Sevgili Dolunay,

Yarın yine tepemize dikiliyormuşsun.

Haberin Devamı

Ben “doğuyorsun” demeyi tercih edeceğim gerçi.

Kelimelerimizi doğru seçmek gerektiğine inancım sonsuz. Her bir kelime kendi içinde büyülü çünkü. Taşıdığı anlam başımıza dolanabilir.

Kalbimize iyi gelebilir.

Tercihimizin meselesi.

Kelimemiz sihrimiz olabilir.

* * *

Senin hakkında yine bir sürü uyarıda bulunuldu.

Seni anlayan, yakından takip eden, bizlerin üzerinde bırakacağın etkiler üzerine araştırma yapan astrologlar inanılmaz önemli değerlendirmeler yaptılar.

Her birini pür dikkat dinledim.

Hakkında her yazılanı okudum.

Her burç üzerinde ayrı etkilerin var tabi.

Her insanın üzerinde ayrı bir etkin olduğu gibi.

Her insanın farklı olması ve her şeyi farklı yaşaması, algılaması gibi.

Her birimizin parmak izi tek.

Eşsiz. Benzersiz.

Onun gibi.

* * *

Sevgili Dolunay,

Öyle ihtişamlı, öyle güçlü kuvvetli ve kusursuz bir yuvarlaksın ki, insan sana sadece bakarken bile etki altında kalıyor. O kadar uzaktan pürüzlerini göremiyoruz.

Ve bu iyi bi şey gibi.

Oysa senin de pürüzlerin var.

Nasıl görmek istersek öyle her şey di mi?

Korkmak istersek korkarız, sevmek istersek severiz gibi...

* * *

Haberin Devamı

Dünya’nın en kapkaranlık köşesini bile, gecenin o saatinde sen gündüz gibi aydınlatabiliyorsun.

Ben sana bakınca hep çok iyi şeyler düşünüyorum...

Israrla.

Karanlığı bu kadar güçlü şekilde aydınlatan sen, bence mutlaka iyi etkiler bırakırsın insan üstünde.

İyi gelirsin bize.

Uyarıları dinlerken, insan ister istemez temkine tutunuyor. Temkin içinde kaygı barındırıyor. Kaygı ise istemediğimiz duyguları getiriyor.

Hemen “kış kış” diyorum ben onlara.

Kaygının yerine mutlu şeyler ekmeyi deniyorum.

Kaygıyı ancak mutluluk defeder...

* * *

Sevgili yarınki Dolunay,

Ben senin yarın hepimize çok güzel sürprizlerle geldiğine inandım gitti bile.

Kimse tersine inandıramaz beni bundan böyle.

Başımıza gelmiş-gelen-gelecek şeylerimizin bile nasıl algılamayı tercih ettiysek o şekilde bizi etkilediğine inandığım için böyle diyorumdur belki de.

BU benim tercihim elbette.

* * *

Dolunay ve etkileri üzerine anlatılan her türlü kaygısal şey üzerine dünden beri ters köşe bir cümle kurdum, ve ona kitlendim kendimce:

Haberin Devamı

“Aklından, kalbinden, gönlünden geçen ve hayal ettiğin şey kaderin oluyor.

Dikkat etmek gerek.

Karanlıkta seni aydınlatan şeye karşı güven duyup sevmek ve teşekkür etmek gerek...

Özenli, ihtimamlı, iyi şeyler düşün ve hayal et ki Dolunay’a bakarak, kaderin de öyle olsun. Olur çünkü.”

Hepimiz için güzel şeyler dilerim.

Kaderimiz güzel olsun.

Kısmetimiz de.

Olur inanırsak...

Hep birlikte.

Yonca
“Oz Büyücüsü”

Yazarın Tüm Yazıları