Sen git Amerika’da birinci ol finale kal kimse bilmesin

Haberin Devamı

Ekim Deniz Akarslan 16 yaşında bir balet.

Baleye 9 yaşında başlayıp ilkokuldan mezun olunca konservatuvar sınavlarına girip hem Mimar Sinan, hem İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarını kazanıyor.


Sen git Amerika’da birinci ol finale kal kimse bilmesin

Şu anda İstanbul Devlet Konservatuvarı 11. sınıf bale öğrencisi.

Kızım Destina’nın da hayatı dans ve bale olduğundan belki de algıda seçicilik benimkisi.

Arkadaşım facebook’da paylaşınca dikkatimi çekti de haberim oldu.

Deniz Amerika’da düzenlenen Grand Prix Klasik Bale Yarışması’nda birincilik almış. New York’daki finale hazırlanıyor.

Deniz’in başarı haberini okuyunca hem müthiş sevindim hem de çok üzüldüm.

Sevindim çünkü; Deniz olağanüstü bir başarı göstermiş.


Sen git Amerika’da birinci ol finale kal kimse bilmesin

Haberin Devamı

Üzüldüm çünkü; bu başarıdan kimsenin haberi yok.

Basında çıkmamış bile.

En sonunda onu tanıyanların tanıdıklarını bulup ulaştım kendisine.

Azıcık da olsa anlatmasını istedim.

O kadar özel öyle çok başarılı çocuklar var ki, neden bu çocuklara yer verilmez bu basında bilmem.

En üzüldüğüm şeylerden biri de Deniz’in kimi zaman etrafına rahat ve özgürce balet olduğunu söyleyememesi. Alay konusu olabiliyor çünkü, düşünebiliyor musunuz! “Piyanistim” demek zorunda kaldığı olmuş.

Öyle çok şeyi değiştirmek istiyorum ki bu memlekette, nereden başlasam bilemiyorum. Neyin elinden tutsam bir garip.

Ne demek balet olmakla alaya edebilmek bir bilsem.


Sen git Amerika’da birinci ol finale kal kimse bilmesin

Bildiğim şu; bale, dans, atletizm, jimnastik yani futboldan başka her türlü spor dalını da yazmak istiyorum. Değerlerini bilmek, bildirmek istiyorum. Haklarını teslim etmek istiyorum bunca emek veren ailelerin ve çocukların.

Deniz inanılmaz bir tempo içinde hazırlanıyor ve çalışıyordu, sorulara hızlıca kısa cevaplar vermek zorunda kaldı.

Tanıyın bu başarılı baletimizi...

Yarın öbür gün adını daha fazla duyacaksınız.

Yonca

“gururla”

****

Haberin Devamı

Her şey nasıl başladı Deniz? Baleye yeteneğin olduğunu nasıl anladınız?

Baleye yeteneğimden ziyade baleye olan sevgimi annem ve teyzem keşfetti.

Sen git Amerika’da birinci ol finale kal kimse bilmesin

Benim iki kuzenim de bale dansçısı. Küçükken bale ile ilgili görseller olunca televizyonda gidip ekrana sarılırmışım. İlk başta ailem gelip geçici bir hevestir diye üstünde durmasa da, teyzemin yardımı ve desteğiyle bale hayatıma başladım.

Yetenek mi çalışmak mı sence en önemli başarı unsuru?

Kesinlikle çalışmak daha önemlidir. Yetenek zemindir, çalışmak ise malzemesi. O yeteneği işleyebilmek çok önemlidir. Bir bale dansçısının çalışmaktan başka hiç bir seçeneği yoktur. İyi olmamın tek yolu azim ve çalışmaktan geçer.

Haberin Devamı

Seni balede en çok zorlayan nedir? Yaşadığın ortamda, içinde bulunduğun bu yolda en çok zorlayan şey demek istiyorum.

Beni en çok zorlayan balenin psikolojisi.

Bu işe girdikten sonra zihninle ve bedeninle bütün ruhunu baleye vermelisin. Böyle olunca da stüdyoda veya derste yaşanan en küçük olumsuzluk biz bale dansçı adaylarının ve bale dansçılarının moralini çok etkiliyor. Ama tabi bunlar bir anlık oluyor ve daha sonra rutinimize dönüyoruz.

Hayalin, amacın, hedefin?

Hedefim yurtdışında eğitimimi tamamladıktan sonra orada iyi bir şirkette dans etmek ve kariyer yapmak. Daha sonra donanımlı bir şekilde ülkeme dönüp Türk balesine katkıda bulunmak en büyük hayalim.

Haberin Devamı

Şu an en çok neye ihtiyaç duyuyorsun?

Şu an en çok ihtiyacım olan tek şey sponsor. Başından beri bu. Sponsor bulmakta çok zorlanıyorum.

Amerika’daki yarışmaya nasıl başvurduğunu, yarışmanın özelliğini, sana kattıklarını biraz anlatabilir misin?

Derece aldığım bu organizasyon Youth America Grand Prix bale yarışmasının yarı finaliydi. Şimdi New York'taki finallere kaldım. Bu yarışmanın amacı iyi okullara öğrencileri burslu bir şekilde yerleştirmek. Şimdiki hedefim oradaki finallerden iyi bir burs imkanıyla yurtdışında eğitimimi tamamlamak.

Gittiğim bu yarışma ufkumu çok açtı. Ve şunu gördüm ki insanlar gerçekten iyi bir yere gelebilmek için çok çabalıyor.

Haberin Devamı

Benim kızım da gönlünü profesyonel dansa verdi. Dans ve baleye gönül veren çocuklara, ailelerine neler söylemek isterdin? Sosyal hayatın bu tutkunla nasıl çarpışıyor mesela bir de bunu merak ediyorum.

Sosyal hayatımızı yaşıtlarımız gibi yaşayamıyoruz tabii ki. Haftanın 6, hatta bazen 7 günü bale stüdyosundayız. Ve balede iyi bir yere gelebilmemiz için bunun gerekli olduğunu savunan biriyim. Benim için disiplin her şeyden önce gelir.

Eğer iyi bir yere gelmek istiyorsam hayatımın bale olması şart. O yüzden sosyal hayattan kimi zaman geri kalıyorum. Ama hayalimi gerçekleştirmek için çalışıyorum.

Elinde olsa bu sistemde neyi değiştirmek, neler yapmak isterdin?

Sistemde bir şeyleri değiştirebilmek için bu sistemi yönetenleri ve zihniyeti değiştirmek isterdim. Çünkü Türkiye'de bale hak ettiği ilgiyi görmüyor. Bu da beni, benim gibi baleye gönül ve emek verenleri çok üzüyor.

Yazarın Tüm Yazıları