Paylaş
Ve
Ne olduğunun hiçbir önemi yoktur.
Sizi sadece koparır o andan alır başka bir yere atıverir.
Sesiniz soluğunuz çıkmaz olur.
Veya çok çığlık atarsınız da duyan olmaz.
Umursamaz olursunuz kimin ne diyeceğini,
Alır şapkanızı çıkar gidersiniz o andan.
Nereye gittiğiniz meçhul olan o yere.
Bir sizin bildiğiniz ve çok da eğlendiğiniz o gizli yere.
Çaktırmadan hem de...
Gizlice...
İşte böylesi bir “hayat anı” yaşadığım dünün gecesinde ben
Yaz olduğu için
Eşim seyahatte olduğu için
Özlem olduğu için
Çocuklarım uzakta olduğu için
Kavuşmayı beklemek güzel olduğu için
Müzik yine çok güzel olduğu için
En iyi arkadaşım
Ruh ikizim
Tam da ben gibi bir ruh halinde olduğu için
Telefonda bir ağlayıp bir güldüğümüz
Çocukluğumuzdan gençliğimize,
Gençliğimizden bugünümüze yaşadığımız anıları yad edip çok duygulandığımız için...
Yazacaklarımı yazmama kararı aldığım
Ve ara vermeye karar verip
Kendime kanat takıp uçma hakkı tanıdığım için
Yazmadım...
Bilin.
Hiç de pişman değilim.
Delilik buysa,
Delililerin de, sanal yazarların da en delisi benim!
Hiiiç çekinmeyin siz de arada kendinizi zor durumda bırakın.
Sonunda ölüm yok,
Merak etmeyin.
Yarın Cuma.
Kelebek yazı günüm.
Yazdım yolladım.
Uçaktan indiğim gibi kendimi ele alıp okuma şansı elde edeceğim.
Gazetede.
Gazetenin siyahı beyazı kokusu bulaşacak ellerime. Okurken kendimi kendi köşemde.
Heyecanlıyım.
Yine.
Yine.
Yine.
Ne zaman heyecansızsın ki diyececeksiniz...
Demeyin.
Heyecandan cevap veremeyeceğim işte!
Yonca
“hayataşığı”
Paylaş