Türkiye'nin efsane gitarist i Gökçen Kaynatan'ın mesleği mimarlık, ama kendisi aynı zamanda mahkemelere bilirkişi olarak çalışıyor. Kaynatan, arkadaşımız Yener Süsoy'a Türk resminde sahteciliğin boyutları hakkında dehşet verici gözlemlerini anlattı.
Taklit imza yapan öğretim üyesi var
- Uzman bir bilirkişi olarak söylüyorum ki, Çallı'dan Bedri Rahmi'ye bütün ünlü Türk ressamlarının sahte tabloları var. Ressamların sahte imzalarını yapanlar arasında Güzel Sanatlar'da hocalık yapanlar bile var. Son yıllarda İstanbul'a gelen bazı Ruslar da bu sahtekarlığı çok güzel beceriyor. Bu işin nasıl yapıldığını da anlatayım sana. Sosyetik bazı adamlar, özellikle Azerbaycan, Macaristan gibi eski Doğu Bloku ülkelerine gidip 5-10 senelik resimleri topluyor. Sonra Türkiye'ye getirip taklit imza uzmanı kişiye veriyorlar. Hangi resmin hangi ünlü ressamın çizgisine yakın olduğu belirlendikten sonra imza basılıp iş bitiriliyor. En iyi eksper bile o imzanın sahte olduğunu anlayamıyor. Ayrıca bir de fotoğraftan resim yapanlar var. Fotoğrafı çekilen eserleri bilgisayara koyup anında tuvale aktarıyorlar. Sonra da iyi bir boyamayla al sana milyarlık eser. Yenerciğim, ben bunları bire bir yaşamış adamım. Az kalsın beni de bu işin içine sokuyorlardı. Dükkana yurtdışından aldığım birkaç resmi asmıştım, sıradan şeylerdi. Bir gün biri gelip bunları nereden aldığımı sordu, birlikte tanıdığını söylediği bir ekspere gittik. Eksper resimleri incelerken, baktım bana gelen adam eviriyor, ağzında bir şeyler geveliyor. Sonunda ‘‘Bunun hanımı çok ustadır, bu resimlerin üstüne ünlü bir ressamın imzasını basacak, milyarlar edecek’’ dedi. Bunun üzerine ‘‘Ulan bunu yapmakla sahte para basma arasında ne fark var?’’ deyip resimleri kaptığım gibi çıktım oradan. Bu işte inanamayacağın kadar büyük para var. Adam, ‘‘Ekspertiz raporunda sahte olduğu anlaşılmayacak, garanti ediyorum’’ diyebiliyor. Sahte imzacılar bu işin kimyasal sırrını da çözmüş. Bilgisayarın bile anlayamadığı bir yöntemle imza resim kadar eski oluyor. Bu imza sahtekarları tablo başına yüzde 10 alıyor.
Bilirkişi dünyasında bol rüşvet dönüyor
- Benim mahkemelerde uzman bilirkişi olduğumu belki sen bile bilmiyorsundur. İç mimarlıktan antikaya, fuar tefrişinden, fikir sanat eserleri ihtilaflarından CD ve bantların yazıya dökülmesine kadar, beni çağırırlar. Sevilen bilirkişilerden değilim, çünkü raporuma doğruları yazıyorum. Yıllarca hakkım yendiği için girdim bu işe, başkaları da benim gibi yanmasın diye. Ben hakimin verdiği her dosyayı polis hafiyesi gibi araştırıp çözerim. Ama tanık olduğum birçok onursuz olaydan sonra tiksinti geldi. Bu dünyada da acayip şeyler dönüyor, rüşvet teklifleri gırla. Resmen bize verilen para 150 ila 200 milyon brüt. Benim gibilere üç ayda bir tane geliyor, kimilerinin önünde ise 200 dosya var.