ne çok yorum geldi, nasıl teselli eden cümleler geldi, nasıl da yalnız olmadığım, nasıl da hepimizin aslında fenalık geçiriyor olduğunu anladığım mailer geldi anlatamam.

Neden kimse bunları paylaşmıyor da hep anneliğinin en şahane kısmını anlatıyor tam emin değilim. Arada patlamaya hazır bomba halinden gazı kaçmış kolaya dönmek pek de fena değil hani…

Rahatladım inanın.

Hem de çok.

Derken 1 BABA’dan bir mail geldi ki, dağıldım!

Yonca
“of!”

***
15 aylık oğlum ve 8 yaşında kızım var. Hiçbir şeye yetemiyorum, yetişemiyorum. Gurbette olmak, bütün dostlardan uzakta olmak, ama her koşulda çok iyi bir anne olmak, zorlanmak; ama isyan etmeye geçtiğin noktada bütün benliğini kaplayan “nankörlük bu yaptığım, Allah’ın gücüne gidecek!” korkusu ve vicdan azabı…

Yoruldum.

Hayatımda ilk defa hiç tanımadığım birine bunları söylüyorum, yine de yazmak istedim. Beni yeryüzünde anlayacak sanki bir tek sen varsın gibi geliyor.

Yine de güzel günler bizi bekler şarkısıyla hayata devam. Akşama Hürrem’i seyreder belki de her şeyi unuturum?
G. M.

Haberin Devamı

Ah be nasıl iyi anlıyorum… İnan anlıyorum!

***
Tam olarak beni anlatmışsın. Gerçi benim tepkilerim 365 günde bir olmuyor, ne yazık ki... kafamda yarattığım, kitaplarda anlatılan, ya da okulda diğer velilerin yanında yapmacık tavırlarla ortaya konan sonsuz anlayışlı ve yapıcı anne modeli çok daha sık bozuluyor. Ama güzel olan şey, şu çocuk milletinin kin tutmaması, ajanda biriktirmemesi ve "aslında yaptığım çok doğru değildi, üzgünüm ve seni seviyorum" deyince gerçekten affetmesi ve bir daha asla kafana kakmaması. E bir de tabi, kitap diliyle konuşan profesörlerin, eğitmenlerin, kokoş annelerin hepsinin ama hepsinin aslında bizlerden farklı olmaması :-)

Anlıyorum yani seni!!

Not: Kendin istemediğin sürece yavaşlama, durma... :-)
Esra E.

Durduramaz kimse bizi…. ?

****

Annelik hayatımdaki en harika ve doğru karar.

Hatta senin de yaşadığın gibi "ben de insanım" diyerek haykırıp ağladığım anlarda da fikrim değişmiyor. Ama ben de insanım.

Öyle günler yaşıyorum ki bazen her şeyin üst üste geldiği, öylece bir koltukta tünemek ve sessizliğin içinde kaybolmak istediğim. Tabi çocuk varsa bu na'mümkün. Gün olur elbise dolabının içine girip orda kalmak istediğimi YOK olmak istediğimi bilirim. Ama olamam, olamayız.

Peki sonra ne olur?

Ne olacak! Sabır sabır sabır ama nereye kadar....

"Peki kızım, Tamam kızım, Al kızım, Yap kızım, ... , Yapamam kızım, Azıcık bana müsaade et kızım, Çok yorgunum kızım, Canım sıkkın kızım, Bak üzerime gelme artık n'olur kızım, Bana 10 dakika bari izin ver kızım, ... , Hayır, Yeter, Olmaz, Ne istersen yap bana sorma artık, Yemiceksen yeme bana ne, Git kendin hallet, ... , 3 dakikam yok kendime, ... , Aaaah Yeteeer BEN de İNSANIM...

Bizim yerimize Robot koysalar şu son ana kadar gelemez çoook önceden kısa devre yapardı... (Yaaa robotu bile arada yağlamak gerek di mi?)

Sonra...

