Paylaş
Mesela bir gün dünyanın en acayip işkadını gibiyim.
Öyleyim de.
Bayılıyorum o halime.
Pek havalıyım o halimle açıkçası.
Ama ertesi gün mesela, zerre kadar çalışasım yok. Bırakın işkadınlığını filan, evkadını da olamam o halde. Sadece oturmak ve dizi izlemek ve hatta onu bile yapmadan uyumak, bön bön bakınmak filan istiyorum.
Hiçbir sorumluluk alasım yok.
Hiç mi hiç hem de.
Hayır işin garibi mesela bu düşüncelerimi anormal de bulmuyorum. Ölüp bayılıp depresif de olmuyorum. Sadece, “boşbalak” olmak istemiş oluyorum, o kadar.
Töbe töbeee!
...
Bir başka gün kendimi sadece yazar olarak hayal ediyorum.
“Yapabilirsin Yonca kızım! Eminim, sadece yazmaya odaklansan, kesin çok daha iyi şeyler çıkarırsın!” filan diyorum kendime. Bir gaz sormayın. Ama ne oluyorsa birden, tam bir saniye sonra: “Yok yok. Gerçekçi ol. Senden bu kadar. Ölsen bayılsan ne uzarsın ne kısalırsın. Bunu kabul et kızım Yonca!” derken buluyorum kendimi. Korkunç bir işkence başlıyor içimde.
Bir gün kariyer hırsı bürüyor içimi, bir gün gönül.
Bu ikisi çıkınca sahaya ama; kendimle gurur duyduğum oluyor. Çünkü bi bakıyorum, öyle ya da böyle, gönlüm kazanıyor.
Bir gün annelikten başka yapmak istediğim tek bir şey yok bu hayatta. Anneliğimin uğrunda sürünmeye razıyım. Ertesi gün: “Belki de ben anne olmamalıydım. Beceremedim ben bu işi!” kıvamındayım. Gözlerimdeki yaşları ne siz sorun, ne ben anlatayım.
Bir gün çalışmadan yaşamamın imkanı olmadığının bilincindeyim, ertesi gün “Umrumda mı dünya!” modunda...
Sürekli hayaller peşindeyim ama, sürekli.
Hayallerim ve mantığımın savaşı bitmek bilmeyen bir fırtına!
Bir gün kendimi şöyle hayal ediyorum mesela; işi gücü bırakmışım, inanılmaz şekilde kendimi aileme, yazılara, spora ve doğaya adamışım. Bi koşuyorum, bi yazıyorum, bi pilates yapıyorum kadınım, anneyim, bahçemden zeytin topluyorum. Mutluyum.
Derken ertesi gün, gerçeklerle dolu mantık dikilmiş karşıma; ne koşabiliyorum ne pilatese gidebiliyorum, e o durumda çok sinirli olup kötü kadın ve kötü anne oluyorum birdenbire. Zeytinlerim küsüyor üstüne.
Yani tam kabus! Nefes bile alamıyorum o saniye.
İşte benim iki yüzlü benliğim.
Çırılçıplak önünüzdeyim.
Tam bu yazıyı yazdımdı ki, haber geldi.
Beee12 değerim düşmüş iyi mi! J
Bu yaramaz ve sinsi vitamin insanı böyle acayip yapabilirmiş. Ellerimde titreme, azıcık sinirli, dertli ve abartılı ve suni bir yorgun olma halim vardı.
Beee12 eksikliğinden olduğuna eminim şu anda işte.
Oh ne güzel!
Nedeni belli dengesizlik olsun derdim.
Takviye eder, hemmen dengelenirim.
Sizde de benzer durumlar varsa, bi baktırmayı ihmal etmeyin.
Çoook sağlam olmalıyız, yapacak çoook işimiz var çok.
Daha çoook koşmam lazım çok. Çoook yazmam, çoook zeytin toplamam ve çocuklarıma çoook uzun anne olmam lazım çok. Kocamın başına da daha çoook ekşimem lazım, çok.
http://www.hurriyet.com.tr/magazin/yazarlar/18864921.asp
Sağlıklı, enerjik, hayalperest, renkli, dengeli dengesiz, mutlu günler dilerim.
Yonca
“dümBeeelek”
Hayatta çaresi olan her şeyin insana hatırlattığı bir değer var
16 Ekim Pazar günü ADIM ADIM Oluşumu ile Avrasya’da 15km koşuyorum. B12 eksik ve de azıcık yorgun hissetmişim diye duracağımı sandıysanız yanıldınız. Yavaşlarım belki ama durmam. Çocuklara sözüm var.
TEGV’in “1 Çocuk Değişir Türkiye Değişir!” sloganına inanıyorum.
1 çocuğun 1 yıl eğitim alabilmesi için sadece 60TL bağış gerek.
Koca 1 yıl için 60TL evet.
1TL bağışlasanız da ben nasıl olsa koşacağım.
Bağışın küçüğü büyüğü yok. Yok. Yok. Yok.
Birilerinin küçük bağışları ile diğerlerinin küçük bağışları birleşir bir sürü çocuk okuma hakkı elde eder elbet.
Nasıl bağış yapaksınız?
Hesap Sahibi: TEGV(Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı)
Banka: Yapı ve Kredi Bankası A.Ş.
Hesap IBAN: TR 740006701000000001000000
Açıklama kısmına: YTokbas/AAO/Kendi Adınız ve Soyadınızı da kesin yazın!
Bana email adresinizi de yazarsanız, bağışınız için size teşekkür eder, TEGV sertifikalarınızı da gönderebilirim.
Meraklı Melahat
Adım Adım Oluşumu için www.adimadim.org
TEGV için www.tegv.org.tr
Koş Yonca Koş videoları:
http://webtv.hurriyet.com.tr/3/14611/0/1/adim-adim-dogum.aspx
http://webtv.hurriyet.com.tr/3/14591/0/1/runtalya-2011.aspx
Paylaş