Paylaş
Sen ölmeyi tercih ettin. Hani insanlar acıyarak bakıyordu ya sana... Sen işte o acılı bakışları sevdin, tercih ettin.
Hepiniz elalemi düşündünüz.
Ben hayatımın peşinden gittim.
Alın iffetinizi çalın başınıza!”
...
Tam da Aralık Elele için yazımı yollamıştım; “Fazla naz aşık usandırır” başlığı atmıştım. “Kalbini dinle” yazmıştım uzunca yeni yıla girmeden...
Birden fırladım soluğu sinemada aldım. İzlemeden dönmek istemedim çok zorlansam da. Salon boştu, dört kişiydik. Başladım izlemeye.
Aktıkça aktı su gibi film. Teyzem Alzheimer’dı benim...
...
Bu yukarıda yazdığım cümleleri Hümeyra söylüyor “Unutursam Fısılda”nın o sahnesinde ablasına.
Sanki film benim için orada dondu.
Ben o anda kaldım yani. Filmi durdurup durdurup o sahneyi başa almak, sesi daha da açıp memlekete megafonla yayın yapmak istedim.
“Hayatımın peşinden gittim!” demek, diyebilmek kaç yiğidin harcı sizce?
Hem o dönemde hem bu dönemde...
Hümeyra’nın hastasıyım. Tavrının, duruşunun, sesinin, edasının, oyunculuğunun... Bir film ona bu kadar mı yakışır, replikleri, cümleleri bu kadar mı hepimizi alır gül bitiren bir tokatla uyandırır ve izlemeye dinlemeye yine yine yine doyamazsın!
Farah Zeynep Abdullah o nasıl güzel bir sestir meğer, oyunculuğu yetmezmiş gibi...
Ve fakat ama o çığlık atan sesleri duyup uyanmış mıyızdır acaba?
“Unutursam Fısılda” hani dönem filmi ya, seçilen o dönem hani “çiçek çocuklar”, tutkular, özgürlükler, müzik ve hürriyet çığlıkları çağı ya...
Ve bu film bu kadar taş devrinden hortlama, köle ruhlar, esir bırakılmış fikirler ve şakşakçılar çağında vizyonda ya...
Bu kadar mı cuk ve manidar oturur bir dönem filmi içinde bulunduğu dönemin ruhsuzluğuna...
Şaaak diye tokat gibi inmiş olmalı suratımıza.
Neydik ne olduk acaba...
Filmi izleyenler de aynı hisse kapılmış mıdır benimle yoksa ben miyim bir tek bu derece çığlık basmak isteyen; heeeey hadi kalk bak yine çiçek çocuklar gibi ol.
Hayır gayet mümkün; yeter ki iste bak bir zamanlar vardı yine olur istersen işte!
Böyle anlamsız düzene nanik yapıp hayallerinin, hayatının peşinden git.
Git, sakın durma. Kimse durduramasın da zaten seni.
Tıka kulaklarını o çok mantıklı gibi görünen kalbine taş kestirmiş seslere.
Kalbinin sesini, sevdiğin şeyi dinle. Arkana bile bakma...
Demek istetti film bana.
Tutkuyla yap her neyse yapmak istediğin.
“Elalem ne der”lere dil çıkarıp özgürlüğünden ödün verme.
Koca bir güruh var acılarla ve acındırarak beslenmeyi tercih edip yaşarken ölmeyi seçmiş.
Sıyrıl onlardan...
Ve ah o müzikler!
Kenan Doğulu çok acayip bir müzik olayı yaratmış. Dinlemeye, söylemeye, ezberlemeye doyamayacağımız müzikler yapmış.
“Kirli Beyaz Kedi” beni kendine feci müptela etti!
Çağan Irmak sana teşekkür ederim.
Ruhuma, gözüme, kulağıma, gönlüme, dilime, damağıma şölen bir film “Unutursam Fısılda”...
Nitekim hayatımın peşinden gitmekteyim!
Hayat sana teşekkür ederim.
Ve... Unutursam lütfen fısılda...
Yonca
“Kara kedi”
Paylaş