Fenerbahçe Orduevi'nin içindeki özel korumalı mütevazı lojmana geldiğimizde Hikmet Bayar Paşa, çoktan eşofmanlarını giyip sabah koşusuna başlamıştı.
Birazdan onun spor salonunda yapacağı hareketleri izlerken 70 yaşında olduğuna inanmak için bin şahit isteyeceksiniz. Kuleli'den Amerika'ya, Roma'ya, Napoli'ye bütün askeri öğrenimi birinciliklerle süslü Hikmet Paşa kendisinden söz etmekten hiç hoşlanmıyor. İzmit'ten mahallemizin kızı olan 42 yıllık sevgili eşi Aysel Bayar'a, çocuklarına, torunlarına bile anlatmıyor kendini. Oysa Topçu Okulu'ndan birincilikle mezundur, 10 Kasım 1953'te Atatürk'ü Etnoğrafya Müzesi'nden Anıtkabir'e nakleden top arabasının önünde yürüyen Harbiyeli asteğmendir. 1'inci Ordu, 3'üncü Ordu, İzmir'de NATO Kara Kuvvetleri (CLSE) komutanlıklarından sonra 1994-96 arası Kara Kuvvetleri'ni yöneten odur.
Hikmet Paşa az konuşuyor, çok yazıyor. Görevdeyken yazdığı ilk kitabı ‘‘Asker Yönetici İnsan’’ı emekliğinden sonra Mehmetçik'in zeká ürünlerini sergilediği ‘‘Askerler de Güler’’ izlemiş.
Ardından ‘‘Bir Zamanlar İzmit’’i yazarak doğup büyüdüğü kentin 1930'lardaki nostaljik yaşamını anlatmış. Şimdi ise miniklerin yaşanmış öykülerini anlattığı ‘‘Patikli Kurmaylar’’ baskıya hazır. 47 yıl onur ve gururla taşıdığı üniformasına 1996'da emekli olarak veda ettiği günden bu yana bilgisayarın başında. NATO komutanıyken yaverliğini yapan Amerikalı subaya e-mail gönderiyor, internette sörf yapıyor ve yazıyor paşam yazıyor ama, konuşmuyor. Hayat arkadaşı Aysel hanım bile çok şaştı Hikmet Paşa'nın bize anlattıklarına, gerisini siz düşünün. Bu güleryüzlü paşanın yanında esas duruş yok, hepiniz rahat edin.
Ordu, AB'ye dün de karşı değildi, bugün de değil
Özel korumalı lojmanın dördüncü katında Marmara'nın ayaklar altına serildiği 3 oda, 1 salon mütavazı bir dairede yaşıyor Bayarlar. Siyah zarif giysiler içindeki ev sahibesi Aysel hanım kahveleri sehpaya koyduğu anda Avrupa Birliği aklıma geldi, nedense.
- Türk Silahlı Kuvvetleri Avrupa Birliği'e dün karşı değildi, bugünkü komuta heyetinin de bunun aksi bir görüşte olduğuna inanmam. Çünkü biz hep uluslararası kuruluşlar içinde yer almanın yararlarını gördük. NATO''ya girmekle Silahlı Kuvvetler'imizin ufku genişledi. Eğitimden insan ilişkilerine kadar, eskiye nazaran Silahlı Kuvvetler'de büyük gelişmeler oldu. Bugün modern ve domokratik anlamda çok geniş kültürle donatılan genç subaylar, fikirlerini daha rahat söyleyebiliyor. Bizim nesilden farklı olarak komutanları onlara fikirlerini rahatça söylemelerine imkanı sağlıyor. Rahat insan, daha iyi sorgular, daha iyi fikir üretir. İçimize kapanıp sadece kendimizde kalsaydık, Silahlı Kuvvetler bu kadar mükemmel gelişemezdi.
Sovyetler dünyaya kapandığı için çöktü
Dünyanın yuvarlaklığı, bizim okuduğumuz kitaplarda ‘‘Dünya yuvarlaktır, çünkü denizde bize yaklaşan bir geminin önce dumanı, sonra direkleri ve bacası, daha sonra da güvertesi görülür’’ diye yazardı. Bugünkülerde ise ‘‘Dünya yuvarlaktır, işte uzaydan çekilen fotoğrafları’’ diyor. Eğer Avrupa Birliği'nin dışında kalırsanız onların müştereken oluşturduğu gelişmelerden habersiz olursunuz. Sovyetler'in çökme nedeni de içine kapanıp dünyaya kapılarını kapatmasıydı. Bu devirde kesinlikle dünyaya açılmak gerek. Bunu yaparken herşeyinizi verecek değilsiniz, elbette milli menfaatlerinize halel gelmeyecek. Bunun için de aklınıza yatmayan kriterleri kabul etmeyeceksiniz. Aslında kriterleri bize başkalarının empoze etmesi doğru değil, hepsini ülke olarak kendimiz yapmamız gerekirdi. Kişisel olarak kár-zarar hesabı yaptığımda AB'ye girmemizin faydası daha ağır basıyor.
Ekonomi gelişirse kimse terörist olmaz
PKK bitti derken şimdi de bağımsız Kürt devleti senaryoları yazılıyor.
- PKK tehlikesi tam olarak bitmedi, şu anda kontrol altında. Aslında bütün bunlar bölgenin ekonomik imkansızlığından kaynaklanıyor. Yöre insanını evini geçindirecek ekonomik düzeye eriştirirseniz kimse terörist olmaz. Türkiye zengin olursa Kuzey Irak'taki Kürtler de ‘‘Ben Türk kürdüyüm’’ demeye başlar, hiç merak etmeyin. Bazı ülkeler Güneydoğu'yu kopartıp Türkiye'yi güçsüz hale getirmek istiyor. Çünkü orası enerji kaynaklarına yakın bir yer, bakın Diyarbakır'da petrol bulundu. Ayrıca gelecekte su da bir büyük enerji kaynağı olacak, düşünün ki o bölge Ortadoğu'ya su veriyor. Sınırlarımızın dışında da bağımsız bir Kürt devleti kurulmasına Türkiye izin vermez, zaten tarih boyunca da bunun örneği yok. Bu arada Güneydoğu'daki nüfus sorunu da düşünmemiz lazım. 40 çocuklu insanlar televizyonlara çıkarılarak reklamları yapılıyor, yanlış. Yöre insanın büyük çoğunlukla bilmediğinden bu kadar çocuk yapıyor. Mesela iki çocuğu olanlara çocuk parası verin, fazlası çocuklu olanlara vermeyin.
Amerika’nın Gürcü genelkurmay başkanı
- Ben İzmir'de NATO komutanıyken General John Shalikashvili, NATO başkomutanıydı. Amerikan Genelkurmay Başkanı olduktan sonra kendisini Kara Kuvvetleri Komutanı olarak ziyaret ettim. Ziyaret öncesi Washington Büyükelçimiz Nüzhet Kandemir, belirlediği 12 konuyu görüşmede açmam ricasında bulundu. Ben de hepsini görüşmede tek tek anlattım. Bunlardan birisi de Gürcistan'dan geçecek olan Bakü-Ceyhan petrol boru hattıydı. Gürcü asıllı olan Shalikashvili'ye bu konuda bize yardımcı olmasını istediğimde bana aynen şunları söyledi: ‘‘Eğer bunu yapmazsam babamın kemikleri mezarında ters döner.’’