Birer de "sarı basın" kartı koyarız ceplerine, Başbakanlık Enformasyon’dan... Kimisi Zaman’da, kimisi The Taraf’ta köşe yazar, "gül" gibi geçinir giderler... Böylece hem "aracı" kullanmamış olurlar, hem de bu arkadaşları okuyoruz okuyoruz ne dediklerini anlamıyoruz, Murat Karayılan’ı anlarız hiç olmazsa... Türkçe’yi bunlardan iyi kullanıyor adam.
*
Ve, sadece yazılı basın da yetmez...
Görsel açılım da şart.
"Kandil’de BBG evi" mesela.
Şeş TV’den yayınlanabilir.
Seyrederiz, hazır 3G de geldi, kısa mesaj atarak en beğendiğimiz teröristi destekleriz.
Koyarız kutuları Mahmur kampına, yerleşebilecekleri şehirler var her birinde, kiminde Brüksel yazıyor, kiminde Atina, kiminde Viyana... Açtırır, "Var mısın, yok musun?" diye sorar Acun... Yok, kabul etmez, kutusuna giderse, artık ne çıkarsa bahtına.