Paylaş
Anksiyete ve özeleştiri yazımdan sonra gelen yorumlar beni bir dibe, bir güneye, bir kuzeye, bir batıya, bir doğuya, bir tepeye savurdu.
* Fotoğraf: Ümit Aktay |
Bir okurum bana pes etmememi söylemiş.
Yok pes etmedim. Etmeye niyetim yok zaten.
Ama çok, gerçekten çok gerildim.
Gerilmişim yani. Bir sürü şey üstüste geldi. Hani olur ya...
Bana yazdıklarınızı okurken sürekli şükrettim. Şükrettim çünkü eleştirileriniz de yorumlarınız da o kadar içten ve bir o kadar mahrem ki!
Gerçekten şanslıyım. Beni bu kadar çok anlayan ve hala destek vermek için çabalayan, ta içinden geleni güvenerek bana yazan kocaman bir okur/ailem var.
Zor bir süreçten geçtiğimi kabul etmeye ve kendimi telkin ederek, problemleri küçük küçük halletmeye karar verdim.
Tek tek.
Günde 1 şeyi halledersem şu ara, tamam buna da şükür diyeceğim. İkincisini yapamazsam sonunda ölüm yok diyeceğim.
Bir de azıcık tempo düşüreceğim. (inşallah! :) )
Şimdi...
Yarın sabaha karşı yollara düşüyorum.
Runtalya için geri sayım başladı. Basın Toplantısı var Antalya’da. Öger bu sene 7.sini düzenliyor Antalya Maratonu’nun. Ona gidiyorum. İnanılmaz heyecanlıyım.
Yani hala hayat belirtilerim var :) heyecanımı yenemedi anksiyete. Yardımseverlik koşusu adına Adım Adım Oluşumu ile TEGV için yola çıkma tutkumu hele, asla alamaz elimden hiçbir şekilde.
Bu arada başıma ufak bir sakatlık geldi.
Feci üzgünüm.
Çok mahcubum aynı zamanda sizlere. Herkese...
Kaç gündür size yazmaya da utandım.
Menisküsümde 2. derece yırtık olmuş. Yani Venezüelalı doktorun MR sonucuna bakıp anlattığı İngilizcesinden anladığım kadarıyla buymuş dizimdeki feci ağrının sebebi. 6-8 hafta arası koşmam uygun değilmiş. İçim çıktı bu cümleyi duyduğumda.
Ama öfkeme yenildim ondan oldu. Eşşek kafam benim.
İstifa etmeden bir gün önce sinir atayım diye spor salonunda ayarsız bir bisiklet olayına girdim, çok zorladım ve orada bir cırt etti sağ dizim. Ve ben dizimi dinlemedim devam ettim iyi mi, ah Yonca ah!
Öfkeyle kalktım zararla oturdum. Halbuki bedenimi dinlemem, durmam gerekirdi.
Ders oldu bana, hem de çok ağır!
21km koşacaktım Runtalya’da TEGV’in Ateşböceği projesine bağış toplamak için, tabi doktor buna ‘yok artık!’ı azıcık argolayarak ünlemlediği için, ben de düşündüm düşündüm ve çözümü buldum.
10km’ye geçeceğim ve yürüyeceğim.
Doktorumdan yürümek için izin aldım.
Durmaktan iyidir.
İşte eğer yine de bu şartlarda beni ve amacımı desteklemek isterseniz TEGV’in banka hesap detayları aşağıda.
10km boyunca, eğer dizim beni durdurmazsa, ya da durdurduğu yere kadar, Van’daki Adım Adım Ateşböceği Gezici Eğitim Birimine bağış toplamak için yürüyeceğim.
1 çocuğun 1 yıllık eğitimi için TEGV’e 60TL bağışlamanız yeterli.
Ben hep söylüyorum. Önemli olan bağışın miktarı değil. Hem de hiç.
Sizlerin de elinizden gelebildiğince bağış yapabilmeniz ve bireysel farkındalığınızla 1 çocuğun hayatına dokunmanız önemli. Ben nasıl olsa bu yola çıkacağım.
Durmak yerine yavaş yol alacağım. İstediğim sonuca varacağım.
1TL de olsa bağışınız, o 10km boyunca bunu düşünerek yürüyeceğim.
Ve o az dediğimiz bağışlar birleşince inanılmaz rakamlar olup bir sürü çocuğa gidiyor, bunu da bildiğimden kendimi çok iyi hissedeceğim.
Dizim iyileşir iyileşmez de, koşacağım.
Bu seferlik sloganım:
‘Yürü be Yonca, durmaktan iyidir!’
Ne de olsa...
1 çocuk değişir Türkiye değişir!
Yonca
“fahri ateşböceği”
Nasıl bağış yapaksınız?
Hesap Sahibi: TEGV(Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı)
Banka: Yapı ve Kredi Bankası A.Ş.
Hesap IBAN: TR 740006701000000001000000
Açıklama kısmına: YTokbas/AAO/Kendi Adınız ve Soyadınızı da kesin yazın!
Bu arada benim adıma TEGV’e daha önce bağış yapmış herkesin bana bir mail atmasını bekliyorum. Geçmiş bağışlarınızdan olan sertifikalarınızı göndermek için deliriyorum.
Yonca
“sertifikaloji”
Paylaş