Yonca Tokbaş - Kelebek
Yonca Tokbaş - Kelebek
Yonca Tokbaş - KelebekYazarın Tüm Yazıları

Gençliklerini yaşayamadılar ama...

Yılmaz Özdil malum, salı günü yine döktürdü.

Haberin Devamı

Sanki okumamışım gibi, internette belki 10 ayrı kişiden geldi yazısı bana da. Bir kere daha okudum her defasında. Herkes Facebook’ta paylaştı yazıyı. Twitter’da retweet eden edeneydi. Yazı inanılmaz doğru bir tespit üzerinden yola çıkıp cuk diye oturdu yerine. Yine.
“Gençlik insanın başına hayatta bi kere gelir...” diyordu Yılmaz Özdil. Öyle.
Yazıyı okurken içim acıdı. Hemen kendimi sorgulamaya başladım. Kendi çocukluğumu, gençliğimi düşündüm durdum. Anılarımı yokladım. Dağılmalarımı gözden geçirdim, toparlanabildim mi diye...
Film şeridi gibi, azıcık da panikle, kendi çocukluğumu-gençliğimi yaşayıp yaşayamadığımı irdeledim yazı üzerinden ben de. “Lanet olsun ben de yaşayamamışım!” demeyi hiç istemedim. Hatta ürktüm o karara varmaktan.
Çocuklarıma baktım sonra. Endişeyle hem de! Çünkü; yaşayamadıklarımın acısını çocuklarımdan çıkartabiliyor olabileceğim ihtimaliyle/hissiyle karşılaşmayı da istemedim. Çok fena geldi bu duygu bana.
Ne de olsa yaşayıp yaşayamadığımız şeyler bir tek bizim hayatımızı şekillendirmekle kalmıyor, bizim aracılığımızla bizden çıkan nesillere de feci yansıyor. Bütün bunları düşünürken, birden bambaşka bir şeyi fark ettim. İnsanın, başına bi kere gelen gençliğini yaşayamamış olmasından daha beteri de var biliyor musunuz?
Kendi yaşayamadığı şey için “Ben yaşayamadım bari çocuğum, bari etrafımdaki gençler yaşasın” diyememesi! Oysa ben hep şu cümleyi duyarak büyüdüm: “Aman biz yapamadık, bari çocuklar yapsın...”
Hatta ben çocuklarımı büyütürken, bunca yaşamış olduğum çocukluğum ve gençliğime rağmen, hâlâ “aman çocuklarım daha da iyi yaşasınlar, daha da çok çocuk olabilsinler, benden de daha fazla genç olabilsinler” diye paralıyorum kendimi.
İnsan kendinden sonra gelen nesillerin kendinden daha iyi olmasını nasıl istemez ki!
O yüzden bence; bir insanın o yaşayamadığı “içinde kalan” gençliğini, başkalarına yaşatarak ya da en azından yaşama hakkı yaratarak, doyuma ulaşmayı istememesi hali, çok daha tehlikeli bir ruh hali. Vahim olan bence esas budur.
Değil mi?
Yonca “doygun”

Aslan Kral

Haberin Devamı

Bu kitap veya film olan değil, müzikal olan Aslan Kral...
19 Aralık Pazar günü Bakırköy Cem Karaca Kültür Merkezi’nde 13:00 ve 15:00’te oynanacak oyunlar için Biletix’ten bilet alabilirsiniz.
Aslan Kral ekibinde canla başla çalışan ve alkışı fazlasıyla hak eden çocukları/gençleri gidip bir güzel destekleyebilirsiniz. Böylece onlara müthiş çocuklar olduklarını, harika gençler olma yolunda güzelce ilerlediklerini ve asla yalnız olmadıklarını da hissettirebilirsiniz.
Yani... Bilmem anlatabildim mi?
Yonca
“manidar”

Yazarın Tüm Yazıları