Paylaş
Bağış toplayarak koşmaya ilk başladığımda TEGV’in çocukların eğitimine olan katkısını anlatmak için yırtınırken, çocuk ayrımcısı olduğumuzu gördüm.
Ya ayağında ayakkabı olmayan sümüksüz çocuk istiyoruz ya da çocukları Doğulu/Batılı diye ayırıyoruz.
Söz konusu olan çocuk yahu!
Çocuğun doğusu, batısı, kuzeyi, güneyi mi olur?
Ya kökten ayrımcı ve bağış yapmıyor ya da acıyor da bağış yapıyor. Harbi haktan yana olduğu için bağış yapanlara saygım sonsuz ondan.
O çocuğa acıdığın için değil, eğitim HAKKI olduğu için harekete geçmelisin.
TOFD için koştum.
İnsanlarda bir merhamet, bir ah vah hali. Oysa ne engelliler gördüm ki esas onlar engelsiz insanlara acısa yeridir. Engelliler acınmaya değil, hareket özgürlüğü haklarına ihtiyaç duyuyor.
Bu onların HAKKI.
TOG Gençleri için koşuyorum.
Gençlerin neler yaptığını, ne çok çalıştığını anlatmak ne zor! Zor, çünkü anlayası yok.
Zorlukları aşmak benim işim ama.
Tepki şu: “Ay şimdi bu gencin üniversiteye gidecek parası mı yok? Ay yazık canım yaaaa...”
HAYIR aşkitom.
O genç üniversitede okuyor.
Ama okumak da yetmiyor ona, bir de memleketin en ciddi sorunlarıyla ilgili çalışıyor arı gibi.
Ayrımcılık, hak ve özgürlükler, çocuk hakları, ekolojik okur yazarlık ve daha nice önemli konuda acıdığı için değil, inandığı için çalışıyor ve bu projelerde çalışabilmek için kaynağa, bağışa, desteğe ihtiyaç duyuyor.
Acınacak durumda olan biziz, haklarımız için çalışan onlar yani!
Önemsediğim bir büyüğüme Toplum Gönüllüsü gençlerimin 26 ilde 8 projeyle arılar için çalışmaya başladığını, bağışlarla projede çalışacak genç sayımın artacağını, Anadolu’dan başlayarak hayat ve sağlık yayacağımızı, arıların tarım-ekonomi-sağlık yani her şeyin temelinde olduğunu anlattım.
Başka STK’ya yapacağından daha az bağışı sırf benim hatırıma yapacağını, gençlerin çok bir şeye ihtiyacı varmış gibi gelmediğini söyledi.
Yemeyi sevdiği şeylerin yok olacağını, kıtlığı, açlığı, ailesindeki hastalıklarla arıların hastalanması arasındaki paralelliği ve konunun vahametini, aciliyetini, ahını vahını Türk filmi tadında anlattığımdaysa, servetini bağışlayacak hale geldi.
Ülkem insanı,
Hem kendine hem başkasına acıyarak beslenmeye harcadığı enerjiyi acınacak hale düşmeden harekete geçmeye,
Hakkı olan haklar için aktif çalışmaya adamalı.
Taktım mı takarım
Nihai amacım, sosyal sorumluluğun acıma duygularından öte bir sorumluluk, bir hakkın teslimi ve bir erdem olduğunu anlatmak.
Sabırlıyım. Anlatırım.
Bir konuyu ilk ele aldığımda hep “bu da taktı yani” dendi, sonra da kitleler dediğim o taktığım yere geldi. Bakınız koşu olayı.
Bana “Deli deli koşuyo işte” diyenler çok şükür nereye koşacağını şaşırdı.
Arıların da hayatımızdaki önemini anlayıp, arı gibi çalışan gençlerimin de haklarını teslim edeceğiz elbet.
Maratoncuyum, sabrederim, gittiğimiz yol güzel, finişimiz nasıl olsa muhteşem olur.
Benim kadar arılara inanan, ileri görüşlü, “Arılara Sağlık” eğitimi için kim gelir dediğimizde TOG tarihinde rekor sayıda başvuru yapan TOG gönüllüsü gençlerimin alnından öperim.
Biz Anadolu Arıları, arı gibi çalışırken, Twitter ve Instagram’da takibe gelin: @anadoluarilari
Nitekim,
Sağlıklı yaşamak, doğal beslenmek her canlının HAKKI.
Yonca
“uçARI”
TOG’a Bağış için IBAN: TR07 0006 2000 4220 0006 2954 34
Açıklama: ArıYonca AA Kendi adınız soyadınız
Paylaş