Müjdemi isterim Çorapçılar Odası Başkanı’ndan haber geldi

Yetmedi üstüne oğluma talip de çıktı! Yemin ederim bunların hepsi dün oldu. İnanamadım ama varmış böyle bir Oda. Talip konusunu da yazdım, ama o en sona.

Haberin Devamı

Zaten ne dünkü yazıma gelen ileti sayısına inanabildim, ne de yaptığı yankıya. Ayıptır söylemesi bin küsür kişi çorap isyanını yazmış bana.

 

Meğer herkes bir kendi çocuğu kafayı çoraba dona taktı sanıyormuş. Oysa bizler çocuğu aklını çorapla bozan aileler birliği kurabilirmişiz. O kadar kalabalığız. Okurken iletileri, gözümden yaşlar geldi gülmekten de, hayretten de. Hepsini okuyamadım üstelik daha. Herkese cevap da veremedim. Affedin. Ben sözüm ona bir de bugüne ağır bir yazı yazmıştım; yok bütçe görüşmeleri, yok açılım, yok o yok bu... Ama benim içim almadı daralmayı, sizin nasıl alsın dedim, onu haftaya bıraktım. Hem iyice düşerim yazımın üzerine. Daha da beter olur, iyi olur böylece.

Haberin Devamı

 

Veee müjdem var muzdarip bize! Ne bizim çocuklar anormal, ne de yalnızız. Çorapçılar Odası’ ndan gelen ileti sayesinde çok şey öğrendim, olayı anladım. Çocuklar haklı!

 

Size de buraya acık bilgilendirme/paylaşma karışımı hazırladım. Sizden gelenlerden de seçmece yaptım.

 

Bu arada alakasız olacak ama, merak edenlere kestane kebap el hazır cevap: yarınki Kelebek yazımı, facebook’ da sorduğum anketsel soruma verdiğiniz cevaplara göre yazdım, yolladım.

 

Şimdi sizi çorap olayı ile başbaşa bırakmalıyım.

 

Yonca

“Don Chorap” J

 

********

Sayın Yonca TOKBAŞ,

 

16 Aralık 2009 tarihli “Hayallerimin donunu istiyorum Anne!” yazınızı okudum.

Polat Çorap firması olarak ve firma sahibimizin Çorapçılar Odası Başkanı olması sebebiyle, talebinize-şikayetinize ilgi duyduk.

Şikayet konusu dikişli çorap konusunu kısaca açmak istiyorum;

Çorap örgü sisteminde üç değişik burun dikiş şekli vardır.

Haberin Devamı

1.     Dikişli çorap denilen ve Rosso marka burun dikiş makinesi ile yapılan yüksek bir dikiş birleştirme şekli (Çorap üreticileri bu tekniği Rosso ismi ile telaffuz eder, makine ismi bu dikiş tekniğine adını vermiştir).

2.     Lintolu dikiş denilen ve Linto marka makinede örgü esnasında burun dikişini kendi yapan diğer bir dikiş sistemidir. Makine çorabın final örgü bölümünde burun dikişini kendi mekanik sistemi ile diker ve dikişli çoraba göre çok daha incedir.

3.     Teksıra/zincir dikiş denilen burun dikişi ise en iyi ve aynı zamanda pahalı olan bir burun dikiş sistemidir. Bu dikiş sisteminde, çorap makineden teksıra burun dikiş yapılacak bir şekilde üretilmiş olarak çıkar. Bu ürün daha sonra teksıra/zincir dikiş yapılan makinelerde zahmetli ve yavaş ilerleyen bir teknikle, çorabın burun kısmındaki her halkanın birbirine birleştirilmesi ve iğnelere tek tek geçirilmesi ile dikilir. Yavaş ilerlediği ve zahmetli olması sebebiyle pahalı bir işlemdir ve rekabet koşullarında fiyat + zaman önemli olduğu için genellikle üst düzey mallarda tercih edilir.

Haberin Devamı

Çocuklar hareketli yapıları itibarı ile giydikleri çorapları çok hızlı bir şekilde deforme ettikleri için aileler tarafından genellikle daha ucuz olduğu için “Dikişli” denilen ucuz çoraplar talep edilir. Talep ne ise ona göre üretim yapıldığı içinde “Teksıra/Zincir” dikişli çoraplar daha az üretilir.

Benim yaptığım bu açıklama ancak kısa bir özettir.

En derin saygılarımla,

Polat Çorap San. Ve Çorapçılar Odası Başkanı adına

Vedat ERCAN

 

(Vedat Bey, Helal olsun size! Ben işini bu kadar seven ve anında görüntü cevap biri görmedim uzunca zamandır. Sayenizde en azından olayı anladım. Teşekkürlerimle…)

 

******** 

O kadar iç karartıcı haber, köşe yazısı içerisinde yazınızı okudum ve gerçekten ilaç gibi geldi. Çok samimi bir yazı. Umarım "Çorapçılar Birliği" diye bir birlik vardır ve size çözüm üretebilir.

Haberin Devamı

Hakan A.

(Öyle içten istemişsiniz ki, oldu valla! J)

 

*********

5 yaşında oğlum, biz de aynı sorunu yaşıyoruz. Ben çözümü buldum. Çorapları ters giydiriyorum. Yüzünde bir gülücük “tamam oldu!” diyor. Hayattaki pürüzlere alışacağı gibi, çoraptaki pürüzlere de alışacaktır. Alıştığında çorabı düz giyer.

