Paylaş
Üstelik büyüdükçe, sınavlar öyle ağırlaşıp zorlaşıyor ki, insan keşke hepsi zamanında girdiğim o berbat matematik sınavları gibi olsaydı der hale geliyor. Okul sınavları ne kadar masum, ne kadar kolay, ne kadar halledilebilir, ne güzel kopya çekilebilir sınavlarmış. Hepsinin ne güzel telafisi, ne güzel olmazsa da olurları varmış. Kaldın mı kalır, sonra bir kere daha dener geçermişsin. Birinde bir kere çaktın mı, bir sonrakine çalışır halledermişsin. Olmadı aynı sınıfı bir kere daha okur, dünyanın sonunun o sınavlarla olmadığını hissedermişsin.
Çünkü o sınavların hiçbirinin sonunda dünyanın sonu yokmuş.
Çünkü o sınavların hiçbirinin sonucu kesin sonuçlar değilmiş.
Oysa büyüdükçe hayat sana daha farklı sınavlar hazırlıyor. Üstelik senin o sınavlara hazırlanman için süre de vermiyor. Sınavların çoğu sürpriz! Nedense hep en kötü açığından vuruyor sorular seni hem de. Ne kadar çok çalışmış olursan ol, çakma ihtimalin çok. Kopya çekme şansın da hiç yok.
Zor sınavlar zor.
En zoru da bence sağlık ve aşk sınavı.
Bu ikisi insanın elini kolunu çok fena bağlıyor. Ne yaparsan yap bu ikisinden çakan çok.
Hala anlayamadığım, bu iki sınavdan muaf olanlar, veya başarıyla pekiyi alanlar nasıl hala şanslarının farkına varıp şükretmeyi bilmiyorlar?
Şükretmek veya ne bileyim pişmanlık duymak için illa bu iki sınavdan çakmak mı gerekiyor?
Aslında okuldaki sınavlar işte bize bu konuda ders vermek için, bize hangi sınavlardan geçince veya muhaf olunca mutlu, tatmin ve şanslı olduğumuzu bilmemiz gerektiğini anlatmak için olmalı. O sınavlar bizi ucundan acık bu sınavlara hazırlamalı.
Bunun için de bize düşen en büyük sorumluluk, bence asla kopya çekmemek olmalı.
Sorular nereden gelirse gelsin, cevapları bizim olmalı.
Çalıştıysan çoğu zaman olur, ama bazen de olmaz işte... İşin içine şans girer veya ne bileyim o kadar çalışmışsındır da sınav günü apandisitin patlar, sınav yerine ameliyata gitmen gerekir her şey değişir, kaderdir bazen kısmettir... ne bileyim bazen bir şey olur işte, planladığın gibi gitmez bi şeyler nedense...
Ama önemli olan, vaz geçmemek. Pes etmemek. Çalışmak ve denemek.
Cesaret etmek... Devam etmek...
Bir de elimizdekilerin kıymetini bilmek... ne olursa olsun şükretmek...
Yonca
“inek”
Paylaş