Ne çok insanı kanserden kaybediyoruz böyle

Her gün bir başka üzücü haber, her gün!

Haberin Devamı

İnsanın üzülmesi için o kişiyi tanıması gerekmiyor.

 

İnsan, kanser gibi bir hastalığın her daim yanıbaşında olduğunu bildiği için belki de, tıp her ne kadar ilerlemiş olsa bile, hala daha kanserin bir sürü türünün çaresiz olmasını bir türlü kolay kolay kabullenemiyor.

 

Şu geçtiğimiz bir hafta içinde, hiç tanımadığım ama bildiğim, 3 kişi kanserden gitti.

 

Onlara üzülürken, dün bir baktım Reyhan Karaca’ nın kardeşi de vefat etmiş. Reyhan Karaca’ nın fotoğraflarına bakamadım. Kim bilir o ne halde?!

Kardeş kaybı, evlat kaybı… bilmiyorum. Kayıp başka türlü bir acı. Allah kimseye yaşatmasın diyorum, ve ne saçma diyorum ardından, hepimiz bir gün bunu yaşayacağız. Ne olur hepsi en gecinden olsun, en önden ben gideyim diyorum ardından, elimde olmadan... Oysa ben de bir yere gitmek istemiyorum ki!

Haberin Devamı

 

Ne zaman bir kardeş kaybı haberi alsam, aklıma hep Antigone’dan bir sahne gelir.

 

Sanırım şuna benzer bir cümle geçer o sahnede:

 

"A husband dead, another can be found, a child replaced, but once a brother's dead, no other brother can be born or grows again." (Eşini kaybedersin, çocuğunu kaybedersin yerine yenisi gelir… ama bir kardeş gittiği zaman, yerine ne yenisi doğabilir ne de büyüyebilir…)

 

Eceli gelmeden, zamansızca hele de şu lanet olasıca kanser yüzünden aramızdan her ayrılana kahroluyorum. Dayanamıyorum. Kendimi yakınlarının yerine koyamıyorum.

 

Tanıdık tanımadık her gidene Allah’tan rahmet diliyorum.

Kaybedenlere sabır diliyorum.

Sabır zamanla geliyor, yaşadım, biliyorum.

İnsan acısıyla yaşamayı öğreniyor zamanla.

Hasret ve özlem bitmiyor asla.

Haberin Devamı

 

Ecele çare yok. Tamam.

 

Ama lütfen kansere çare bulunsun artık.

 

Umutla...

 

Yonca

‘çaresiz’

Yazarın Tüm Yazıları