Paylaş
Soma’da yerine getirilmeyen görevler, tutulmayan sözler, umursanmayan uyarılar, gözetilmeyen ihtarlar, uygulanmayan önlemler, sağlanamayan can güvenliği yüzünden tarihimizin yüz karası korkunç bir cinayet işlendi.
301 kişinin hayatını yitirdiği iş cinayetine, kaza dendi.
Kaza için “olağan”, 301 ölüm için de “bu işin fıtratında var” buyruldu.
301 can pisi pisine gitti, “ay pardon kaza oldu” dendi, oldu bitti.
Bu cümleleri kurmak, bu kadar kolay geldi suçlulara.
Yüzleri hiç kızarmadan, biz onlar adına utançtan ölecek gibi olurken; onlar 1 yıldır tek bir endişe ve huzursuzluk duymadan hayatlarına çatır çutur devam ettiler.
“Ben bu utançla yaşayamıyorum, ben bu vicdan azabıyla hayatıma devam edemiyorum” diyecek tek bir yürek çıkmadı!
Kimse bir şey bilmesin, tüm gerçekler tüm Dünya’dan saklansın gizlensin, hafızamız silinsin. Adımızı dahi unuttursunlar bize.
Fark etmez.
Suçlular kendini biliyor.
İlahi adalet de, aklı selim sağduyulu eli vicdanında masum mağdur yetim çocuklar da biliyor suçluların kim olduğunu.
Kimse kanmadı. Kandırılamadı.
Suçlular kendi kendilerini kandırıp avuttu.
Kendi yalanlarında yüzüyorlar, ağırlaşa ağırlaşa, dibe çekile çekile.
Acısı öylesine derin ve tazeyken, acısını yaşama hakkı da elinden alınıp bir de üzerine tekme tokat savrularak yaşanan daha büyük bir utanç hatırlamıyor ve bilmiyoruz ki, Soma’da olanları, yapılanları, yaşananları unutalım!
Dün Soma’da olanları takip ederken sessim soluğum nefesim kesildi bir kere daha.
Bin kere daha!
Bütün Dünya’nın tüm inançları hepsi ağız, inanç, güç birliği de yapsa, 301 insanın kaza değil de, pisi pisine ölmüş olduğu gerçeğini değiştiremeyecek asla.
Yüzbinlerce utanç var bu topraklarda.
Ama bu da onların en ağırlarından biri olarak en başa yazıldı. Suçluların alnına dövme gibi kazındı.
Kara leke!
Bütün bunlar yetmezmiş gibi, dün bir kere daha dağlandı o insanların acısı.
Düşünebiliyor musun, kaybettiğin canın için rahat rahat anma yapamıyorsun, çelenk bırakamıyorsun, olay yerine gidip arkadaşını, eşini yad etmek istediğin için engelleniyorsun!
Adaletsizliği, riyakarlığı, pişkinliği, adiliği protesto edemiyorsun.
Neredeyse gözyaşlarını akıtma diye pranga vuracaklar göz pınarlarına…
İnsaf desem, onu da diyemem keza canı yanana tekme savurmuşlar hala gözümüzün önünden gitmezken, insaf ne büyük beklenti değil mi, gerçekçiliğimize yediremem.
Hayatım boyunca Allah korkusu yerine sevgisine vurgu yaptım…İnandım.
Ama Allah biliyor, dün hayatımda ilk defa; Allah korkusu diledim insafsızlara, adalete hükmettik diye sevinirken, ilahi adaletin yerini bulacak olmasından korkmayanlara.
Cana kıymet vermeyenler için ölmek bu işin fıtratındıysa,
Cinayete kaza süsü veren suçlular için de ilahi adalet caizdir mutlaka.
Yonca
“zaman”
Paylaş