Paylaş
2010’da.
5 senedir hala daha unutmadı bazı okurlarım. Hatta dün arka arkaya iki okur daha yazıp “Neden yine yapmıyorsun?” diye sorunca, ben de kendime sordum.
Neden köşeni insanların dileklerine açmıyorsun yine Yonca?
Neden kapadın kendini?
***
Mantıklı veya mantıksız bir cevap veremedim kendime.
Hani bazen kendi cevabını duyasın yoktur ya... Öyle.
Dürttüm kendimi. Kendine faydan yok bu ara, başkasına olsun, dedim. En iyi yaptığım şey hayatta başkalarına iyi gelmek belki. Başkalarına iyi gelen bir şeyi yaparken bi bakmışsın kendine de faydan olmuş... olur ya öyle hani.
“Tavuk mu yumurta mı” cinsi bi durum yani.
Bu köşeyi şu yılın kalan son 2 gününde “Sihirli Dilek Kutusu”na çeviriyorum.
Eskiden yaptığım gibi.
Olay nedir ve nasıl yapacağız?
2015’in son 3 günü; yani yarın, öbür gün ve belki 31’i de dahil olmak üzere, sizlerden gelen dilekleri bu köşeye alacağım.
Dileklerinizi yazarken şunları düşünün mesela...
Kararlarınızı verdiniz mi?
Neleri geride bırakıp neleri yanınıza alacağınıza,
Neleri bir daha asla yapmayacağınıza,
Neden bir daha asla asla demeyeceğinize,
Seneye bu zamanlarda bu senenin eskisinden kesin çok daha iyi geldiğini söylemek için neye ihtiyacınız olduğuna,
Hayatınızda hiç yapmadığınız bir şeyi artık bu sene kesin yapacağınıza,
Kimin size iyi, kimin kötü geldiğine,
Neyin sizi iyileştirip neyin hasta ettiğine,
Hayatta en çok neyi istediğinize,
En çok neyi yapmayı hayal ettiğinize,
Neden o çok istediğiniz şeyi hep ertelediğinize,
Neden artık bu sene o şeyi ertelemeyeceğinize,
Nasıl olursanız kendinizi iyi hissettiğinize,
Beden sağlığınız için, ruh sağlığınız için ne yapacağınıza,
Kimleri affedeceğinize,
Kime sarılıp kimden ve neden sakınacağınıza,
Neyin hayalini, laf olsun diye bile olsa, kurduğunuza karar verdiniz mi?
Karar verdiniz mi dileklerinize, hayallerinize, isteklerinize?
Peki ya onları yazdınız mı bir yere?
Olmaz işte. Yazmadan olmaz.
İşin yazılı çizili, beyaz üzerinde siyah okumalı sihri olmayınca, kuru kuru gerçekleşmelerini beklemek olmaz.
Yazacaksınız ki onları, size rehber olsunlar, siz de onlara hedef...
Elinizin altında dursun ki, en sıkıştığın an çıkartıp okuyup... Ah ulan yapmayacağım dediğim o şeyi yaptım ondan canım yandı, e tamam, hemen yapmayı kesiyorum deyip; o listeden size iyi gelen bi şeyi seçip yapabilin diye.
O yüzden, acilen yukarıda sıraladığım her şeyi yazın. Kısa kısa.
Tak tak tak yazın.
Bana yollayın. Ya da yollamak kasıyorsa, yazımın altına yorum bırakın... Artık öyle bir şansınız da var. Ama yok, köşede çıksın ben de tıklayıp okumak istiyorum diyorsanız mail atın bana.
“Sihirli Dilek Kutusu” olacak o yazının, yani bu köşemin adı.
Sizden gelen tüm dilekleri isimsiz yayınlayacağım.
Bilerek isimsiz yayınlayacağım.
Böylece hepimizin dilekleri hepimiz için yayılacak birilerinin okuduğu şekliyle dünya aleme.
İsimsiz dilekler birbirine karışacak. Belki, sizin aklınıza gelmeyen bir dilek başkasının aklına gelmiştir, siz okurken sizin de dileğiniz olacak, size de iyi gelecek böylece!
Dönüp dolaşıp geri gelecek o dilekler hepimize.
Ben böyle olacağına inanmak istiyorum, hatta inanıyorum.
İnanmaya ihtiyaç duyduğum bir yıl sonu yaşıyorum.
İyi gelecek, biliyorum.
Çünkü daha önceki senelerde bunu yaptığımızda aramızdan birçok kişinin buraya yazıp yolladığı şeyler oldu.
Dün gelen maillerden birinde tam da bunu diyordu!
Diledim, oldu!
2 kuralım var:
1- Türkçe karakterle, düzgün imla ile yazmak için özenin lütfen. Yoksa düzeltmek için inanılmaz zaman gidiyor ve zamanım yetmiyor. Ben bütün dilekleri yetiştirmek istiyorum bu köşeye. Yazım sorunları yüzünden dileğinizi girememek istemiyorum. Bunlar sizin dilekleriniz. Onları yazarken özenin… Sizin kendinize 2016 armağanınız öyle düşünün…
2- Olumlu cümle kurmayı deneyin. Örnek mi? “Sevdiğim hasta olmasın” cümlesi yerine, “sevdiğim her daim sağlıklı olsun” gibi… Cümlelerimizi olumlamaya emek verip kafa patlatmalıyız belli ki. Bu da onun çalışması olsun madem.
3- 100 kelimeyi aşmasın sakın sakın sakın. (bunun da özel ve sihirli bi nedeni var, sormayın, bi bildiği var deyin, inanın lütfen)
Yazıp yollayın hele.
Kaybedecek neyimiz var ki?
Bir kere de elimiz, dilimiz, beynimiz, kalbimiz iyi bi şeyler için mesai yapsın.
Hem benim adım Yoncaysa, 4 Yapraklı Yonca…
Bi tek bana değil, hepimize yarasın madem uğurum yalnız ve boş oturacağına.
Yonca
“sihirli değnek”
Paylaş