19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı ve...

Bugün;
Anlamı, vurguladığı ve barındırdığı değerleri ile en önemsediğim Milli Bayram.
Bir ülke liderinin ülkesine, insanlarına bırakabilecek olduğu en güçlü, en ileri görüşlü değer ne olabilirdi diye düşündüğümde, Atatürk’ün bu ülkeye “armağan ettiği” dediğimiz ve bazılarınca ne yaparlarsa yapsınlar asla içini boşaltamayacaklarını bir türlü idrak edemedikleri, en büyük değerimizdir 19 Mayıs.
Kim ne derse desin, ne kadar uğraşırsa uğraşsın, Türkiye tarihinden de geleceğinden de silinemez bugün.
Öylesine güçlü, öylesine sağlam ve kalıcı bir değer, bilgelik, miras ve yatırım barındırır özü.
İçinde özgürlük, bağımsızlık, uğraş, sonsuz emek, vazgeçmeyiş, yoktan var ediş, direniş, dayanıklılık, güven, akıl, plan, strateji, disiplin, dayanışma, birlik ve zafer var olan bir değerler bütünüdür çünkü... O yüzden de gençtir ebediyen, gençliğe armağandır. Bu saydığım değerlerin her biri, bir de sporda vardır çünkü...
Benim için de;
Çocuklarıma nasıl bir gelecek, nasıl bir hayat, nasıl bir miras bırakmak isterdim diye düşündüğüm, benimsediğim ne varsa odur 19 Mayıs.
Benim ilkelerimin, hayallerimin, yapmak istediklerimin, kendi çocuklarıma, ülkemin gençlerine anlatmaktan gurur duyacağım, salık vereceğim, gözümden sakınacağım değerlerimin toplamıdır.
Sporun bir insana neler kattığını, nereden nereye getirdiğini yaşadığım, bildiğim için bugünün Türkiye’sine bakıp en çok içerlediğim eksiğimizdir bu Bayramın bize ilelebet benimsetmek istediği.
Bugün yok efendim din, yok efendim parti, yok efendim yandaş muhalif filan demeden bütün bunların üstünde bir anlam ifade etmesi gereken o çok önemli 2 kelimeyi de bir araya getirme öngörüsünü gösterip adına “Gençlik ve Spor” da eklenmiş 19 Mayıs’ı önemsememek kanımca bu ülkenin geleceğine yapılmış kasti faullerin en fenasıdır.
En çok da canımı yakan nedir biliyor musunuz?
Kendi çevremde bile bütün bu değerleri çok önemsediğini söyleyen; ama yerine getirmeyen sözdeci insanlar.
Söyleminde Atatürk var, ilkeleri var, değerleri var; ama bakarsan yakından, davranışları tutarlı mı?
Yok değil.
Budur değerlerimizin elimizden kayıp gitmesinin esas nedeni.
Oturduğun yerden konuşarak o değerler ne korunuyor, ne kutlanıyor, ne yaşatılabiliyor. Kalkıp yerinden senin de o önemsediğin değerleri yerine getirip uygulaman gerekiyor sahip çıkabilmek için.
***
Bugün, benim için bir başka çok önemli anlam daha taşıyor.
Ben 15 sene önce bugün anne oldum. Kızımız Destina 19 Mayıs günü doğdu.
Bugünün anlam ve önemine denk geldiği için mi, yoksa ailecek bu değerlere verdiğimiz önemden ve ilgiden dolayı mı veya her ikisinin toplamı mı diye düşünür dururum; tam da günün anlam ve önemine yaraşır bir genç kız oldu Destina.
İlkeleri olan, ayaklarının üzerinde sapasağlam durabilecen, kendine güvenen, sağlam kafanın sağlam vücutta olduğunu hayli erken idrak etmiş, spor kültürü ve etiği ile büyüyen, ülkesinden uzak da yetişse değerlerine hiç uzak olmayan, yaptığı her sporu iyi yapan bir genç kız oldu. Spor alışkanlığını çocuk yaştan verebildiğimiz, sevdirebildiğimiz, ve hayatının merkezine oturtabilmiş olduğumuz için geleceğine dair zerre endişem yok.
Yok çünkü;
Zorlukları aşmayı, zor koşullarda dayanıklılığı, uzun vadeli sürdürülebilir enerji kullanmayı, etiği, adaleti, takım olmayı, kaybetsen de devam etmeyi, sinir stres yönetimini spordan başka hiçbir şey bu kadar güzel öğretemez bir insana.
Ben, bana verilen en önemli armağanı kızımla da paylaşabildiğim için mutluyum bir anne olarak.
Çok şükür.

Bayramımızı kutlarken dilek ve düşüncelerim şunlar:

1- Çocuklarımızın akıl, beden ve ruhlarının sağlıklı gelişmesinin temeli olan en çok önemsenmesi gereken “Beden Eğitimi Dersi” düşürüldüğü “seçmeli ders” konumundan acilen çıkarılmalı, zorunlu ders olmalıdır.
Seçimlerde kimseden bu konuda bir vaatte bulunulduğunu duymadım. Umarım benim hatamdır, ben duymamışımdır da partilerin planlarında bu önemli düzeltme vardır.
Milli Eğitim Bakanlığı bu konuda acilen bir düzeltme yapmalıdır. Çocuklarımızın spora ihtiyacı var.

2- 19 Mayıs’ı kutladın kutlamadın kavgaları yapılacağına, bu ülkede spor kültürü, spor ruhu için kökten ve kalıcı bir şeylerin yapılması ve Bayramın, geldiği göstermelik bir kutlamadan ibaret olma halinden kurtarılması hayalimdir. Keza bugün 19 Mayıs ne olması gerektiği gibi bir anma, ne de anlattığı ruhta bir gençlik ve spor anlayışına sahip değildir.

3- Sporcuna hak ettiği desteği ve değeri vermedikten sonra, onu kaderine terk edip perişan ettikten sonra istediğin kadar 19 Mayıs kutla... olmuyor.

4- Dünya çapında dereceler yapan, altın, gümüş, bronz madalyalar getiren nice gencimize basında hak ettikleri yerin verilmesini isterim.

5- Kadın sporcularımızın başarılarının küçücük bir haber olarak kıyıda köşede kalmamasını dilerim.

6- Google’a “Türk kadın sporcu” kelimelerini girdiğimizde karşımıza çıkan haberlerin çoğunun “güzellikleriyle de dikkat çeken” içerikli haberlerin olmasının artık değişmesini acilen dilerim.

7- Spor sayfalarının ve futbolun; geldiği o utanç verici, spor etiğinden ve terbiyesinden uzak dil ve tutumundan arınmasını isterim.

8- Basında sporun her dalına; engelli sporcular, özel sporcular dahil eşit derecede yer ve önem verilmesini dilerim.

9- İnsanlarımızın çocuklarına spor yaptırmak için “yap” demekten öte, kendilerinin de spor yaparak kendini geliştirmeyi benimsemesidir hayalim.

Son olarak;
Bugün üzülerek gördüğüm; ne Atatürk’ü layığıyla anabildiğimiz, ne de 19 Mayıs’ı Gençlik ve Spor Bayramı olarak kutlamak için hak edilmiş o yere varamadığımızdır.
Söz var öz yok.
Laf çok iş yok.
Bu konuda çalışan, emek veren bir insan olmak, kendi adıma mutluluğumdur.
19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nın değerlerinin hakkını vererek yaşayan, anlatan, uygulayan herkesin Bayramını kutlarım.
Yonca
“çalış”