Önüne arkasına yaldızlı, yıldızlı sıfatlar eklemeden...
Bu kentte yaşayan, yasalara bağlı, uygar olma çabasındaki sade bir vatandaş kimliğimle... İzmir Emniyet Müdürü Ercüment Yılmaz’a bir soru sormak istiyorum: * * * Sayın Yılmaz; Sessiz, sakin, sıradan bir günde; şehrin en kalabalık caddelerinden birinde, eşinizle el ele dolaşırken... Ara sokaklardan birinden çıkıp, en galiz, en aşağılık, en iğrenç küfürlerle yürüyüşe geçen 15-20 kişilik bir taraftar grubunun ortasında kalırsanız ne yaparsınız? * * * Eminim ilk anda bu rezil koroyu susturacak bir polis ekibi var mı diye çevrenize bakar; göremeyince de öfke, utanç ve çaresizlik içinde en yakın sokağa sapıp oradan uzaklaşırsınız. Ben de öyle yaptım. Yaptım yapmasına da alı al, moru mor evime giderken, Kıbrıs Şehitleri Caddesi gibi İzmir’in en hareketli noktalarından birinde, ağızlarından salyalar akan 15-20 holiganın böylesine pervasızca davranabilmesini... Kentin göbeğinde terör estirip, insanları taciz edebilmesini... Bu ülkenin yasalarını, bu toplumun ahlak kurallarını hiçe saymasını... Üstelik (esnafın ifadesine göre) bu çirkin oyunun her maç öncesi sahnelenmesini içime sindiremedim. * * * Elbette, ar damarı çatlamış bu güruhu terbiye etme görevini yalnızca polise yükleyemeyiz. Ancaaaak; bu kitlesel taciz, nüfusu 4 milyona dayanan bir kentin en işlek caddelerinden birinde yaşanıyorsa... Anlık bir olay olmaktan çıkıp, yol boyunca devam eden bir gösteriye dönüşüyorsa... İnsanlar çaresizce olaya müdahalede edebilecek bir “güç” arıyorsa... Ortada bir sorun var demektir. * * * Kimseye akıl vermek, işini öğretmek; hele hele güvenlik gibi çok kritik bir konuda ahkam kesmek haddim değil. Yine de hak aramak için sokağa inen işçinin, memurun, emeklinin, öğrencinin anasından emdiği sütün burnundan getirildiği bir ülkede, futbol fanatiklerinin anlaşılmaz bir hoşgörüyle, sokağı böylesine terörize etmesini kabullenemiyorum. Hayatımın hiçbir döneminde polis devletini savunmadım. Ama üç-beş baldırı çıplak, şehrin göbeğinde, karımın gözlerinin içine baka baka ana-avrat küfür ediyorsa, işte o zaman isyan ederim: Nerede bu devlet? Nerede bu polis? NOT: Eminim bu terbiye yoksunlarının hangi takımın taraftarı olduğunu merak edenler olmuştur. Fark eder mi?