Yonca Tokbaş - Kelebek
Yonca Tokbaş - Kelebek
Yonca Tokbaş - KelebekYazarın Tüm Yazıları

Amsterdam bir başka

Güzel ışığın, özgürlüğün, kanalların, bisikletin şehri.

Haberin Devamı

Sanatın, müziğin, tarihin ve sporun iç içe olduğu şehir.
Çocukların anne karnından bisiklete aşina olduğu; seksin, eğlence şeklinin, kültür ve cinsiyet farklılıklarının, tercihlerinin insanları yargılamadığı şehir.
İşin neyse ne, küçük ve yavaş bir hayat yaşayarak mutlu ve doygun hissettiğin şehir.
Sokak hayatının
şa-ha-ne olduğu şehir!
Kapısı açık kafeden içeri kedi veya köpek girince insanların ciyaklayıp kovalamadığı, insanlar arası iletişimin gayet net ve direkt olduğu dürüst şehir.
Bu şehirde ikiyüzlü hava yok sanki. Neysen osun.
Amsterdam Maratonu’nda koşmaya, daha doğrusu ilk maratonunu koşacak arkadaşlarım Nurhayat, Gülüm, Seda ve kuzenim Damla’ya destek olmak için yanlarında koşmaya geldim. Ama zaten maksat Amsterdam olsun, illa gelirim.
Amsterdam Maratonu, benim bu sene koşacak olduğum son 42 km’lik maraton.
Sezonu ve seneyi Vodafone İstanbul Maratonu ile 16 Kasım’da 15 km koşarak bitireceğim.
Çok yorgun hissediyorum.
Gerçekten yorgunum.
Bedenim ayrı, gönlüm ayrı yorgun.
Siz bu yazıyı okurken maratonu bitirmiş olmalıyız.
Damla, bu sene İznik Ultra Maratonu’nda beni finişte karşıladığında olayın ciddiyetini kavradığından kendini paralamıştı. Amsterdam onun ilk gerçekten çalıştığı, her türlü koşu kafası sınavından geçerek yola çıktığı maraton.
Bana geçen gün şöyle bir şey dedi:
“Ya Yonca bu koşu sporu çok zor. Bak mesela 50 bin doların olsa, hayalin de uçaktan paraşütle atlamak olsa, verirsin parayı, tutarsın uçağı ve eğitmeni, seni kucaklar atlar, hayalin gerçek olur. Ama 50 bin doların olsun hadi bi gidip 42 km koşayım de, olmuyor işte. İlla kalkacaksın, aylarca çalışacaksın. Çok büyük azim işiymiş...”
Gülümsedim. Çünkü öyle.
Hayatta her güzel son için insanın çok emek vermesi gerek. Uzun vadeli hem de.
Yılmadan, engellere hep yeni ve yaratıcı çözümler üreterek devam etmesi gerek.
En önce kendine dürüst olmayı bilmen, öğrenmen gerek.
Bedenin ve kalbin asla kandırmaz seni.
Beynin ve mantığın bin tane oyun oynar sana ama... Hassas yerinden yakalar seni kandırmak için, şaşar kalırsın inandırıcılığına.
Bunu öğrenmen, yüreğinle arkadaş olmayı, kendini yeniden tanımayı denemen, çocuk kalbini yeniden kazanman gerek. Dayanıklılık sporu olan uzun mesafe koşusu bunu öğretir insana.
Ve Amsterdam ah Amsterdam, burası efsane arkadaşlar!
Şehir, mutlu insanlar, özgürlüğün tavanı bu şehir.
Geçen kış kitabımı yazarken 11 gün buradaydım.
Sanki yine evimdeyim. Kendini asla yabancı hissetmiyorsun.
Yine benim kafelerim, sokaklarım, parkım. Bisikletimle sokağı yaşıyorum.
Herkesin, hayatında bir gün bile olsa, bu kasmayan, doğallaşmış, bitkisel, organik, oturmuş harbi özgürlük havasını solumasını dilerim. Soluduğumuz bu havayı memlekete taşırsak, belki medeniyet ekeriz.
Çok çalışmamız gerek, orası kesin.
Yonca
“Özgür”

Haberin Devamı

Özür dilerim

Haberin Devamı

Cem Adrian’ın son albümü “Sana Bunları Hiç Bilmediğin Bir Yerden Yazıyorum” çıktı.
Nefesimi tutarak dinliyorum.
Her Şey Çok Sevmekten” şarkısını dinleyin lütfen.
Aşkla “özür dilerim” demek, ne kadar kolay ve anlamlı ve bir o kadar gerek; bir duyun...
Hayatta yaşadığımız her kötü şey, keşke sırf çok sevmekten, çok özlemekten olsa...
Olur da.
Aşk olsun yeter ki hayatımızda.
Çok ihtiyacımız var aşka.
Yonca
“Umut”

Yazarın Tüm Yazıları