Paylaş
Hiç şaşırmadım. Olağanüstüler. Uçuyorlar adeta. Disiplinli, azimli, çalışkan ve çok esprili zehir gibi kızlar hepsi. Birincilik haberini de veririz eminim. Ha gayret çocuklar, güvenin kendinize e mi!
2- Usanmadan çalışırsan şu hayatta başaramayacağın şey yok kardeşim. Eskiden 10km koşunca 3-5 gün perişan olurdum. Her yerim tutuk, kesik olurdu; ağrı, sızıdan yürüyemezdim, millet dalga geçerdi benimle. Ocak ayından beri haftada 3 gün düzenli koşuyorum (ve tabi konuşuyorum:). En son kızımızın 10. yaşı için 19 Mayıs’da koştuk 10km’yi. Bacaklarım tık demedi kardeşim. Sanki kuş gibiyim. Kaslarım düzenli antreman sayesinde resmen güçlenmişler. Laf aramızda totom da azıcık küçüldü mü ne...:)
3- Yeditepe Üniversitesi Mezunlar Derneği’ ne ve öğrencilerine teşekkür borcum var. Dubai Maratonu’ndaki 10km koşumun sonunda ultra maratoncu Mike Friedl’ la tanışmış ve ona yaptığımız ayıbı yazmıştım. Mike, ultra maratonda Türkiye’yi temsilen 4500km koşacağını söylediğinde kendisine inanmayıp bir de üzerine “yabancı” muamelesi yapıp kapıları kapamışız da... Yeditepe Mezunlar Derneği konuyla ilgilenip ayıbımızı telafi etmek adına Mike’la temasa geçti ve onu okula konuşmacı olarak çağırdı. Yaptıkları çok anlamlı bir jestti. Büyük bir aksilik oldu ve Mike konuşmaya gelemedi, buluşamadılar. Ama okulun ve öğrencilerin spora verdiği değer hakikaten beni ihya etti.
4- Vanilya Okul Öncesi Yayıncılık Zihinsel Engelli ve Otistik çocuklar için tıpkı yurtdışındaki yayınlar gibi, çok güzel bir özel eğitim seti hazırlamış. Türkiye’de ilk defa yapılmış bir çalışma bu düşünebiliyor musunuz! Ne vahim bir gecikme. Özel Eğitim Öğretmeni Özgü Ertul iki sene çalışmış ve 40' ın üzerinde kitap ve materyel hazırlamış. Zihinsel engelli ve/ya otistik çocukların da birer birey olduğunu, onların da herkes gibi eğitime ve çalışmaya hakları olduğunu hatırlatmak lazım onları yok sayan bazı kafalara! Aklınızda bulunsun, 2010 Otizm Farkındalık Yılı bu arada.
5- Okurlarım bana; “Yonca Özge Uzun sabahları Güne Merhaba’da senin yazılarını okuyor.” deyince şaşırdım. CNNTürk’de Özge Uzun’ un programı başladığında ben çoktan işte oluyorum çünkü. Merakıma yenildim ve bir gün işe geç gittim. Aaa o da ne? Özge yazımı okumaz mı hakikaten, sanırsınız dünyalar benim oldu. Halbuki bir sürü yazarın yazısını okuyor. Olsun. Komik mi bu halim? Yok bence değil. Bu herkese çok normal gelebilir; ama kendi yazımı televizyonda başkasının sesinden duymak fikri, benim çok hoşuma gitti. İşe erken gidesim filan kalmadı Özge yüzünden. Kahvemi alıyorum, geçiyorum ekran karşısına, oooh keyifle sabah haberlerini dinliyorum, hem de gülümseyerek baştan sona. Pek iyi gelir oldu bu durum son 2 haftadır bana!
6- Bu ülkede çoook güzel işler yapan, gönlü büyük insanların büyük özveriyle çalıştığı kurumlar var. TEGV bunlardan biri. Ben onlarla ADIM ADIM sayesinde tanıştım. Çok isterim merakınıza yenilip gidip TEGV ile tanışmanızı, ne güzel işler yaptıklarına şahit olmanızı. Çocukların eğitimine destek vererek bu ülkeye ne büyük bir artı sağladıklarını görmenizi, bunun bir parçası olmanızı çok isterim. Benim ömrüm uzadı onlar sayesinde. TEGV bu sene 15. yılını kutluyor. Şerefine bu gece Kanal D’de, Beyaz Show’da yayındalar. Ne olur kaçırmayın. Yayın sırasında sms’le bağış çağrısı yapacaklar. Bakın ayıptır söylemesi ota boka para harcamayı biliyoruz; ama “eğitim için destek!” deyince herkes tüyüveriyor. Sonra da “Biz neden adam olamıyoruz yaw?” nakaratları beni çok bayıyor.
Madem öyle, eğitime sahip çıkın siz de!
Destek verin.
Kaybedecek hiçbir şeyiniz olmadığı gibi, kazanacak çok şeyiniz var.
Ona göre.
“arkası pazartesi’ye”
Bu yazı da ne böyle diyene?
Ben Pazartesi günleri size güzel şeyler yazınca, haftamız güzel başlayacak ve güzel geçecek diye düşünüyorum. Cuma günleri de mutlu ve güzel haberler verirsem eğer, hafta sonumuz güzel başlayacak ve güzel gidecek diye inanıyorum. Yani ben her şeye güzel başlayalım güzel gitsin istiyorum. Ondan yazdım, yazıyorum.
Yonca
“kronikiyimser”
Paylaş