Paylaş
Ağzı olan da yazıyor durumu…
Korkarım ben dahil!
İki yüzlülük diyorum ya, hepimiz ikiyüzlüyüz yeminle.
Bunda utanacak bir durum yok. Bu da insanlık hali.
Problem bizlere tam dokunmadığı sürece saatlerce konuşabilir yorum yapabilir, sonra da hayatlarımıza devam edebiliriz.
Ediyoruz da.
Problem bizim olunca da çaresini başkası bulsun istiyoruz kimi zaman.
Oturduğumuz yerden yorum yapmak da, yapmazsam ayıp olur gibi hissetmek de feci.
Bu da hayatımızın bir parçası oldu ama.
Yalamayız yani.
Politika dış-iç fark etmiyor, işine geldiği gibi içi-dışı bir edebiliyor.
Bi gün Suriye’den nemalanıyorsun, bi gün Mısır’dan, bi gün Gezi’den...
Ne korkunç!
Mısır’da yaşadık mı?
Hayır.
Ben şu 13 yılda 4 kere gittim.
Hepsi iş için. Di.
Ondan önce de 1 kere gittim, turistikti.
Bi Mısırlı arkadaşımızın düğünü vardı.
Çok ilginçti.
O kadar çok göbek atmıştım ki, dansöz düğünü terk etmişti filan...
Mısır ilginç ötesi bir ülke. Ben çok severim her türlü.
12 yıl boyunca çalıştığım şirkette bir sürü Mısırlı ile beraber çalıştım. Çok kolay değildir onlarla çalışmak ne yalan söylemeli. Hatta Mısırlı bir patrona bağlanma olasılığım olunca fenalık geçirmiştim.
Hep çok konuşurlar, ama pek fazla iş çıkmaz. Ya da bütün işi sen yaparsın, zamı o alır filan gibiydi.
Sonuç alana kadar göbeğin çatlar. Kavga etmemek büyük başarı olur.
Koptik, Müslüman, Hristiyan bir dolu Mısırlıyla çalıştım, evet.
Şirket kurumsal kurallar konusunda çok ciddi olmasa, hepsi birbirine girerdi. Ama şirket hepimizi “adam” ettiği için, herkes herkesle pek iyi geçinirdi.
Kurumsal dedimse, Amerikan kurumsal tabi ?.
Amerikalılar bu konuda bi şahane.
Biz istediğimiz kadar yazalım çizelim, boş.
Darbe isteyenlerle istemeyenler yer değiştirsin, onlar da darbe isterler.
Bakıyorum bizdeki yorumlara, acayip hunharca geliyor bazısı.
Amma kesin çizgilerimiz var, oysa yok!
Bu topraklarda hem anlaması hem analiz etmesi hem de çözmesi zor sorunlar var.
Şıpadanak bugünden bir şey demek biraz zorlama sanki.
Benim tek bildiğim şeyse şu;
İnsanların birbirini öldürmesinden ve birilerinin bunu şakşaklamasından tiksinmekten yoruldum.
Her gün usanmadan birileri birilerini öldürüyor ve bugün ona acıyan, ertesi gün öbürüne acımıyor.
Kardeşim ya savaş karşıtısındır, ya savaşçısındır.
Ya darbecisindir, ya değil.
Ucundan acık öyle, acık böyle olunamayacak kadar vahim bi konudur bu.
Darbelerden, savaş çığırtkanlığından, işimize geldiği gibi başkalarının sorunlarından bi şey kopartmak için politik oyunlar oynamaktan filansa iyice midem bulanıyor.
Bu arada çok pardon ama;
Gazeteler sıkıcı, tüm televizyon kanalları bayıcı ve hepsi birbirinin aynı!
Bu bi tek bana mı böyle geliyor bilmiyorum; ama ben 20 yaşında olsam Dünya’ya gözümü kapatır kafama göre müzik dinlemekten başka bi şey yapmazdım.
Çünkü olan bitene baktıkça insanın hiçbi şey yapası gelmiyor, oysa yapacak bir sürü güzel şey de var...
Ve yapacak güzel şeylerin olduğunu bilip de Dünya’nın sergilediği utanç sahneleri yüzünden onları utana sıkıla gizli gizli yapmaya çalışmak da bi başka saçma.
Of ya yeter!
Yonca
“sıkkın”
Paylaş