Çünkü, ne Aysun Kayacı’nın sözleri külliyen yanlıştır... Ne de, o sözlerin karşılığında edilen öfke dolu hakaretler.
Yanlış olan, o programın şekli.
*
"Daha geniş kitleye ulaşayım" diye, bir edebiyatçı, bir sinema yıldızı, bir gazeteci ve bir mankeni yan yana oturtup, uzmanlıkları dışında bir konuda, mesela "siyaset" hakkında tartıştırırsan, olacağı budur... Daha geniş kitleye ulaşırsın ulaşmasına ama, sonu mahkemede biter!
*
Bir Alevi, bir eski solcu, bir tarikatçı, bir liboşu yan yana oturtup, "daha geniş kitleye ulaşmak istenmesi" gibi...
Daha geniş kitleye ulaşırsın ulaşmasına ama, sonu mahkemede biter!
*
AKP’liler kızıyor... Halbuki, "Haydi Gel Bizimle Ol" bir nevi AKP’dir.
Kavgada bile söylenmemesi gereken "ananı da al git, artislik yapma lan, cibilliyetsiz" lafları, fikir özgürlüğü kapsamında söylenebiliyorsa eğer... "Ayak takımı" da, bir fikirdir. Veya, tersi.
*
O yüzden...
Pınar Kür gibi saygın bir yazar, laga luganın içinde buluverdi kendini. Atatürkçülüğünden hiç şüphe etmediğimiz Köksal Toptan’ın, kendini bir anda şeriatçılıkla suçlanan partide bulması gibi.
O yüzden...
Halkı tarafından "onur" ödülüne layık görülen Müjde Ar, halkı tarafından savcılığa şikáyet edildi... Batılı, vizyon sahibi, modern, laik, Antalya Belediye Başkanı’nın tarikatçı durumuna düşmesi gibi.
*
Aysun Kayacı mı haklı, çoban mı?
NTV haksız.
*
Ve maalesef...
Aysun Kayacı, o sözleri söyleme cesaretini gösterirken, haber kanalı NTV, bu çok konuşulan haberi, haber yapma cesaretini gösteremedi... AKP’nin başına bir iş gelirse, arkadan ittirenlerin, Tayyip Erdoğan’ı yalnız bırakacağı gibi.