Bu nasıl bir sevgi ve cefadır böyle!

Cumartesi günü şoka girdim.

Gerçekten girdim.

Haberin Devamı

Ne zamandı hatırlamıyorum ama, Cengiz Semercioğlu Tüyap Kitap Fuarı’nın Beylikdüzü’ne taşınmasını eleştirdiğinde hak vermiştim.

Kitap Fuarı’nın taaa o kadar uzağa gitmesine içim el vermemişti. Kitap ve yazarları ennn dibimizde olmalıydı. Çabucak ulaşabilmeliydik her daim. Hatta Kitap Fuarı denilen ortam, gerekirse yılda birkaç kere farklı yerlerde olmalıydı... Gönül bunu isterdi...

Ama ben bizlerin ne kadar cefakar ve dayanıklı insanlar olduğunu atlamışım.

Cumartesi günü Tüyap Kitap Fuarı’nın ilk günüydü.

Ben de hayatımda ilk defa Beylikdüzü’ne yola çıktım. Yola Baltalimanı’ndan saat 11:00’da çıkıp da 13:30’da vardığımda yolda salyalarım akarak 2 kere uyuya kalıp uyanmıştım bile.

Hatta arabada benimle olan çocuklarım da uyuya kalmışlardı. Uyandıklarında nerede olduğumuzu uzunca süre anlayamadılar./images/100/0x0/55ea7030f018fbb8f87ff097

Bir ara, Yunanistan’dan gelmek daha kolay olurdu diye düşündüm yemin ederim. O kadar inanılmaz uzak geldi yol.

Hani kendi imza günüm olmasa, gider miydim diye de düşündüm. “Delilik bu!” dedim. Utançla söylüyorum bunu ama, gerçekten içimden geçti bu düşünceler. Ben, korkarım gitmez, sevdiğim yazarların bir şekilde daha merkezi bir yerlere gelmesini beklemeyi, ummayı tercih ederdim. Utanmadan bu düşüncelerimi kitabımı imzalamaya gelen çılgın okurlarıma da söyledim.

Üşenmek değil mesele asla, ama çocuklarla vesaire biraz fazla fedakarlık isteyen bir eylem işin açıkçası.

Haberin Devamı

Ve fakat ama; yemin ederim Fuar’a varıp da gördüğüm kalabalık karşısında dilimi yuttum! Accayip mutlu oldum.

Sürekli “Helal olsun size yahu!” dedim insanlara.

İğne atsan yere düşmüyordu.

Her yaştan insan ellerinde paket paket kitaplarla bütün standları ince detay inceliyordu. Çocuklar gayet mutluydu.

Yalova, Bursa, Ankara’dan gelen okurları, ziyaretçileri görünce yolda düşündüğüm şeylerden dolayı kendimden utandım.

Tek büyük üzüntüm, imza sonrası tek bir standı gezecek vaktimin kalmaması oldu. Oysa bir sürü yazarı görebilirdim ben de!

Ama işte insan kısa süreliğine İstanbul’a gelince durum başka oluyor. Üstelik çılgın ailemin çılgın fertleri, imza günüme otobüse doluşup gelmişlerdi. Kimisini 10 yıldır görmüyordum, onlardan ayrılamadım.

Haberin Devamı

Tüyap Kitap Fuarı benim gibi zaten umut dolu bir kadına daha da büyük umutlar verdi.

Her koşulda kitaba koşan müthiş bir kalabalık insana umut vermez mi?

Çocuklar, gençler, yaşlılar... hiç üşenmeden, usanmadan yollara düşmüşler, yazarlarına, kitaplarına, söyleşilere koşuyorlar.

Bu cefakar ülkede vefa kesinlikle semt adı değil, var!

Yalnız olduğunu sanan yazarlara ve kitaplara umutla duyurulur!

Yonca
“umutlu kitapkurdu

Duygusal dip not: İmza günüme gelen tüm çılgınlara teşekkürler! Yalnız bana o günden kalan en inanılmaz duygusal an, anneme kendi kitabımı imzalamak oldu!

“Benim Güzel-Anlayışlı Her Daim Mantıklı Düşünür Annecim” için, bir gün kendi kitabımı imzalayacağım ve bu kadar anlamlı olacağını düşünmemiştim, aklıma da gelmemişti.

Hala etkisindeyim.

Bu etkinin altında bir süre daha kalmak niyetindeyim.

Anlayışınıza...

Yonca
“anasının kızı”

Yazarın Tüm Yazıları