Çocuk ağlar... evdekiler "e ne yaptı ki çocuk bu kadar bağırdın", "Anlayışsızsın", "Sende çocuk bakcak sabır yok madem ne demeye doğurdun" vs..... Önce çocuk vık vık vık, sonra evdekiler dır dır dır. Gece herkes yatar oturur ağlarsın zır zır... Önce kendine acırsın, sevdiklerinin anlayışsızlığı, seni bir kalem de yerin dibine sokmaları öfkelendirir seni, analığına ettikleri sözler daha da acıtır canını öfken iyice kabarır, ama en çok da çocuğunun kalbini kırdığın için vicdanının kanar daha çok ağlarsın. "O an" sana bakışları, gözlerindeki ifade yakar seni...

Çaresi var mı bu durumun? Yok. Çünkü iş işten geçmiş. Ben artık bunun sebebini biliyorum;

Bizler çok güçlü kadınlarız.

Her durumda ayakta kalmayı başaranlarız.

Her şeye yeter, yetişiriz.

Yıkılmayız,

Durmayız

Biz tutar kaldırırız; ama hiç kimseye yaslanmayız.

Böyle tanımış bizi sevenler, sevdiklerimiz.

Aslında Biz unutturduk onlara;

Omuzlarımızın arada düşebileceğini,

Güvenimizin zayıfladığı anlar olabileceğini,

Çocuk gibi saçımızın okşanmasına ihtiyaç duyabileceğimizi,

Yorulabileceğimizi arada durmamız gerektiğini,

Bize de omuz verilmesi gerekebileceğini

Yani

İNSAN OLDUĞUMUZU....

Biz böyleyiz Yonca, bu vicdan bizi hep yoklayacak.
Rana Ç.

Haberin Devamı

Ben bittim bunları okurken inan. Çünkü altına imzamı atarım. Hele de o en düştüğüm anda birileri de eleştirmiyor mu, al kendini vur duvara!

***

Ah be Yonca! Sen eğer o meleklerin tertemiz, tamamen doğal hiç bir katkı maddesi barındırmayan sevgisi ile yanağına kondurdukları o yürekten öpücüklerle tüm sorunlarını çöp kutusuna atamıyorsan, ben artık sana ne diyeyim?

Ben çocuk doğurmadım. Anne değilim. Hayatım boyunca Türkiye hapishanelerinde yatmış, yıllarca o ülke senin bu ülke benim zorunlu maceralar yaşamış en son durağım olan bulunduğum ülkede, 2 Aylık bir bebeği kucağında bulmuş, feleği şaşmış bir BABAYIM!

Ne bir akraba, ne bir güvenebilecegim eş, dost var. Buradaki Çocuk Esirgeme Kurumu, “çocuğunuzu bakıcı aileye vereceğiz, onayınız gerekiyor.” dediğinde, sanki bir el ciğerlerimi söküp almak istedi.

“Hayır, onaylamıyorum. Annesi bakmak istemiyorsa, bakamıyorsa ben bakarım çocuğuma!” dedim demesine de hiç kolay olmadı.

2 aylık bebeğe bir erkek tek başına nasıl bakar gibisinden laflar duydum. Neyse, bebeğimi aldım mahkemeler sonunda. İşimi bıraktım. O çocuk 3 yaş 2 aylık oldu.

Konuşuyor ve hatta beni sinirlendiriyor bile! Hala Devlet yakamı bırakmıyor. En ufak ihmal yapayım, çocuğumu benden alırlar!

Ne zaman bana “Mami” dese otobüste metroda kalabalığın içinde, beni sinir ediyor.

“Kızım ben “Mami” değil, Babayım!” diyorum.

Sabah yuvaya bırakırken, bana uzunca bir hoşçakal öpücüğünü verdikten sonra kapıdan çıkınca özlemeye başlıyorum kızımı!

Çocukların senden ne götürdüğüne değil ne verdiğine bakınca, insan ne kazandığını anlıyor. Anne olmak için ille de doğurmak gerekmiyor!
F.

Haberin Devamı

Bu mail beni beynimden vurdu! Dün bana yazan TEK Babaydı F.

Helal olsun kendisine! Okurken suratıma tokat yemiş gibi oldum. Kendime geldim. Çocuğunu düşünmeden hareket eden, umursamayan, çocuğunun annesini mağdur eden düşüncesiz babalara da kapak olsun!

Yazarın Tüm Yazıları