Yonca Tokbaş - Kelebek
Yonca Tokbaş - Kelebek
Yonca Tokbaş - KelebekYazarın Tüm Yazıları

4 Yapraklı Yonca Duası

Kendine, hayallerine, iyi şeylere ve umuda İNAN.

Haberin Devamı

İnanıyorsan kendine GÜVEN.
Dinleme sadece sesleri, DUY.
İyiliklere doyma, açgözlü ol, hep daha fazlasını İSTE.
Aklına düşerse, iyilik YAP.
İçinden nasıl geliyorsa öyle OL.
Nasıl hissediyorsan öyle YAZ.
Merak et, SOR.
Öğrenmek için OKU.
Mutlulukları asla BEKLETME.
Hayatını asla GECİKTİRME.
İçine düşerse fikri, hemen SARIL.
Naz etme, GÜL.
Farkında olarak YAŞA.
Hayata kızıp YILMA.
Hiçbir kalp kapını kapatma, AÇIK OL.
Herkesle BARIŞ.
İmkansız deme, DENE.
Yorulma, ÇALIŞ.
Hor görme kendini, SEV.
MÜZİKLE KAL.
SPOR YAP.

Yaşadıysan eğer, vardır elbet bir sebebi, PİŞMAN OLMA.
Her şeye ilaçtır ZAMAN, o zaman KAYBETME.
Oluverdi mi dileğin, hemen ŞÜKRET.
Her daim UMUTLU ve MUTLU OL.
Hayat bu...
AFFET!
Dön başa, büyük ve koyu renk yazdığım kelimeleri yukarıdan aşağıya yüksek sesle oku!
Ha bir de unutmadan;
İyilikleri hep at derin sulara.
Geri gelecekler elbet.
Zamanla...
SABRET.
Yonca
“duacı”

Haberin Devamı

Sevdiğin iş


Özgürlük diledim hepimize.
Aşk diledim.
Bugün de sevdiğiniz işi bulabilmenizi, sevdiğiniz işi yapabilmenizi dilemek istiyorum.
Ben yıllarca sırf öyle olması gerektiği için bir dolu kurumsal işte çalıştım. İşim çok iyiydi. Maaşım da. Konumum da. Hiçbirinin hakkını yiyemem. Hep iyi işlerim, iyi iş arkadaş ve iş ortamlarım oldu.
Ama sorun şu ki, hiçbiri benim gönlümün işi değildi.
Akıllı bir insanın yapmayacak olduğu şeyi yaptım, istifa ettim. Bütün imkanları elimin tersiyle ittim.
Yazmak için. Birilerine bir faydam olsun diye koşmak için.
Sevmediğim işte hastalanıyordum her gün.
Her gün işe gitmemek için kafamda yalanlar kurguluyordum çocuklar gibi. Midem bulanıyordu. Karnım ağrıyordu.
Bitmek bilmeyen hastalıklar oluyordum durduk yerde.
Sonra anladım ki, insanın ailesinden bile çok zaman geçirdiği işi çok önemliymiş. Sevmediğin iş, nasıl desem, sevmediğin adamla sevişmek zorunda bırakılmak gibi sanki.
Çürüyorsun. Üretemez oluyorsun. Küfleniyorsun.
Meğer ben duramazmışım kapalı ofislerde. Ormanlarda koşası varmış kalbimin.
Meğer ben acele, yazmış olmak için yazılmış yazılar yazmak istemezmişim iki ara bir derede.
Canım uçtuğumca uçabilmek istermiş hayal dünyamda.
Göbek bağımı çok korkarak da olsa kestim kurumsal dünyayla.
İnanın hiç kolay olmadı.
Hâlâ bocalıyorum. Evde doğmuş büyümüş bir kedinin sokağa salınmış hali gibiyim.
Ürkek, titrek... Ama yeniden öğreniyorum sokağı.
Bir sürü zorluk var şimdi.
Şikayet edemiyorum.
Mutluyum.
Çocuklarımı hiç göremiyordum kurumsalda. Şimdi daha mı fazla görüyorum?
Hayır.
Hatta daha az görüyorum korkarım. Ama huzurla görüyorum. Çocuklarıma, aileme yansıyan da bu.
Benim içimdeki istediğimi yapamama öfkesiymiş çocuklarımın bana yansıttığı sinir.
Bunları yeni anladım.
Sevdiğim ve gönlümden geçeni yapabilmenin mutluluğu var şimdi onların suratında.
Bana tuttukları aynada gördüğüm onların yüzündeki gülümseme, huzur.
Her sabah yalan uydurmak yerine, hayal kuruyorum.
İşte sırf bu yüzden,
Herkese,
Canımın dibinden, gönlümün en derininden,
Sevdiği işi yapma şansı ve imkanı diliyorum.
Yonca
“dilek#3”

Yazarın Tüm Yazıları