Yonca Tokbaş - Kelebek
Yonca Tokbaş - Kelebek
Yonca Tokbaş - KelebekYazarın Tüm Yazıları

Bir tek kare

Her şeyi anlatan bir kare. Sessiz; ama çok anlamlı bence.

Haberin Devamı

Bazı sessiz kareler konuşur ya sizinle, aşağıda de hiç susmadan devamlı konuşuyor benimle! “En karizmatik lider fotoğrafı” diye girerseniz İnternet’e google' da araştırmak için, karşınıza bu fotoğraf çıkacak bir kaç saniye içinde. 

Bir tek kare

 

Bir de bu fotoğrafı buldum. Hiç görmemiştim daha önce.

Bir tek kare


Atatürk 1935 yılında Ege Vapurunda, salıncakta sallanıyor, hem de ayakta! Manevi kızı Ülkü, paçalarına dolanmış, oyun oynuyor aynı karede babasıyla. Atatürk’ün o yüzündeki güzel ve çocuksu kahkahaya bayıldım, bakmalara doyamadım. Mutluluğunu göstermekten gocunmayan bir edası var. “Kim ve her ne olursan ol, içindeki küçük ve saf çocuğu gayet güzel yaşatabilirsin işte!” diyen bir karedir bu benim için. Alnın açık, başın dimdik durabiliyorsan milletinin karşısında, kendin gibi, içinden geldiği gibi olmaktan korkmazsın asla. Sıfatın, mevkin ne olursa olsun, istediğin gibi hatta ayakta bile binersin o yaşta salıncağa. Bu fotoğraflara uzunca süre sessizce baktım. Bugün 29 Ekim 2010, Cumhuriyetimizin 87. yılı. Bir şeyler yazmak istedim. Önce tıkandım, yazamadım. Sonra açıldım.

Haberin Devamı

Bugünkü halimize bakıp şunları düşündüm.

Herhalde Atatürk, hiçbir dönemde bugünkü kadar çok ve haksızca eleştirilmedi, hiçbir dönemde bu kadar abuk subuk tartışmaya konu edilmedi, hiçbir dönemde bu kadar unutturulmaya yeltenilmedi, hatta hiçbir dönemde, bu içinde bulunduğumuz sözde “liberal” ve “demokratik” ve “özgür” geçinilen günlerde olduğu kadar, hakkında yazılan kitapların dağıtımı bile bazı “tutucu” semtlerde bu kadar engellenmedi.

Ne gariptir ki, bunca kasıtlı çabaya rağmen kimse şunu fark etmek istemedi, ya da belki kimsenin işine gelmedi, gelmiyor; yıpratmaya çalıştıkları insanın attığı temeller sayesinde -ne büyük bir tezattır ki- bu topraklarda bugün isteyen şeriat, isteyen ılımlı islam, isteyen demokrasi, isteyen istediği modelden bahsetme özgürlüğünü elde etti. Ve aynı zamanda ne ilginçtir ki, birileri onu ve ilkelerini yıpratmaya uğraştıkça, tetik hep ters tepti.

Haberin Devamı

Alnı açık, başı dimdik, çağdaş, özgür ve laik bir Türk kadını olarak “29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun!” demek benim için en büyük gururdur.

Bilmem anlatabildim mi?

Yonca

“Bilinçli”*

Yıldızlı dip not: Bu yazımı 29 Ekim 2008 tarihinde Hurriyet.com.tr de yazmıştım. O günden bugüne düşüncelerim pek değişmedi. O yüzden bu yazımı Kelebek okurlarımla da paylaşmak içimden geldi. Paylaştım gitti.   

 

Yazarın Tüm Yazıları