Paylaş
Mesela Eyfel Kulesi, Paris’e bir EXPO hatırası.
EXPO o zamanlar, dünya bu kadar küçülmemişken yani ulaşım, reklam, tanıtım vesaire günümüzdeki kadar kolaylaşmamışken, tüm dünya ticaretini altı ay
süreyle bir araya getirdiği için çok daha önemliymiş.
Ama bazı şeyler değişmiyor işte.
Sen istersen Amerika’dan iki tıkla Papua Yeni Gine’de reklam yap, yine de EXPO’ya ihtiyacın oluyor.
EXPO, hem ziyaretçi, hem tanıtım hem de iş potansiyeli bakımından ciddi bir ekonomik kârlılık getiriyor düzenlendiği şehre.
EXPO nedense hep “batı” şehirlerinde düzenlenmiş ama... İlk kez 2010’da Şanghay’da düzenlendi, büyük olay oldu.
İzmir, dört yıl önceki seçimlerde EXPO 2015’e adaydı; ama Milano’ya karşı çok az bir farkla son turda kaybetti.
Şimdi çok daha tecrübeli İzmir. Hatta sırf bu tecrübesi sayesinde herkes en çok İzmir’den tırsıyor.
İzmir’den başka Dubai, Sao Paulo filan da aday. Ancaaak, bütün adaylar içinde birbirine en sıkı iki rakip İzmir ve Dubai!
İzmir tecrübesi, Dubai’de “zenginliği” ile yarışıyor. Zor bir yarış.
Dubai Emiri Şeyh Muhammed EXPO’yu öyle bir kafaya takıp hırs yaptı ki, size anlatamam, herrr gün bu konuda twit atıyor, milleti gaza getiriyor, elinden geleni
ardına koymuyor ve en büyük rakibinin de İzmir olduğunu biliyor.
Şeyh Muhammed önce Dubai EXPO 2020’yi “ulusal öncelikli proje” ilan etti. Dubai’de her yerde EXPO 2020 logosu var.
Geçtiğimiz mayıs ayından beri çılgınca bir sosyal medya operasyonu başlattılar.
Facebook ve Twitter sayfaları ile 100 bin takipçiyi buldular ve bunu kutladılar!
“Neden Dubai EXPO’ya ev sahipliği yapmaya en uygun aday?” diye kompozisyon yarışmasından tutun, şiir ve resim yarışmasına kadar yapıldı.
Kazananları kasım ayında Paris’te yapılan EXPO seçimlerini yapacak olan Bureau des Exposistions oturumuna götürüp gezdirdiler.
Şeyh Muhammed bu 10 kişiye “EXPO Büyükelçisi” unvanı verdi.
Yetmedi, okullardan bizlere mektuplar geliyor, yok o etkinlik yok bu etkinlik diye.
Bu işi halka mâl etmek için tam gaz elinden geleni yapıyor Dubai yani.
Dubai 2020’ye kadar alt yapı çalışmaları dahil 4.5 milyar dolar bütçe açıkladı.
Buna mesela Al Maktoum Uluslararası Havalimanı’nın yanında yapılacak yeni “Sergi Sarayı” da -ki dünyanın en büyük sergi sarayı olmaya aday- dahil.
Al Maktoum Havalimanı’nı da 2020 yılına kadar tam kapasite hizmete sokacaklar ve burası da dünyanın en büyük havalimanı olmaya aday.
Ay hep dünyanın “en”lerine aday Dubai zaten, gerçekten insan çatlar.
İzmir’in açıklanmış resmi bir bütçesi yok. Duyduğum 30-40 milyon dolar arasında olduğu. Bütçe hiç fena değil ama bu da seçime kadar tabii, seçim sonrası ne olur bilmiyorum. Aman dikkat diyorum!
Bu arada EXPO için Dubai sözcüsü BAE kabinesinin genç kadın bakanı, Harvard mezunu Reem Al Hashimy. Bu kadın tüm dünyayı gezip Dubai’nin EXPO adaylığını anlatıyor. Süper bir kadın.
Tanıtım filmlerinde kim var peki?
Bill Gates!
Şaka gibi değil mi?
Her gün Şeyh Muhammed’in EXPO ile ilgili attığı twit’leri görünce ister istemez dudaklarımı ısırıyorum.
Dubai, kazanacağına emin.
Ama kapalı zarfla yapılan bir seçim bu ve 160 BIE üyesi ülke oy kullanacak. Son dakikaya kadar da kim nereye oy verecek hiç belli olmuyor.
Çok heyecanlı bir süreç.
Dubai’nin kendine en ciddi rakip olarak İzmir’i görüyor olması acayip hoşuma gidiyor ama bir o kadar da içimi titretiyor.
Dubai, Türkiye’nin ve İzmir’in uluslararası seçimlerdeki tecrübe ve başarısından acayip tırsıyor.
Hadi be İzmir, hadi!
Göster kendini.
Al bitir şu işi!
Yonca
“aklımsende”
Diyet meselesi
Kafamı nereye çevirsem “diyet önerisi” okumaktan çok sıkıldım.
Ben hiçbir diyete inanmıyorum arkadaş.
Ben hareket etmeye inanıyorum!
İstediğin kadar aç kal, onu yeme bunu yeme, löp otur yerinde, o işin devamlılığı, kalıcılığı, sağlığı yok...
1 ver, 3 al... Hep aynı...
Siz sıkılmadınız mı?
Bir insan eğer düzenli, tutarlı, azimli bir şekilde hareket etmeye başlarsa -neyse artık o sevdiği spor yani- inanın diyete ihtiyacı kalmıyor altı ay sonunda.
Hareket ettikçe bedeniniz size neyin doğru neyin yanlış olduğunu; size neyin iyi geldiğini ya da gelmediğini söylüyor.
Kendinizi duymaya, anlamaya, keşfetmeye ve size en uygun olan beslenme şeklini de bulmaya başlıyorsunuz.
Hareket etmek sizi doğru beslenmeye, iyi uyumaya, düzene, dengeye yönlendiriyor.
Hedef diyet değil, hareket etmek olursa sağlık geliyor, kilo gidiyor şekerim. Nokta.
Yonca
“sportif”
Paylaş