Köylülük cehalet değildir!

Doğuran doğaya emek verip verdiğin emeği biçmektir.
Köylü, toprağına ne ekerse onu biçeceğini bildiğinden, emek verendir.
Tek geliri olan doğadan gelip yine doğaya gideceğini senden, benden iyi bildiği için, toprağa, ağaca, tohuma, fidana değer verendir.
Doğaya, toprağa, ağaca yakın olan, senden benden başka bir şey biliyor, önce bunu bil.
Herkes köylülük ve cehalet kelimelerini yan yana getirmeyi pek şehirli ve üstün eğitimli bir moda edinmiş.
Utanıyorum ben bu söylemden.
Aşağıladığın kadar aşağısın haberin yok, bu da senin cehaletin.
O zeytin ağacını korumak için yerlerde sürüdüğün, kelepçelediğin köylülerdir senin ekmeğin, suyun, hayatın.
Köklemeye doyamadığın zeytin ağaçlarıdır sana hayat veren.
İnsanların bereketi, geliri, uluslararası zenginliğin, kültürün, markan, zeytinyağındır.
Cehalet dediğin ve bunca uzak kalıp üstten baktığın o toprakla büyüyen ellerle aynı toprağı elbet paylaşacaksın.
Hayata kıyıyorsun zeytinlere kıyarak, farkında değilsin. Eninde sonunda gideceğin yer belli... Kökleriyle kucaklaşacaksın...
Zeytin ağaçlarına kıyan...
Güzelim köylüleri yerlerde süründüren...
Öpülüp başa konulası elleri, kolları kelepçeleyen para ve hırsın gözü dönmüş şirketi...
Haram olsun sana yıkıp yok ederek kazandığın açgözlü kazancın.
Hâlâ ne bekliyorsun eyyy çok eğitimli, zengin, bilmiş ve medeni şehirli!
Gir change.org’a da bas imzanı #zeytinhayattır #zeytinimedokunma diye...
Hadi hadi hadi hadi hadi hadi hadi...
Yonca
“Zeytinin delisi”

Boşanmış erkek sendromu (BES)
Kusucam bu erkeklerimizin hep banacılığından
Hem boşanacaksın, hem çocuklarına hafta sonu babacılığı yapacaksın, hem babalığı (o da nadiren ha bak) nafaka ve okul masrafı filan ödemekle olmuş bitmiş sanacaksın, hem de bütün kadınlar hep sana serbest olacak, hem her türlü hayatı yaşamak sana mübah olacak...
Amaaaa kanunen artık sana karşı tek bir sorumluluğu ve verecek hesabı kalmayan “eski karın” ölene kadar senin sözünden çıkmayacak.
E çüş ve pes!
Evet bizim erkeklerimizin gerçeği bu. Ezik, tatminsiz, doyumsuz yetiştirilmiş erkeklerimizin durumu bu.
Boşandın mı bir kadın olarak evlenmen suç, sevgilin olması suç. Sen çocuklarınla her şeyi tek başına yaşayıp ağlarken iyi, kimse umursamaz. Ne zaman başını koyacak omzun olur, “hooop olmaz, vurun kahpeye!” öyle mi.
Pardon ama hadi işinize beyefendi-ler.
Lütfen koynunuzdakilerle ilgilenin.
Eski karınız sizi çoktan unutup ilerledi.
Kabul edin bu gerçeği.
Yonca
“Bitti”

Yalnızlığım
En sevdiğim şey yalnız kalmak... Benim kadar tek başınayken kim eğlenir bu kadar bilmem.
Sizin de yalnızlığın tadını çıkarmanızı çok isterim.
Her insan ayda 1 gün, her nerede olursa olsun, kendine yapayalnız bir 12 saat armağan etmeli.
İstersen git denize bak.
İstersen yürü.
İstersen uyu.
İstersen oku veya ağla.
Ama kendine, kendinle baş başa bir gün hediye et.
Kendinle zaman geçir. Yalnızlığının tadına var.
Müzik dinle.
Sus veya tanımadığın birileriyle konuş.
Çiçek ek.
Banyoda uzun kal.
Kendinle kal. Gülümse aynalara hınzırca.
Kalbinin sesini duy yeniden... Hayal kur saçma sapan.
Tutsa da olur tutmasa da. Kimse bilmez senden başka.
Kendini başa sar.
Şebnem Ferah çal... Sil baştan.
Yonca
“Nefis”