Proje açıklanıyor. Mühendisler itiraz ediyor. Proje açıklanıyor. Hukukçular itiraz ediyor. * Hayvanat projesi açıklandı... Kimseden ses çıkmıyor. * Halbuki, üzerinde en çok kafa yorulması gereken projedir. Çünkü, bina dikersin, yanlışsa, yıkarsın. Yol yaptın, olmadı, düzeltirsin. Kanal açtın, uymadı, doldurursun. * Can bu... * Karakterleri var. Duyguları var. Gurbet travması yaşarlar. Ailesinden koparılıp getirilen hayvanların çoğu, kahreder, hayata küser, durup dururken ölür. Angus getirmeye benzemez. * Hayvanat bahçesi kurmak için “önce insan” yetiştirmek gerekir. Beton binayla, geniş kafeslerle, çitlerle filan olmaz... Sirk değil orası, ehlileştirmeyeceğiz. Ehil eller gerekir. * Bakın... Hayvanlar doğada yaşamanın getirdiği alışkanlıkla, hastalıklarını gizlerler. Çünkü, yaban hayatında hasta olan, dışlanır. Bakıcılar ehil değilse, sıkıntısını anlayamazsın. Mesela, ayının dilini arı sokar, fark etmezsen, koskoca hayvanı kıl kadar iğneden kaybedersin. * Veteriner anlar dersen, anlamaz. Veteriner, zürafadan anlar, kaplandan anlar. Ama, kaplan sadece kaplan, zürafa sadece zürafa değildir. Bireydir. Her birinin insan gibi ismi vardır. Ve, her birinin özel bakıcısı vardır, halini bilir, tavrını bilir, dilinden anlar. Galiba Gaziantep hayvanat bahçesiydi, aslan bakıcısı senelik izne çıktı, o da bakıcı bu da bakıcı deyip, öbür bakıcıyı verdiler, aslan bakıcıyı yedi... Çocuklar içindir ama, çocuk oyuncağı değildir. * İzmir Doğal Yaşam Parkı’nda Serkan var, fillerimiz Begüm, Winner ve bebekleri İzmir’in bakıcısı... Babası Bahattin Öztanman, rahmetli Pak Bahadur’un 40 yıllık bakıcısıydı. Yıllar önce oğlunu yanına aldı, bilgisini aktardı, işi öğretti, huzur içinde emekli oldu. Biz de huzurluyuz... Bırak dillerinden anlamasını, öfkeli mi, neşeli mi, ruh hallerini bile hisseder. * Önder Öztuğ, 15 yıllık tecrübe, ziraat mühendisidir ama, herkes onu inşaat mühendisi bilir... Parkın inşaatı sırasında, türler bazında, habitatlarına uygun barınakların oluşturulması için bizzat çalıştı. Oraya kaya koymak lazım, şu ağacı şuraya dikmeli gibi... Evlerinde mutlu olsunlar diye, kendi ailesine ev yapıyormuş gibi didindi. Diploma yetmez, empati ister. * Şaban Keleş, aslan kaplan, 9 yıldır orada, kedi besleyenlerin gidip görmesini isterim, puma’yı insan evladı zannedersin, bakışarak anlaşırlar. * Eylem Arslan, o da ziraat mühendisi, 10 yıldır orada, hayvan mutfağının aşçıbaşı... Ve, her gün 1.200 hayvan oturuyor o sofraya... Mevsimlere göre, diyet programları uyguluyor. Kalori, tazelik, lezzet, dengeli beslenme... Kızı Ekin’e yemek hazırlar gibi titizleniyor. * Zürafa, kahvaltıda 10 kilo dal, öğlen 30 kilo yonca, akşam 20 kilo meyve yiyor. Aslan, 6 bin kaloriye ihtiyacı var, bi gün 3 kilo kırmızı et, bi gün 3.5 kilo tavuk yiyor. Lemur var, kediye benzer maymun, monşerdir arkadaş, karışık meyve-sebzenin yanı sıra, 2 dilim ekmek, 1 tatlı kaşığı bal, 50 gram çerez yer, üstüne 1 bardak süt içer. Kuğu, buğday ve yumurta yeminin yanında yeşil salata yemezse olmaz. Tavus kuşu, kuğu mönüsü artı meyve salatası... Ayı, sabahları 18 kilo meyve-sebze götürüyor, akşamları 18 kilo meyve-sebze götürüp, üstüne 4 kilo tavuk götürüyor; öğlenleri midesi kazındığında fıstık ceviz katkılı mama veriliyor. Ceylan narin kızımız, yarım kilo yonca, yarım kilo meyve, yarım kilo dal yiyor, fit kalıyor. Pelikan’da sıfır kolesterol, 1.5 kilo balık yiyor. Suaygırı, 15 kilo yem, 30 kilo yonca, 60 kilo ot yiyor, 160 kilo daha versen, onu da yer, formunu koruması için diyet uygulanıyor. Sırtlan, bi gün bi kilo kırmızı et, bi gün bi kilo tavuk, pazar günleri aç, doğası öyle, haftanın üç günü kemik ziyafeti çekiyor. Fillerimiz, üç öğünde, 150’şer kilo ot, yonca, meyve-sebze, mısır koçanı, incirle doyuyor, ayrıca vitamin alıyor. Bebiş filimiz İzmir, her gün 15 litre ana sütü içiyor, 6 öğün 2’şer litre mama yiyor, 110 kilo doğmuştu, 100 gün geçti, şu anda 150 kilo. * 80 kişilik ekip bu... Bireysel tecrübe toplamları, 500 yılın üzerinde... Parkın danışmanı, Uludağ Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Profesör Doktor Nilüfer Aytuğ, Türkiye’nin bu alanda en önde gelen isimlerinden biri... Park Müdürü, veteriner hekim Hakan Öztürk, seyahate gidip döndüğünde, evinden önce parka gelir. * Ama biri var ki, biyolog, personel eğitim sorumlusu, Serkan Eğrilmez... Meslektaşı Yasemin’le evlendi Serkan... Nikâh şekerleri fil şeklindeydi. Nikâh davetiyelerinde ise, “Bego” ve “Wino” isimli iki fil davet ediyordu konukları... Bego, Begüm, Wino, Winner, yani şu bizim bebiş filimiz İzmir’in annesi ve babası... Hayatlarının en mutlu anında, kendilerini İzmir Doğal Yaşam Parkı’nın filleriyle özdeşleştirmişti Serkan ile Yasemin. * Hayvanat bahçesi dediğin, beton bina, kafes, çit değildir... Budur. Hayat tarzıdır. Aşktır. * Uzun lafın kısası, AKP’nin desteklediğim tek projesidir Ankara’ya hayvanat bahçesi... İzmir’e gıpta etmelerinden, daha iyisini yapmaya gayret etmelerinden mutluyum. * Ancak... İzmir’i örnek almaları, hayvan biriktirmeden önce, insan yetiştirmeleri şartıyla.