Formula 1 olayının dibine vurdum Abu Dhabi’de

Bunu köşemde pek dillendiremedim şirketin şartları gereği... Beni bu köşede okuyan herkes sadece “yazıyor” sanıyordu.

“Ya sen nerede çalışıyorsun?” diyene “Motoryağı işindeyim” dediğimde de, kahkaha kopuyordu. Her nedendir bilinmez, o an hınzır espriler geçiriyor insanların aklından; “motor” “yağ” vesaire...

Fesat mıyız neyiz?

Hatta İngilizcesi iyice geyik oluyordu hep; “lubricant”  nitekim.

Neyse, sen bunca sene herrr Formula 1 zamanı toz ol, hiiiç ilgilenme, merak etme, hatta sinir ol yarışa gitmek için birbirini boğazlayan müşterileri görünce; ve kalk işten ayrıldıktan sonra yarışa git ve heyecan yap!

E tam bana yaraşır bir durum.

FORMULA 1 ABU DHABI / FOTO GALERİ

FORMULA 1 OLAYININ DİBİNE VURDUM / WEB TV

Nitekim, The Ritz-Carlton Dubai’nin genç Türk Pazarlama Müdürü Emir Özgündoğdu olmasa yine de gitmezdim. Gittiğim iyi oldu.

Pazar günü Abu Dhabi’deki Formula 1 yarışının son ayağını yaşama şansım oldu.

Ve şunu anladım ki, bi at yarışları bi de bu Formula 1 olayında, yarışı izlemeye diye gelen kimsenin yarış marış umurunda değil. Millet resmen yemeğe içmeye geliyor. Vallahi öyle!

Bu işin heyecanına layığıyla varan kesim çok az. Yani benim gözlemlediğim bu oldu.

Heyecanı işin raconu. Masuscuktan oradaki televizyondan izleyen de var ama; işte hani madem geldik bakalım modunda.

Tribünler dolu, ama bir çoğu yarış sonrası parti veya konser derdinde. Kalan azınlık da gerçekten meraklı.

Azınlık dedim bakın!

Şov kızları kıvamında bir abartı giyim karşısında inanılmaz rahat giyinenler, benim gibi olay nedir hiç bilmeyenlerle her şeyi bilenler arasında bir “siyah-beyaz”
ortam. Ortası yok yani.

Harcanan paralar ise uçuk!

Yani yürek kaldırmaz inanın. Allah’ım zaten bu sektör insanın aklını başından alır.

Geçeyim.

Ben yarışa dair bi şeyler anlamaya başladığımda, 20. Tur atılıyordu.

Petronas önümüzde kaza yaptı bakakaldım. “Hiiii!” dedim ama duyan olmadı gürültüden. Herkes sakindi. Ben de sakin olayım dedim.

Arena’da dövüş sahnesi gibi geldi bana.

Nasıl bu kadar ilgisiz olduğumu anlamadığım gibi, haksız da bulmadım kendimi...

Ne yalan söyleyeyim bütün olay boyunca sürekli Onur Baştürk’ü düşündüm. Tammm onun olması ve yazması gereken bir ortam vardı. Kesin gelse müthiş gözlemler yapar, çok eğlenceli yazardı.

Seneye onunla “Canlı F1” bildirmenin hayallerini filan kurdum.

Kahkahalar atarız eminim!

Gündüz vakti sanki gece...

Yaşlı Hintli zenginlerin 15 yaşındaymış gibi ergen ve çistak çistak halleri, kadınların transparan kıyafetleri ve etek boylarının kısalığı, erkeklerin kas gösterme sevdası... “Ah Melis! (Alphan) gel buradaki kılıklara ayna tut!” dedim sürekli.

Seyretmesi çok acayipti.

Yani inanın, yarışı unutur etrafa bakarsınız... İlginç ötesi.

Dj’ler havada uçuşuyor, müzikler birbirine girerken yarışan arabaların sesi öyle yüksek ki, artık kimse hiçbir şey duyamaz oluyor ve konuşmuyor. Kulak tıpaları dağıtılıyor... Her yerde ennn büyük teknelerin de büyükleri insanlar eğlenme derdinde. Tekne dediğime bakmayın, hepsi “gemicikler” işte...

Herkes de bir inceden yerinde tıngırdama hali, ve gözünün ucuyla zor yakaladığı dehşet hızda geçen arabalara ağzı açık bakma durumu.

Olay bu.

Alkol seviyesi “çok” yüksek bir ortam.

Ses hızında içen içene!

Şaka gibi...

Benim eski şirketimin arabası önümüzden geçerken gözlerim doldu garip bi duygulanma yaşadım. Kendime de güldüm hani.

Gerçi Hamilton erken ayrıldı olaydan, üzüldüm. Bari bunca sene sonra ben geldiğimde kazanaydı oldum. Kısmet değilmiş.

Raikkonen kazandı F1 Abu Dhabi ayağını...

Hayatımda gördüğüm en hızlı, en gürültülü, en renkli, en şaşırtıcı şeylerden biriydi.

Seneye gider miyim?

Fırsat olursa belki giderim.

Ama ortam ve kıyafet uygulaması ne olursa olsun asla dinlemem, tişört şort ve rahat!

Daha fazlası saçma bir kadınsallık hali.

Ekte WEBTV’de, ortamın sesini ucundan acık koklayabileceğiniz görüntüler var.

Arabaların sesini çektim.

Gani gani.
Yonca
“gecikmeli”

VAN'A KOŞUYORUM!

Vodafone Avrasya Maratonu'nda koşarak Van'a adımlarımla yardımcı olmak istiyorum.

Van'daki çocuklarımızın eğitimine destek olmak için TEGV'e bağışlarınızı bekliyorum. 1 çocuğun 1 yıllık eğitimi için,hayatının değişmesi, geleceği için gereken miktar 80TL

TEGV bağışınızı nasıl yapacaksınız?

Şimdiye kadar destek olanlara, iletişim adreslerine ulaşamadığım, için bağış sertifikalarını gönderemedim.

Kahroldum.

Daha önceden TEGV'e bağış yapmış ve sertifikasını almamış olanlar ve Avrasya'da bağışlarıyla destek olmak isteyenler LÜTFEN aşağıdaki linke tıklayıp
http://www.tegv.org/iletisim Adınızı, e-mail adresinizi yazıp mesajınızı da "Yonca" olarak yazarsanız, sertifikalarınız TEGV tarafından mailinize gönderilecek.

Şimdiden adımlarımı güzel bir amaç için atmama destek olduğunuz için, Beni bu yolda yalnız bırakmadığınız, En önemlisi o çocukların hayatını değiştirerek, Türkiye'nin geleceğine beraberce katkı sağlamama yardımcı olduğunuz için ta kalbimin en harbi yerinden teşekkür ederim.

Yonca
"Eğitim gönüllüsü"

TEGV Bağış Bilgileri
BANKA ADI :YAPI KREDİ BANKASI (TL) ( 0067 )
ALICI ADI :TÜRKİYE EĞİTİM GÖNÜLLÜLERİ VAKFI
ŞUBE :BEYOĞLU ÖZEL BANKACILIK MERKEZİ (410)
HESAP NO :1000000
IBAN : TR74 0006 7010 0000 0001 0000 00, SWIFT KOD: YAPITRIS
TEGV Paypal Hesabı
http://www.tegv.org/aapaypalv