B.Yıldırım

 

*********

Biz de 16 aylık oğlumuz rahat etsin diye dikişsiz çorap arayışına girdik. Kayseri’ de bakmadığımız çorapçı vs dükkan kalmadı. Ankara’ ya gittiğimiz de C&A mağzasında gördüğümüze inanmadık, oradaki bütün dikişsiz ve konforlu çorapları aldık.

Sevda K.

 

*********

Kendimi bildim bileli dikişli çoraplardan en az oğlunuz kadar nefret eden birisi olarak, Kadıköy' de tesadüfen bulduğum bir çorapçı sayesinde bu sorunumdan kurtuldum diyebilirim. Kadıköy Bahariye caddesinde köşede Yapı Kredi’nin olduğu sokaktan girdiğinizde, sol tarafta kalıyor. ÇİZETA çorap.

Haberin Devamı

Emre Z.

 

*********

Oğlunuzun çorap sorununu ben de yaşadım. 3 yıl öncesine kadar da çoğunlukla yalın ayak gezdim. 3 yıl önce erkeklere de naylon çorap çıkarıldığını görünce deneyeyim diye alıp giydim. Sonuç mükemmel. Sipariş vererek getirttiğim bu çoraplar derdime çare oldu. Dikiş kısmı giyildiğinde parmakların altına denk geliyor, parmak uçlarına dikiş olmayan kısmı denk geldiğinden olabildiğince konforlu. Oğlunuzun yaşını bilmiyorum; ama uygun çorap bulacağınıza eminim. Yakında Penti de üretime geçecekmiş. Gazeteniz haberi Eylül ayında vermişti. Çorapları aldığım web sitesi http://www.comfilon.com

Gökhan G.

 

*********** 

Sabah sabah yazınızı okurken kendimi yerlerde buldum gülmekten. Her sabah benim de yaşadığım olaylar ancak bu kadar güzel anlatılır. Ben de 4,2 yaşında bir erkek çocuk annesiyim ve her sabah bu çorap-don sendromunu yaşayarak kafamı duvarlara vuruyorum. En son anaokulu öğretmenimizle işbirliği yaparak bir çözüm bulduk. Çocuğun ayakları 28 numara olmasına rağmen 31-34 numara çorap alıyorum, ayrıca hepsi de bilekte biten çeşitlerden olmak zorunda, zira çorap bileğini geçince ona da uyuz olmakta. Oldukça işe yaradığını söyleyebilirim.

Tabi tek sorunumuz çoraplar değil; fanilalar, donlar ve eşofmanlar da sırayla bu uygulamadan nasibini alacağa benziyor. İnanmazsınız belki ama, geçenlerde çırılçıplak okula götürmeye bile kalktım çocuğu. Neyse yalnız olmadığımı öğrendiğim için çok mutluyum. 

Ayça D.

(Ayçaaaa ben bir kere kızımı cıscıbıldak götürmüştüm okula valla! O da geldiydi inatlarından başıma!)

 

************

Düşününce o minicik parmakların üzerine gelen bize göre küçük bir dikişin gerçekten de onlar için çok can sıkıcı olabileceğini anlıyorum, anlıyorum anlamasına da bu anlayış sabah evden çıkmak için acele ederken bir türlü seçilemeyen çorap ve devamında gelen ağlama krizleriyle cinnet geçirmenin eşiğine gidip gidip dönmeme engel olmuyor.  Çorap Üreticileri Birliği..vs. iletişim kurup taleplerimizi iletebileceğimiz bir merci bulursanız haber verin lütfen, bu konuda destekcinizim.

Saynur A.

(e Saynur istedin de olmaz mı yaw? Oldu bak... en yukarıda J)

 

************ 

Direk konuya giriyorum.

Allah'ın emri Peygamber’ in Kavliyle oğlunu kızıma istiyorum.

Ben yana yakıla 'bu kızın derdini ben anlayamıyorum eloğlu hiç çekmez. Kimseler almayacak, başımıza kalacak' diye dertlenirken, bir baktım ki aynısının erkeği varmış.

Aynı don - çorap sendromları bizde de mevcut. Ben hala kızımın totosuna istediği donu bulamamanın sıkıntısını yaşıyorum. Almadığım tür, desen, marka, renk kalmadı. Hala hayallerindeki donu bulamadık. Çorap krizi daha da fena; çıplak ayakla ya da terlikle yollayabilmeyi dilediğim günler de oldu. Gel everelim bunları, kendi hayallerindeki donları, çorapları evlerinde tasarlayıp çizsinler.

Sen oğlunun düzenini hiç bozma ben oraya gelin veririm kızı. Yoo yoo sakın başımdan atmak istediğimi filan düşünme, aklımdan bile geçirmedim gerçekten!

Hiçbir başlık parası, çeyiz, düğün dernek beklemeksizin kızımı verdim gitti. Allah mesut etsin, eğer isterseniz başlık parasını biz de verebiliriz. J

Özlem

“dünür”

 

(Ben derdime derman buldum bile! Darısı başınıza ve rastgele! Yonca “işbitirici”:)

Yazarın Tüm Yazıları