Kıyamamak

Arkadaşım yazın denk geldiği bir festivalde karşılaştığı bir sanat çalışmasından bahsediyordu.

Haberin Devamı

Broşürde “Çocuklar için sanatçılarla birlikte resim çalışması” gibi bir hoşluk görünce kızını da alıp gidiyor.
Kızı heyecanla ilgili kişinin yanına gidip boyamaya başlamak için tuval istiyor. Görevli şöyle bir bakıyor çocuğa ve çocuğu herhalde “küçük” ve “yeterince sanatçı” göremediği için orada duran tuvallerden vermek yerine “Ben sana şu A4’ü vereyim, sen buna yap ne yapacaksan” diyor.
Çocuk, tabii ki bunu hiç umursamıyor, alıyor A4’ü gidip başlıyor çalışmaya. Arkadaşımla birlikte gözlerimiz doluyor, boğazımızda bir yumru, sessizleşiyoruz.
Çocuğa o tuvali vermeye kıyamamak! Tuval değerli. Büyük sanatçılara layık.
Çocuk küçük, değersiz. Sanatçı değil.
Çocuk=Masraf. Tuvalden tasarruf ediyoruz. Çocuğa kıyarak, tuvale kıymayarak...
Kıy o tuvale, inan eksilmezsin a be dostum. Çocuktan esirgeme. Büyük sanatçı olacak o çocuk. Olmadığını ne biliyorsun?
Sevgi tanımımızı sil baştan yaratmak, kodlamak istiyorum.
Kendimizi çocuk sever tanımlarken; 1 tuvali esirgeyip o 1 çocuğa nasıl bu kadar kolay kıyabildiğimizdir merak konum. Yani onbinyüzmilyar ikiyüzlülüğümüz arasında bir de bunu merak eder dururum. Bu sadece 1 örnek zaten. Durun bir bakın çevrenize, milyar tane örnek göreceksiniz. Tamam sana zamanında ne tuval ne de başka özel bir şey verilmiş. O koltuk misafire ayrılmış. O tabak da misafir içinmiş. Sen hep ikinci plandaymışsın. Hah işte ben de ondan diyorum. Sen biliyorsun sana duyulmayan saygının nasıl incitici ve yıkıcı, durdurucu olduğunu. Bari çocuğa sen kıyma a be dostum.
Ver en değerli tuvali.
Bunun adı harbi sevgi. Öteki... Öteki çok eksik...
Yonca
“kıyma”

 

Haberin Devamı

Çok Okuruz Biz

Bu bir web sitesi: www.cokokuruz.biz
Bayılıyorum kendisine. Sitenin kuruluş amacı tam benim duruma merhem.
“Vaktiniz kısıtlıysa ve bu dar zamanda sadece iyi yazılmış kitaplar okumak istiyorsanız, ‘ÇOK OKURUZ BİZ’deki öneri ve eleştirilerin işinizi kolaylaştıracağını umuyorum” demiş kurucusu Esra E. Karaosmanoğlu.
Birileri okumuş o kitapları ve yorumlamış, özetlemiş, eleştirmiş. Bir fikrin oluyor, belki daha da çok okuyasın geliyor. Okuduğun bir kitap hakkında farklı bir görüşe kalbin açılıyor.
Bilginize
Yonca
“kurtçuk”

 

Haberin Devamı

Dubai’yi sel götürdü

Dubai ve Abu Dhabi 2 gün boyunca öylesine bir yağmur altında kaldı ki anlatması güç. 16 yılda ikinci kez bu boyutta bir fırtına yaşadım, bu ilkinden beterdi. Okullar acilen tatil edildi. İnsanlar saatlerce evine gidemedi. Çatılarda biriken su, tavanları çökertti. Altyapı yok. Çünkü böylesi bir ihtiyaç yok derken, üstyapı çöküverdi. Çölün de bir doğası var kendine has.
O da katledildi, yok edildi. Doğanın anlatmaya çalıştıklarını anlamadıkça insan, işimiz hiç kolay değil.
Parayla inşaat yapıp gökleri delmek, denizlere adalar yapmak kolay şekerim. Parayla doğayı katletmek kolay. De işte aynı doğa 2 güncük gücünü gösteriverdi mi, aynı parayla kendini kurtarmak zor. Dikkatini çekerim ey orman, toprak, hava, su, nehir, ağaç, solucan katliamcısı.
Öldürme. Katletme. Elleme. Yerinden etme. Saygı duy. Yaşat. Yonca“ya sabır”

Yazarın Tüm Yazıları