Paylaş
*
(Sayın ahalimiz sadece futbolla alakalı mevzuları okuduğu için, İskenderun’daki halı saha turnuvasıyla girizgâh yaptım. Tribünleri doldurduğumuza göre, şimdi gelelim asıl “maç”a...)
*
Merkez Bankası, 1 milyar 448 milyon lirayla, 2011 senesi kurumlar vergisi şampiyonu oldu.
*
Hiçbir bi şey üretmediği halde... Şakır şakır devalüasyon neticesinde, kasasındaki dolarların lira karşısında fahiş değer kazanması ve döviz büfesi gibi yaptığı al-sat’larla, kâr rekoru kırdı.
*
Türk Telekom’u 3’e...
Memleketin en değerli sanayi şirketi Tüpraş’ı 7’ye katladı.
*
Aynı Merkez Bankası...
Geçen sene 39’uncuydu.
Alt tarafı...
41 milyon lira ödemişti.
*
2005’te...
İlk 100’de bile yoktu.
2004...
2003...
Yoktu.
*
Peki ya 2001?
Kriz senesi...
Şampiyon’du!
*
Tıpkı bu seneki gibi kurumlar vergisi şampiyonu olmuş... Her sene üç aşağı beş yukarı, 50 ila 200 milyon lira civarında öderken, tıpkı bu seneki kadar, 1 milyar 463 milyon lira ödemişti.
*
Yani?
İşler ayna diyorlar.
Piyasa alev alev yanıyor.
*
O nedenle, dikkat ederseniz...
Ekonomide şöyle Avrupa şampiyonuyuz, büyümede böyle dünya şampiyonuyuz filan diye atıp tutan arkadaşlar, teğet geçiyor, “10 sene sonra hortlayan şampiy10”luktan hiç bahsetmiyor!
Paylaş