Paylaş
AKP’ye de çakmış olmak için çakmıyorum zaten.
Benim için hangi değerlerin önemli olduğunu, ne istediğimi, ne istemediğimi biliyorum.
O kadar.
İster AKP’li ol, ister CHP’li,
İster Sultan ol, ister Padişah, ister Kral, ister benden ol, ister bana düşman...
İstersen “Bu Dünyaları Ben Yarattım” diyen bilmem kim ol umrum değil.
Bir ağacın bir tek dalına bile zarar verilmesini kabul etmiyorum.
İstediğin kadar üzüldüm de, çaresiz kaldım de; “AVM için değil insan canı içindi” gibi canı canla kıyaslayan çok vicdani görünen açıklama yap.
Yine kabul etmiyorum.
Hayatta ölüm hariç her şeyin çözümü var.
Yok eller kollar bağlıymış, yok zaman daralmış, baskı varmış oymuş buymuş.
Kulaklarım bu zırvalara tıkalı.
“Al birini vur ötekine!” dedirttin mi bana?
Dedirttin.
Ben; insan-ağaç-hayvan ayrımı yapmadan, her cana eşit derecede değer veren insanların, hiçbir koşulda duruşlarını bozmadıkları bir “ortam” hayal ediyorum.
Dolayısıyla, “Aman canım sen de, bak en azından hem Parti, hem adamın kendisi özür diledi, açıklama yaptı” gibi, yine “totomuzu kurtarmak için elimizde bi bu parti kaldı, bari bu kabahatinden beter özrü kabul edelim” gibi söylemleri kabul etmiyorum.
Bilmem kaç oy farkla Yalova’yı almak için hakkını bunca ara, herkes sana davasının peşinde koşan adam gözüyle baksın ve sen oy için verdiğin savaşı o ağaçlar için verme, “elim kolum bağlıydı” falan filan de...
Ne zamanki söylem ve hareket tutarlı olur,
Ne zamanki duruşun sağlam olur,
Ne zaman al birini vur ötekine dedirtmezsin bana...
Ne zaman hatanın bedelini her türlü ödemeye hazır, sonuçlarına katlanabilecek, icabında; “Hata yaptım gidiyorum” diyebilecek yüreğin olur...
O zaman olur.
Yonca
“öldürme oldur”
Paylaş