Paylaş
Ebru Gündeş’de cevap vermedi mi “"İnşallah Allah bana bir oğul nasip eder de, anlı şanlı askere yollarım!” diye?
Dedi.
Kızdık mı Bülent Ersoy’ a?
Çok kızdık. Hakkında dava bilem açtık.
Alkışladık mı Ebru Gündeş’ i?
Alkışladık.
Ben de çok kızdım o zaman Bülent Ersoy’ a. Çok.
Ebru Gündeş’ i alkışlamadım gerçi ama; Bülent Ersoy’ un sözlerini çok kırıcı buldum evladını askere göndermiş onbinlerce ana adına, tepki duydum ona.
Ama şu olanlardan sonra: “Pardon da neden Bülent Ersoy’ a bu kadar kızdık?” diye sorasım var. Baksanıza, dağdan inen teröristi anlı şanlı karşılayanlar var aramızda.
E Bülent Ersoy’a zamanında bu kadar kızan, şimdi püskürmez mi acaba?
Peki Ebru Gündeş, aynı cümleyi tekrarlar mı acaba?
Bilmiyorum.
Kafam karışık.
Hah!
Çok şükür en sonunda itinayla başardılar altüst etmeyi her türlü dengemizi bir anda!
Ha bu arada...
Beni savaş tamtamcısı filan sanmayın. Hiç değilim. De ğil im!
Olmadım asla.
Ama bu nasıl barış onu da anlamadım. An la ma dım.
Peki bu dağdan inme törenini gören şehit Anası ağlamıyor mudur?
E hani Analar ağlamayacaktı?
Peki şimdi Analar: “Beeey Beeey, ben oğlumu ölsem de hayatta göndermem dağlara!” demiyor mudur? Diyordur.
Ha diyeceksiniz, artık dağa göndermeye gerek kalmayacak...
Garantisini veren oldu da bi ben mi duymadım acaba?
Peki ya sen?
Varsa oğlun, dağa gönderir misin?
Nah gönderirsin!
Peki. Dön başa...
Bülent Ersoy’a hala daha kızıp Ebru Gündeş’i alkışlamaya devam mı edersin, yoksa için için şüpheye mi düşersin?
???
Unuttuk mu biz şimdi yaktığımız ağıtları?
Ayol millet olmayan davanın davasını yüz yıldır sürüyor be kardeşim!
Anamızı ağlattılar soykırım diye... Ne balık hafızalı milletmişiz!
Teröristler aramızda, şehitlerimiz mezarda;
Anaları, karıları, çocukları mezar başında ağlayıp ağlayıp eve dönüp ekranlara boş boş bakıyorlardır herhal şu anda, keza ben bayağı bildiğiniz boş bakıyorum da...
Birisi özür diledi de biz mi duymadık diyorum acaba?
Yooo... Etrafıma sordum, kimse duymamış.
Hani bize çok güzel özür dilemeyi öğrettiler de, bizden de özür dilensin dersini henüz almadık galiba...
E kimse pişman filan da değilmiş. Biz onlar adına onları pişman sayıveririz ne olcak ki...Saydık gitti. Cici çocuk bunlar, biz de kaka!
Yuh!
...
Dumur olduk dumur!
Hadi genellemeyeyim, ben dumur oldum, ben, Yonca.
İçeriğini bilmediğimiz şeyin, sonuçlarını pek net görüyoruz çok şükür.
Adına barış diyorlar.
Adına demokrasi diyorlar.
Adına açılım diyorlar.
Nedense bir tek “bölünme” kelimesini telaffuz etmiyorlar.
Ama şekil 1a’da da görüldüğü gibi, açılıma dair hiçbir açıklamaya gerek duymayan, başka şeyleri telaffuz etmeye de gerek duymuyordur.
Takılıyordur.
Ben “Analar artık ağlamasın!” denildiğinde, bir benim Anamın ağlayacağını bileydim...
Bilmem Ebru Gündeş’ e şak şak çeker miydim?
Yonca
“Vay Anasını be Sayın Seyirciler!”
Yazıya dair açıklamalı dip not:
Sözde bugün Kelebek yazı günüm. Onu Çarşamba’ dan yazdım, yolladım.
O yazı basıldı. Bugün aslında Kelebek’ te...yim. Az aşağıda.
Bu yazı ekstradan çıktı.
Pardon, taştı.
Yonca
“d-oldu”
Paylaş