Aslan parçası gibi güçlü kuvvetli görünmek pek güzel.
“Ben hayır demesini bilirim” havasında olmak da çok güzel. Havalı olmasına havalı olmak güzel de, ben gerçekte ne kadar “Hayır!” diyebilen insanlar olduğumuz
konusunda oldukça şüpheliyim kardeşşş.
Biz, “Evet” delisiyiz bence. Hatta vur kafasına al lokmayıgillerden. Lokmayı da nereye çekerseniz çekin, hatta malum yerlere de çekin ki anlamı tam olsun. Daha çocukluktan kafamıza kakıla kakıla “hayır” dememeyi, her
şeyi körükörüne kabullenmeyi öğreniyoruz çünkü. Kazara hayır dedin miydi, şraaak yersin tokadı ense köküne. El şakasından hoşlanmadığımızı bile söyleyemeyiz kimseciklere. Ayıp olur malum. Ayol oysa esas ayıp bana
yahu, kime ne! Ne çok çocuk nefret eder saçının okşanmasından, yanağından makas alınmasından ve hatta poposuna pata küte sevgi göstergesi niyetine vurulmasından ama, bir türlü söyleyemez işte. Amma da yanlış
aslında buna izin vermek. Geçen gün markette 3 yaşlarında bir kız çocuğu başını okşayan birine cart diye “Yapma, sevmiyorum!” deyince ayıldım, üzerine de annesi: “Afferin kızım! Eğer sana dokunulmasından
hoşlanmadıysan bunu söylemen çok iyi” diye onaylayınca kafamda şimşekler çaktı. “Al sana yazı konusu Yonca. Yaz bunu!” dedim. Yaz da kafamıza kazınsın iyice.
Çocuklara daha küçüklükten başlayarak hayır demeyi öğretmek lazım.
İcabında hayır demek, hayat kurtarır.
Anlatabildim değil mi kardeşşş?
Yonca “yenge”
Şiddetle hayır!
Taciz olaylarının midemizi bu kadar bulandırdığı bir dönemde hele, bilmem hayır diyebilmenin önemini size ince detay vermeden anlatabiliyor muyum? İnsan elalemin içinde cesaret naraları atarken, şiddete maruz kaldı
mı bırakın hayır demeyi, korkudan ölmeye de razı oluyor. Siniyor, susuyor. Ne feci bir yara bu! İş dayak atan, taciz eden kocaya, babaya, abiye, konu komşu, arkadaş ve hatta sevgiliye “Hayır!” demeye gelince tıssss,
insanın çıtı çıkmıyor. Çıkamıyor. Acayip korktuğum bir olaydır bu; yani korkudan sinmek ve susmak; sustuğun için de en sonunda öldürülmek, ölmek. İnsanın içine korku ve sindirme tohumları bebelikten ekildi mi bir kere, üzerine de körükörüne itaat dersi verildi mi hap niyetine, korku zincirini kırmak çok zor işte. O yüzden, kesin çocuğuna hayır deme hakkını çatır çatır kullandırtacaksın. “Aşk uğruna dayak yenmez evladım.” diyeceksin.
“Zorla, tehditle bir adamın yatağına girilmez!” diyeceksin. “Şiddetin hiçbir türünü, hiçbir şey uğruna kabul etme sakın, olan sana olur!” diyeceksin. “Sakın sinme, susma korkma, başına ne gelirse gelsin gel anlat bana,
yanında olacağım!” diyeceksin. Bilmiyorum işe yarar mı veya ne kadar yarar ama, en azından “Hayır demeyi öğretmeyi denedim, bir yerden başladım...” dersin icabında.