Paylaş
30 Mayıs’da Dubai’den geldim İstanbul’a indim, Gezi Parkı’na gittim ve o andan beri kendimi kaybettim.
Bizimkilerin okulları daha yeni kapandı.
Oğlum 3 gün önce, kızımsa dün gece geldi.
Çocuklarımı o kadar özlemişim ki, dilim tutuk.
Aklım dağınık. Zaten dağınıktım iyice dağınık kafalı oldum.
Bunca zaman onları sanki hiç özlememişim gibi yaptım.
Kendimi sıkı kandırmışım.
Şu an ayıldım.
Feci özlemişim.
Boyları uzamış 1 ayda.
Kızım daha bi genç kız olmuş. Alanda onu tek başına bavulunu alırken görünce elim ayağım titredi.
Artık bıraksan Dünya’yı tek başına gezer…
Oğlumuz hep aynı.
Bu erkek çocuklar hiç büyümüyor bence. Komik.
:)
Bir sürü şey yazabilirim belki şu an. Yazacak çok şey var evet.
Ama ben sürekli onlara bakıyorum, onlara dair bi şeyler düşünüyorum.
Hayatta ilk öncelik hep geleceğimiz dediğimiz çocuklarımızın ya, işte şu an ben o andayım. Geleceğimin emrine amadeyim.
Hayatta onlardan daha önemli bi şey yok ki dediğim anda kalmak istemekteyim.
Kaldım.
O yüzden kaç gündür geliyorlar diye de dikkatimi toplayıp da doğru düzgün gazete okuyamadım, haberleri izleyemedim. Aptallaştım resmen.
Aptallaşmışım yani.
Hasretimi gidereyim azıcık çocuklarıma…
Beni azıcık affedin.
Yonca
“anne”
Paylaş