Bir çığlık bir çığ

İZMİR günlerdir neyi konuşuyor?

Haberin Devamı

Olaylı derbi, tribünde yangın, taraftara cop, karekodlu küfür, kırılan koltuklar, temsilci raporu, kulüplere ceza, vs, vs...
Ne ilginçtir, medya olarak biz de hem bu tablodan yakınıyoruz, hem de borazancılığını yapıp, rezilliğe çanak tutuyoruz.
Oysa konuşulacak, tartışılacak, yazılacak o kadar çok şey var ki...
Örneğin, Altay Başkanı Ömer Hızlıok’un TFF genel kurulundaki konuşması.
Spor etiğinden başlayıp futbolun marka değerine uzanan, TFF’nin basiretsizliğinden girip şikenin somut ipuçlarından çıkan müthiş bir tirad.
Son bölümdeki yumuşama ve bir kaç küçük geri adım olmasa, “Sokrates’in Savunması” gibi klasiklerin arasına koyabileceğiniz gerçek bir futbol manifestosu...

Ya Denizlispor Başkanı Yurdal Duman’ın, Elazığ yenilgisinin faturasını gariban hakeme kesmeye çalışan futbolcularına ve teknik kadroya verdiği ahlak dersine ne demeli?
Takım yenilmiş, iki futbolcu kırmızı kart görmüş, teknik direktör sahadan atılmış; yani tam hakeme giydirilecek ortam.
“Eyyy kara gömlekli adam...” diye gir lafa, taraftar ayaklanıp TFF’yi basmazsa ben de hiçbir şey bilmiyorum. 10-0 kazansan böyle prim yapamazsın. Ama ne diyor Duman?
“Yenilgiye değil, olaylara üzüldüm. Ortalığı germenin, hakeme tepki göstermenin ne anlamı var? Gol attık da vermedi mi? Bence iyi maç yönetti.”
Dedik ya ahlak dersi...

Haberin Devamı

Akhisar Belediyespor Teknik Direktörü Hamza Hamzaoğlu’nu da unutmamak lazım. Şampiyonluk mücadelesi veren takımı, lig sonuncusuyla sahasında berabere kalmış, tribünler suçlu, ilahlar kurban arıyor.
Veeeee elinde şahane bir malzeme var.
En iyi futbolcunu oyundan atan, çaldığı ya da çalmadığı düdüklerle taraftarı öfkeden kudurtan bir hakem.
Sakatlanma ayaklarıyla sürenin yarısını çalıp, ‘dan-dun’la futbolu katleden bir rakip.
Maça en önemli rakiplerinden birinin bölgesinden hakem atayan bir MHK.
Bundan iyisi, Şam’da kayısı.
Gir basın toplantısına, koy hedef tahtasına hakemi, rakibi, MHK’yi; sonra saydır Allah saydır.
Yemin ederim galip gelmiş gibi omuzlarda terkedersin stadı...
Ama ne diyor Hamzaoğlu:
“Ben hakemden memnunum. Biz neleri yapmadık, asıl sorun burada. Kürşat’ın hareketi kırmızı karttı. Rakibin vakit geçirmek istemesi de gayet doğal. Hakemlerin Karadenizli olduğu konusuna girmek dahi çok yanlış. Biz kafamızdaki düşünceleri olumluya çeviremezsek, bu böyle sürer gider.”
Hamza Hamzaoğlu değil, Hazreti Hamza sanki...

Haberin Devamı

Özetlersek, etrafımızı çepeçevre saran zihni fukara, aklı ukala dümbükler korosundan farklı şeyler söyleyenler de var bu alemde.
Biliyorum, “Bir Ömer, bir Yurdal, bir Hamza’yla düzelir mi bu işler?” diyeceksiniz. Haklısınız ama unutmayalım.
Bir çığlık, bir çığ meydana getirir...

 

 

Yazarın Tüm Yazıları