Duygusal hassasiyet ve melekler

İnsan ne kadar duygusalsa o kadar kolay canı acıyor.

Haberin Devamı

Bazı insanlar gerçekten kolay nazara geliyor demeli belki de.
Kimisi inanır nazara, kimisi inanmaz. Ben inanırım.
Bedensel ve ruhsal olarak iyi ve kuvvetli olursam değmeyeceğine; ama azıcık moralim düşsün nazarın beni küt diye çarpacağına inanırım.
Olur da.
Bazen hiçbir elle tutulur neden yokken, kafanızı kaldıracak haliniz olmaz; bacaklarınız, kalbiniz, tüm bedeniniz ağır gelir kendine. Uyku basar olmadık zamanda. Hüzün verir en ufak tını. Kırılgansındır işte...
Sanki evinin bütün kapıları açıktır ve haneye tecavüz gırladır ruhunda.
İnsan bazen kendi kendine de yapıyor bu çarpmayı. Kalbini de kapını da açmayı seven, hayatı filtresiz yaşayan bir tipsen, kem saldırılara da o kadar açıksın. Havadaki nemi bi sen kaparsın.
Ama sırf saldırıya açıksın diye de kendini olduğundan farklı hale getiremezsin ki!
O zaman sen, sen olmazsın ki!

Haberin Devamı

Beki İkala Erikli “Meleklerle Yaşamak” diye bir kitap yazdı. Goa Yayınlarından çıkalı bayağı oldu. Sanırım ilk okuyan ve çok etkilenenlerdenim. Ben inanırım insana iyi gelecek şeyleri anlatanlara. Dinlerim onları.
Arada dalıp unutuyorum fakat kitap ve melekler, kendilerini hatırlatıyorlar bana.
Kitaptan etkilenmemin en baş nedeni, yazanların benim içimden geçen, kimi zaman tesadüflerin mucizelerine inanamadığım anların sağlamasını yapıyor olmasıydı. Düşünce yapın bir şeylere inanarak yapmaksa, yaptığın şeylere de inanmaksa mucizeler gerçekten oluyor.
Kitap bu inancımı dokunulabilir kıldı bana.
Anormal değilmişim, yalnız hiç değilmişim.

Kendimi inanılmaz kırılgan, sanki cam fanusumun içinde boğulmuş gibi hissederken, bir Melek kartı çektim işte ve şoka girdim anında.
“Duygusal Hassasiyet” adlı kart çıktı çünkü onca kart içinden. Adını koyamadığım halimin adı tam buydu!
Bu duygusal hassasiyet rahatsızlığım için melek kartım bana başucuma bir bitki koymamı, ve ona iyi bakmamı önerdi.
O kadar hoşuma gitti ki!
Bana doğadan ve yeşilden daha iyi gelecek bir şey olamaz nitekim.

Başucumda artık yemyeşil bir bitki var. Sanırım hassasiyetimin o da farkında; çünkü yaprak döktü ilk gecesinde.
Sabah hemen güneşe çıkardım, suyuna baktım, konuştum onunla. Ona çok iyi bakmalıyım! Duygularıma iyi bakmalıyım, hassasiyetimi iyileştirmeliyim...

Haberin Devamı

Bu sabah yaprak dökmemişti uyandığımda.
Yaşasın!
Sırf onun o halini görerek uyanmak bile içimi açtı yataktan gülümseyerek fırladım anında.
Duygusal hassasiyeti tedavi etmek için bir başka canlıya hassas davranmak iyi geliyor. “İyi olmak için iyi bakmak” ne güzel bir eylem değil mi?
Hani sizin de ihtiyacınız varsa bu ara,
Çare başucunuzda...

Yonca
“bitkisel”

Yazarın Tüm Yazıları