Üçü bir arada...

- Merkezden atmacaya...

- Dinliyorum.

- N’apıyor şu anda?

- Ayran içiyor amirim...

- Tost da yiyor mu?

- Peynirli.

- Susurlukçu demek ki, basın evini!

Ben hayatımda bu kadar dandik derin devlet görmedim arkadaş...

Suikast yapacaklar, generalleri var, el bombaları var, tabancaları yok!

Glock arıyorlarmış...

- Neyimiz var stokta?

- 1 tank, 3 jet, 2 denizaltı.

- Tabanca yok mu?

- Maalesef...

- E olmadı ki.

- 2’nci el obüs ayarlayabiliriz belki.

*

Maliye Bakanı da, mikrofonu unutup, "güzel güzel konuşan" YÖK Başkanı için "isterse konuşmasın" demiş...

Normali, istifa.

Japon olsa, harakiri.

Okurlar soruyor haliyle...

"Kukla durumuna düşen YÖK Başkanı hálá oturacak mı orada?"

Oturmasın da n’aapsın şekerim?

"İsterse konuşmasın"ı olduğu gibi, "sıkıysa istifa etsin"i de var bu işin!

Otur dediler, oturdu.

Kalk demeden, nasıl kalksın?

*

Bu arada...

"Acaba şeriata mı kayıyor" denilen Türkiye, tam da "soykırım"la suçlanırken, Sudan’a "şeriat" getiren, "soykırımcı" sıfatına sahip misafirini ağırladı.

Nefis zamanlama!

Tutup, Atatürk’e götürdüler...

"Kalk da gör, bak senin ülkene kimler geliyor artık" yazsın diye.

Ama yazamadı.

Parmağı hasta.

Yardımcısına yazdırdı.

O da kafada kapüşonla yazdı.

Sanırım o da hasta.

Üşütmüş muhtemelen.

Okurlar bu duruma da isyan ediyor tabii, "böyle rezalet olur mu" diye...

Hakikaten olmaz.

Cumhurbaşkanımız, zahmet edip Anıtkabir’e gelmeyen Suudi Kralı’nın oteline kadar gidip, nasıl devlet şeref madalyası taktıysa... Anıtkabir özel defterini de dürüp, koltuğunun altına sıkıştırarak, bunun oteline de götürmeliydi bence...

Ayıp oldu adama.
Yazarın Tüm Yazıları