Gözün kör mü be kadın!

Herkes seçim sonuçlarından dolayı feci hayal kırıklığına uğradığını, daha fazla bu millete inancı, güveni kalmadığını söylüyor.
Her yer cahil.
Her yer koyun yani.
Aradan sıyrılan kedi de trafoya kaçmış zaten.

İllet!

Son iki günde Hayyam’ın şu aşağıdaki;
“Celladına aşık olmuşsa bir millet,
İster ezan ister çan dinlet.
İtiraz etmiyorsa sürü gibi illet,
Müstahaktır ona her türlü zillet”
dizelerine hem facebook hem twitter’da kaç kere rastladım bilmiyorum.
Açıkçası insanlarımıza “illet” demek, bana da hakaret etmek gibi.
Ve pardon ama, ben bu hakareti hak ve kabul etmiyorum.
Çünkü ben, ülkemin iyiliği ve geleceği için 4 yıldır da olsa, yılmadan çabalıyorum.
Benle “bu da koşuyor işte!” diye dalga geçenlere, yaptığımı hor görenlere rağmen hem de!
Vazgeçmeye de zerre niyetim yok.
Boşverin birileri de beni oturdukları yerden “deli” bula dursunlar.
Ayrıca, “sürünün sürü olmasında” benim de bir hatam olmuş olabileceğini düşünüyorum.
Kimseyi de “cahil” görecek kadar “donanımlı” değilim şahsen.
Sadece şanslı doğdum. İyi bir eğitim alacak imkanım oldu.
Ülkemin bambaşka bir yerinde “töreye” doğsam, belki beni de çocuk gelin olarak vereceklerdi ve birileri de bana sürekli koyun, illet, sürü filan diyecekti.
Ben de hem kocamdan, hem kendi halkımdan dayak yiye yiye kendimi ahırda asacaktım, hem de 13 yaşında gebe!
Düşünmesi bile canımı acıtıyor.

Gabon’dan özlü sözümüz var...

Dünkü yazıma gelen mailler arasında Gabon’dan mail atan bir okurumun yazdıklarını paylaşayım sizinle. Çünkü kendisi benim seçim sonrası yapılan muhtelif yorumlara verecek olduğum cevabı benden iyi yazmış.
Şöyle diyor Nuri Bey:
“Yanımdaki genç mühendis arkadaşlarım seçim sonuçlarına çok kırgın ve kızgın.
Hepsine içleri ısınsın, moral gelsin yüreklerine diye gülümsedim.
Onlara; “Kızgın olmak yetmez. Bir anlamı da yok.
Hırslanın ama yenildik diye değil, daha çok çalışmalıyız diye.
Ben bireysel olarak nasıl bir katkı sağlayabilirim diye sorgulayın.
Bir de onların yıllardır ötekileştirenlerin intikamını aldığını düşünerek gidin ve onlara sarılın, tanıyın. Böylece birbirinden intikam alacak öteki kalmasın.”
Son cümleye dikkat!
“Yıllardır ötekileştirilenlerin intikam aldığını anlayarak gidip sarılın onlara ki, böylece birbirinden intikam alacak öteki kalmasın!”
Nuri Bey’in bu cümlesini özlü söz olarak kesip yapıştırmalı bence bir yerlere.

Türkiye’nin kitap satış-okuma ve kitapçı haritası

İki gündür bir diğer dikkatimi çeken paylaşım da, Türkiye’nin kitap satış-okuma ve kitapçı haritası.
Bu haritanın seçmen haritasıyla ne kadar örtüştüğüne dikkat çekiliyor.
Bu paylaşıma da tepkim büyük.
Hem de çok büyük.
Neden mi?
Türkiye’de yaklaşık 3.5 milyon kadın okuma-yazma bilmiyor.
Rakamı tekrarlamamı ister misiniz?
İstemeseniz de ben tekrar edeceğim.
Ülkemizde 3.5 milyon kadın okuma-yazma bilmiyor.
Neden?
Babası okula vereceğine, kocaya vermiş de ondan.
Okuyamadığı için çocuğundan utanan, okuma-yazma öğrenmek için ne yapacağını bilemeyen o kadına birileri cahil diye bağırıyor sürekli?
O kadının günahı ne peki?
Senin komşun olarak doğmaması mı?
Otobüse binip evine gitmek istediğinde duraktakilere soruyor kadın:
“Bu otobüs nereye gidiyor?” diye.
Aldığı cevap şu:
“Kör müsün be kadın, üstünde yazıyor işte!”
Okuma yazma bilmemek körlük oysa.
Dünyan kapkaranlık.
Pardon twitter, youtube mu demiştiniz?
Cevabınızı duyamadım...
Ayol kadın adını yazıp okuyamazken, sen kalk Türkiye’nin kitapçı haritasının seçmen haritasıyla örtüşmesini tartış, o olmuyor işte.
Peki bu koyunlardan, pardon kadınlardan, cahil diye şikayetçi olanların kaçı kalkıp kadınlara okuma yazma öğretmek için bi adım atmış?
Okuma yazma seferberliğine dair bir araştırma, bir Türkiye haritası, bir rakam veya araştırma var mı?
Ben bu seçim sonrasında, esas Türkiye’nin gönüllülük haritasını ortaya koymasını isterDim şahsen!

İşte işin bu kısmına kafa yormayan kesimi de beni çok yoruyor.
Bilmem anlatabildim mi?
Şimdi oturup lütfen şu videoyu izleyin.
http://www.youtube.com/watch?v=ui_iFXnNYqY&feature=youtu.be
Sonra aşağıdaki broşürü inceleyin.
Bir adım atın. Siz atamazsanız, eminim halanız, teyzeniz, boş zamanı olan komşunuz bir adım atabilir.
Hem de hemen.
İnanın bütün üzüntüleriniz geçecek.
Yonca
“okur yazar”