Paylaş
Öfkeyle, acıyla bir sürü yanlış duyguya kapılıyor. Kapılmakla da kalmıyor bunu yazıya döküyor, eyleme döküyor, hareketlerine yansıtıyor.
İnsanlık hali.
O an bunların hepsi en doğrusuymuş gibi geliyor insana; çünkü canı yanmış, kalbi kırılmış, acı hissetmiş.
Empati filan yapmak mümkün değil artık o anda.
Tıpkı benim babamı kaybettiğimi telefonda duyduğum an, havaalanında ankesörlü telefon kabinini vurduğum gibi yere indirmem gibi.
Deli kuvveti dedikleri o kontrol edilemez güç geliyor insanın içine ve beyni ile bedeni arasında bağlantı kopuyor.
İşte sırf bu yüzden,
Sırf bu şekilde hissedilen o an yüzünden,
Hata yapabileceğini düşünerekten, insanın kısacık da olsa bir mola alması lazım.
Nefeslenmeyi bilmesi, azıcık kısacık bir süreliğine susması lazım.
Bir düşünmesi, aklıyla bedenini uyumlu hareket eder hale getirmesi lazım.
Çünkü sonra insan pişman olabileceği, sonuçlarından kötü şekilde sorumlu tutulabileceği bir durumla karşılaşabilir.
İşte sırf bu yüzden,
Ben de nefesleniyorum.
Son günlerde ardarda gelen yıkıcı haberler karşısındaki yıkıcı tutumu gördükçe hele, iyice sessiz kalıyorum.
Bilerek ve isteyerek sessizim.
İzliyorum, dinliyorum, okuyorum.
İçimden düşünüyorum.
Üzülüyorum.
Biriktiriyorum.
Yonca
“;”
Paylaş