Af

“Müjde” manşetleri attılar.

*

Hani, siz düğüm olmuş trafikte, el frenini çekip efendi gibi beklerken, emniyet şeridinden vızır vızır giden ayılar var ya, işte onlara af çıkıyor.

*

Hani, siz bankadan kredi çekip, yanınızda çalışanların sigorta primini yatırırken, primlerin üstüne yatıp, kendine o parayla yazlık alanlar var ya, işte onlar yırtıyor.

*

Hani, siz günü gününe ödeyeyim, aman kuruş sektirmeyeyim diye koşa koşa gidip elektrik-su faturalarınızı öderken, benden babayı alırlar diyen, kendini uyanık, sizi enayi görenler var ya, işte onlar ödüllendiriliyor.

*

Çünkü...
Ayakkabı kutusu cumhuriyeti’dir.
Sadece düzgün insanlar cezalandırılır.

*

Parasını bankaya koyanları inek gibi sağarlar, parasını yurtdışına kaçıranın vergisini silerler. Memleketi soyanlara plaket verirler, namuslu yurttaşların peşine dedektif takarlar, yakasına yapışırlar. Haciz gelmesin diye çoluğun çocuğun boğazından kesip, kıt kanaat taksitlerini ödersin, devlet arazisine gecekondu ayağıyla beş katlı apartman dikene mağdur derler. Kırmızıda geçip yayaları ezenleri görmezden gelirler, kurallara titizlenirsin, habire yolunu kesip evrak sorarlar; İstanbul’da oturursun, Malatya’da yanlış yere park etmişsin diye ceza gönderirler. Çöp kutusu bulana kadar elindeki kürdanı bile iki saat gezdirirsin, atmazsın, sokağa tüküreni, çöpünü balkondan fırlatanı affederler.

*

İktidarlar değişir.
Bu sistem aynı kalır.

*

Gelişmiş ülkelerde örneği yoktur.
Üçüncü dünya’nın yönetim biçimidir.

*

Bu sistem bilinçli olarak...
Vatandaşı defolu hale getirir.
Ki, defolu vatandaş, kendisi gibi defolu yöneticisine hesap sormasın.

*

“Çalıyor ama iş yapıyor”un temeli, budur. Küçük küçük çalanları ne kadar koruyup kollarsan, o kadar alkışlar, büyük büyük çalanlar o kadar rahat eder.