Paylaş
Burak Arıcı yazarın, Zeynep Mayıs Arıcı söyleyenin, “O öyle biliyo!” da kitabın adı.
Burak Arıcı, kızı Zeynep Mayıs’ın 3 yaşından 4 yaşına kadar onlara verdiği cevapları Twitter’da yazarken, 140 karakter yetmeyince bu komik cevapları kitap yapmaya karar vermiş. Yani kitap kızının Twit’lerinden ortaya çıkmış bir bakıma.
Fikre deee, kitaba daaa, Zeynep’in verdiği cevaplara daaa bayıldım.
Yki çocuk annesi olarak, çocuk dünyasından bin bir çeşit cevap ve tepkiyle karşılaşıp, nasıl bugüne kadar böyle bir şey yapmadığıma da yandım. Hatta korkarım kıskandım.
Kitap hap gibi. Hemen okunuyor. Ben okuduktan sonra kızım da okula gitmeden okudu ve o da gülmekten öldü. Hele de Zeynep’in Sünger Bob’a Sünger Bok demesi bizi bitirdi!
Zamane çocuğu olarak Iphone’a olan duyduğu sevgi ve bağlılık ise gözlerimden yaşlar getirdi!
“Kimsecikler Yok mu?”
Bu da çoook şeker bir okul öncesi kitabı. Yazmadan, haber vermeden geçemedim. Can Yayınları’ndan çıkmış. Yazarı Yaprak Moralı müthiş çizimler yapmış.
Aklınızda bulunsun...
Yonca
“tavsiyeci”
Yobiko
Bu bir Japon dövüş sanatı değil. Bu bir Japon kağıt kesme veya ağaç budama tekniği de değil. Peki bu nedir sizce? Tahminlerinizi bekliyorum. Bileni, ki hayatta bilemezsiniz (he he he), köşemden duyuracağım. Ama nedir Yobiko? Ne ne ne? Yonca “bilmece”
Nefes nefese
Siz bu yazıyı okurken, ben dün çoktan, Dubai Standard Chartered Maratonu’nda eşimle 10 km, ardından da çocuklarımızla halk koşusunda 3 km koşmuş olacağım.
6 Mart’ta Öger Uluslararası Runtalya Maratonu’nda TEGV’in Ateşböceği projesine bağış toplamak için, Adım Adım Oluşumu ile ilk yarı maratonumu, yani 21 km koşmaya hazırlanıyorum. Çok ama çok heyecanlıyım. Kalbim o 21 km’yi düşündükçe nasıl çarpıyor, anlatamam.
3 saatin altında koşabilmeyi hayal ederek çalışırken, bu sefer her zamankinden çok desteğinize ihtiyaç duymaktayım...
Antalya bekle beni, Adım Adım yaklaşmaktayım!
Yonca
“pırpır”
İki teker üzerinde Ortadoğu
Tempo Travel dergisinin 2010/2011 kış sayısında bu başlığı görünce ister istemez takıldım kaldım. Hem şu ara aklımı başımdan alan bisiklet sevdamın kafamda oluşturduğu “Bir gün bu iki teker sevdası motosiklete dönüşür mü?” sorusu yüzünden hem de bunca senedir içinde yaşadığım Ortadoğu yüzünden.
Yazıya takılmamın bir nedeni daha var; o da Ystanbul’dan yola çıkıp Suriye, Ürdün ve Lübnan’ı motosikletle gezen Ümit Aktay’ın fotoğrafları! Ümit aslen iç mimar, fakat motosiklet ve fotoğraf delisi. Ynanılmaz fotoğraflar çekiyor. Hele gece çölde çektiği bir fotoğraf var ki; hele de benim gibi gece çölde gökyüzündeki yıldızlara şahit olmuşsanız mesela, içinde kaybolur gidersiniz. Hayal alemi gibidir gökyüzü ve yıldızlar çölde. Ynsanı kendinden alır.
Hiç ışığın olmadığı, kumların arasından yükselen ıssızlığın ortasında kafanızı kaldırıp bakınca, sonsuz sayıda yıldızın içinde bulursunuz kendinizi. Onun fotoğrafını çekmiş Ümit Aktay işte!
Ama Ümit sadece macera fotoğrafı çekmiyor, başka çılgın fotoğrafları da var. Meraklısı için Ümit’in çektiği fotoğraflar ve yaptığı işler web sitesinde: www.umitaktay.com
Yonca
“çöl gülü”
Paylaş