Yar saçların lüle lüle

Saç kestirmek suç oldu... Ve, aslına bakarsanız, böyle olacağı belliydi.

İlk saç’ılımı başbakanımız yapmıştı. Taaa 2006 “Ekim” ayında, Ertuğrul Özkök’le sohbet ederken, saç “ekim”ine hoşgörüyle baktığını, desteklediğini söylemişti. Bilahare, Özkök de saç ektirdi. Ayşenur Aslan’ın medya mevzuları programında detayları anlatmış, “banyo yaparken, elimi başıma attığımda biraz saç gelsin istiyorum” demişti.

Medyamızda durum... Kel’di.

(Yılmaz kovulacakmış tartışmasını alevlendirmemek için, Özkök’ün yerine geçen yayın yönetmenimin Berber’oğlu olması ve saçının olmaması meselesine hiç girmeyeyim...)

Başbakanımızın saç’ılımıyla birlikte, siyasette adeta “ekim devrimi” yaşandı. Mebus olmak isteyen, saç ektirmeye koştu. Estetikçi Profesör Erol Kışlaoğlu, seçimler öncesinde saç ektiren siyasi sayısında patlama olduğunu söyledi.

Ki, tam o günlerde, bi estetik merkezinin açılışına katılan AKP mebusu Mevlüt Akgün “nazar etme ne olur, ektir, senin de olur sloganıyla yola çıktık”larını ifade etti. Saç ektirerek siyasette çığır açtığını belirten Akgün, kendisi gibi saç ektiren 5-6 mebus arkadaşı olduğuna dikkat çekerek, “bahar yağmurları geldi, saçlarımızın doğal suyla beslenip büyümesini bekliyoruz ama, kafa önemli tabii, benimki mesela, verimli kafa” dedi.

“Demokrasi tıraşı”mızla ilgili bu çarpıcı açıklama üzerine, “tıraştırmacı” gazeteciler devreye girdi, 5-6 filan değil, en az 30-35 mebus arkadaşın saç ektirdiği tespit edildi.
Hatta... Saç ekimi uzmanı Melike Paeffgen “parlamenterler İstanbul’a gidip gelirken memleket meseleleri aksamasın diye, neredeyse TBMM’de oda açacağız” dedi.
Böylece... Böyle başa böyle tarak’ı biliyorduk, böyle memlekete böyle memleket meselesi’ni ilk kez öğrenmiş olduk yani.

İlla hepsi saç ektirmiyordu tabii... Başka yöntemler de vardı. Kafasına yumurta atılan AKP mebusu Burhan Kuzu “Yumurtadan sonra saçım çıktı, gerçi zaten evde kafama yumurta sürüyordum” dedi.

Şırak... Egemen Bağış’ın saçı çıktı!
Yumurtadan mı acaba demeye kalmadan...
Muharrem İnce “kıllık” yaptı, “kafasına saç ektirmek yerine, aklına demokrasi filizi ektirmesini tavsiye ediyorum” dedi.

TBMM berberinde işler kesatlaşmıştı... Muhalefet saç’ını kestiriyordu ama, iktidar saç uzattığı için yevmiye çıkmıyordu. Bülent Arınç tarafından işe alınan TBMM berberi Mümtaz, durumdan vazife çıkarmaya kalktı, bari “kıl”ları ayıklayayım dedi. Ağdayı ısıtıyor, mebuslarımızın kulak memesine yapıştırıyor, caarrt diye söküyordu. Gel gör ki... AKP mebusu Cahit Bağcı’ya yapıştırdı, bi çekti, deriyi söktü aldı iyi mi... “Kulak koptu” bağrışmaları oldu. “TBMM berberine telekulak yerleştirmişler, Mümtaz yanlışlıkla kabloyu söktü” dedikoduları çıktı. Neticede, Mümtaz’a uyarı cezası verildi, değil saç’a, kıl’a bile dokunmaması tembihlendi.

Meclis çatısı altındaki bu illegal faaliyet nedeniyle, saç ufak ufak suç kapsamına alınmaya başlandı. Olay yerini inceleyen AKP mebusu Ayhan Üstün, bazı CHP mebuslarının Ergenekoncu olduğunu söyledi. Üç koltuk yanda saçını kestiren CHP eski mebusu Mahmut Işık, “siz yokken, biz bu koltuklarda saçımızı kestiriyorduk” diye bağırdı. Kavgayı, eski başbakan Mesut Yılmaz tarafından işe alınan, Mesut Yılmaz’ın küçük oğlu Hasan’ın berberi Ahmet ayırdı.

Bu hadise, bardağı taşıran damlaydı.
TBMM berberinin tarifesine okkalı zam yapıldı, saç kestirmek 3 liradan 5 liraya çıkarıldı... Ki, kimse saçını kestirmesin.

Açıkça görüldüğü gibi...
Perşembenin gelişi çarşambadan belliydi.
Eskiden, saçı uzun aklı kısa’ydı.
Bundan böyle, saçı kısa, suçu uzun.
Yazarın Tüm Yazıları