Göle maya çalmak

Ben şahidim, aslında bir sürü insan, elinden geldiğini ardına koymadan çok güzel şeyler yapmaya uğraşıyor bu ülkede.
Üniversite gençliğine, yeni nesle karşı olan tüm kötü önyargılarımıza inat, akıllara zarar derecede çalışkan, kendini ülkesine karşı sorumlu hisseden ve aktif olarak birileri için bir şeyler yapan binlerce genç var kıyılarda köşelerde.
İnanılmaz iyi çalışan, olağanüstü işler başaran sivil toplum kuruluşlarımız var bu ülkede. Ben de Adım Adım Oluşumu ile beraber bu sivil toplum kuruluşlarını desteklemek amacıyla koşmaya başladığımda öğrendim bunları.
İçim açıldı. Karamsarlığım bitti. Şikayet edeceğime harekete geçtim. Sürekli eleştireceğime bir ucundan tutmayı seçtim. Ülkeme dair umutlarım arttı.
Bugün size, kimler neler yapıyor, kimler nasıl da hiç boş durmuyor; her türlü kötü habere, olumsuzluğa ve umursamazlığa inat kulaklarını saçmalıklara tıkamış, kendini hedefine kitlemiş, nasıl da azimle göle maya çalıyor onu anlatacağım işte.
Sakın sakın sakın moralinizi bozmayın. Sakın yılmayın. Meydanı da asla boş bırakmayın. Siz de tutabildiğinizce birinin elinden, bir şeyin ucundan tutun işte.
Farkındalığın, yardımın, desteğin büyüğü küçüğü, azı çoğu yok. Elden gelen neyse o da yeter işte.
Yonca “umutlugil”

Çocuk

Zannedersiniz ki bu ülkede çocuklar yalnız. Hayır efendim değiller.
Bizzat bir parçası, gönüllü koşucuları olduğum için biliyorum onları; Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV) 15 yıl önce “1 Çocuk değişir Türkiye değişir” diyerek yola çıkmış. Türkiye’nin  dört bir yanına yayılmış. İstanbul Bölge Toplantısı’nda gördüğüm manzaraya inanamadım. Kalbim titredi seyrederken o muhteşem gençleri.
Sayısı 1000’i geçen üniversite öğrencisi, boş zamanlarında TEGV birimlerinde gönüllü olarak, kimisi matematik, kimisi fotoğrafçılık, kimisi tiyatro, kimisi Türkçe öğretmenliği yapıyor imkanı olmayan çocuklara.
Nasıl şeker, nasıl bilinçli, nasıl yaratıcı ve nasıl azimliler aklınız durur. Çocuklara insan gibi davranan, değer veren, onlara örnek olan gençler bunlar.
Hani biz “Yeni nesilde hiç iş yok!” diyoruz ya, ah bir görseniz nasıl da iş var onlarda, ve nasıl da bu fedakârlığı seve seve yapıyorlar; hayran olur, hayret eder, hatta siz de katılırsınız o gönüllü ordusuna. 1 çocuğun hayatını değiştirerek Türkiye’yi değiştirmek istiyorsanız www.tegv.org’a bir göz atın mutlaka.

Engelli

Türkiye Omuriliği Felçlileri Derneği (TOFD) beni inanılmaz etkiliyor. Binlerce engelli insanımızı mahkum olduğu yalnızlığından, hapis olduğu evinden kurtarıyorlar. Üstelik omuriliği felci hepimizin başucunda bekleyen bir risk.
TOFD sayesinde bir sürü engelli insanımız tekerlekli sandalye sahibi olup hayata dahil oluyor. Bir insanın daha hareket kabiliyetine kavuşmasına destek olmak isterseniz, tüm bilgiler www.tofd.org.tr web sitesinde.

Buğday

Yepyeni bir dernek Buğday. Türkiye’de tamamen unutulan en temel ihtiyacımız olan bir gerçek için uğraşıyorlar.
Ekolojik üretim yapan kırsal nüfus için yaşamsal kaynak oluşturmak, gelir kaynaklarını çeşitlendirmek, kırsal ve kent kökenli toplumlar arasında bağ oluşturmak doğayı korumak için çabalıyorlar. www.bugday.org 'a bakarsanız, projelerin şahaneliğine hayran kalır, belki siz de bir ucundan tutarsınız.

Genç

Toplum Gönüllüleri Vakfı’nın (TOG) nasıl çalıştığını biliyor musunuz? Üniversitede okuma hakkı kazanmış ama maddi imkanı olmayan gençlere burs sağlıyorlar. Üstelik harika bir şart koşuyorlar; TOG’lu genç, vakıfta diğer gençler adına gönüllü çalışmak zorunda.
Bir de ne yapıyorlar biliyor musunuz? Bu güzel gençler, çevrelerindeki herhangi bir sorunu tespit edip, bu soruna yönelik çözüm önerileri içerecek bir projeyi tasarlayıp, sorunu çözmek için harekete geçiyor. Örneğin; bir huzurevinde yaşlılarla sözlü tarih çalışması yapmak, tutukevindeki çocuklarla kişisel gelişim sağlayan atölye çalışmaları yapmak gibi birbirinden çok farklı ama önemli amaçları içeren projeleri kendi bulundukları yörenin ihtiyaçlarına göre yürütüyorlar. Destek vermek için www.tog.org.tr bir bakın.