Tüptür, tüp...

Mitçi: Öncelikle sizlere merhaba diyorum, tanıştığımıza memnun oldum. Bu ekibin yeni üyesiyim. Burada olmaktan dolayı memnuniyetimi ifade ediyorum. Ve teşekkür ediyorum.

Terörist: Sağolun.
Öbür terörist: Bugün size kısa bir şey hazırlasak, nasıl olabilir?
Öbür Mitçi: Altı buçuğa kadar yetiştirebilirseniz... Ama ne olur on beş sayfa yazmayın, gözünüzü seveyim.
Terörist: Yok, kısa yazacağız.
Öbür Mitçi: Hakikaten kısa yazmayı bilmiyorsunuz. Bakın çok samimi söylüyorum, sıkıntı içine giriyoruz, adam sindire sindire okuma derdinde, oturuyor bir buçuk saat okuyor. Biz de mutfak kadar yerin içerisinde boş boş oturuyoruz. O okuyor, biz oturuyoruz. Onun da yazması maşallah yarım saat, kırk beş dakika sürüyor. Ona da yalvarıyoruz, ne olur kısa yaz diye.
Mitçi: Hem sizden hem sayın Öcalan’dan, yani bizim perspektifimiz bu sürecin kesintisiz devam ettirilmesi.
Terörist: Sağolun.
Öbür Mitçi: Yani en ulvi şeyi kaçırıyoruz, yemek saati geçti.
Öbür terörist: Yemekte de konuşuruz, nasıl isterseniz.
Terörist: İsterseniz ara verelim.
Mitçi: Yemekten sonra.
Terörist: Bizim güçler Türkiye’nin her tarafında var, onu söyleyelim...
Öbür Mitçi: Biliyoruz biliyoruz, metropolleri patlayıcılarla doldurdunuz.
Terörist: Yok canım.
Öbür Mitçi: Hepsini biliyoruz.

Ankara Kızılay...
Artık siz de biliyorsunuz.
Yazarın Tüm Yazıları